Breaking News

Korona Kaygısı ile Baş Etmenin 10 Yolu

Özellikle fiziksel bir hastalığınız varsa veya ruhsal problemler yaşıyorsanız, korona ile ilgili haberleri okudukça kaygılanmanız çok normal. Doğal olarak hepimiz gibi, hem kendi sağlığınız hem sevdiklerinizin sağlığı hakkında, virüsün gelecekteki yaşamınızın etkisi hakkında endişeleniyorsunuz. Bu endişe hepimizde kaygıya ve strese yol açıyor. Bu kaygının etkilerini hafifletmek için gelin hep birlikte psikoterapistlerin tavsiyelerine bir göz atalım:

1. Hislerinizi Paylaşın
Endişenizin arttığını hissettiğiniz zaman, kendinizi bunalmış hissettiğiniz zaman bu hislerle kendi başınıza baş etmeye çalışmayın. Kaygınızın geçmesini beklemeden, sevdiğiniz birine, bir arkadaşınıza, bir aile üyesine o anda neler hissettiğinizi anlatın. Duygularınızı olduğu gibi kabul etmek, güvendiğiniz biriyle konuşmak, kaygılarla baş etmenin en etkili yollarından biridir.

2. Gerçek Bilgileri Öğrenin
Gerçek bilgiler, endişemizi azaltacağı için, virüs hakkında en doğru bilgileri öğrenmemiz şart. İnternette virüs hakkında çok fazla bilgi var ve bu bilgilerin birçoğu kanıtlanabilir değil. Ancak sağlık kurumlarının sitelerinden gerçek, güvenilir ve güncel bilgiler edinebiliriz.
Sosyal medyada sizi korkutan birçok haberle karşılaşıyor olabilirsiniz. Bu haberlerin doğru olup olmadığını bilmek, kanıtlamak çok zor. Bu yüzden bu tür haberlere güvenmemeye çalışın.

3. Neler Yapabileceğinizi Öğrenin
Eğer korona virüsü sizi çok korkutuyor ve sık sık paniğe kapılıyorsanız önlem almak için neler yapabileceğinizi öğrenmek kaygınızı azaltacaktır. Yapabileceğiniz pratik ve etkili yöntemler öğrenin. Örneğin, artık neredeyse hepimiz gün içinde sık sık ellerimizi saf sabunla yıkamamız gerektiğini biliyoruz. Bunun gibi işe yarar bilgileri tüm sağlık kurumlarının internet sitelerinden öğrenebilirsiniz.

4. Sürekli Haber İzlemeyin
Haberlere aşırı maruz kalmak korkunuzu, kaygınızı tetikleyecektir. Bilgileri, haberlerden değil, kurumların internet sitelerinden almaya gayret edin. Eğer haber izlemekten vaz geçemiyorsanız, en azından haber izleyerek harcadığınız zamanı sınırlamaya çalışın. Örneğin haberlere sadece her gün 30 dakika ayırın, geri kalan zamanı film izlemek, okumak, arkadaşlarınızla sohbet etmek, ailenizle çeşitli aktiviteler için kullanın.

***

Dünyanın birçok yerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Herkes panik halinde, korku içinde… Bir arkadaşım geçen gün whatsapp’ta konuşurken; “Sanki bizi ölmemiz için evlerimize hapsettiler, hepimiz ölecekmişiz gibi hissediyorum” dedi. Sanırım çoğumuz böyle hissediyoruz, ölecekmişiz gibi… Sessizce ölümü bekliyormuşuz gibi ve bu his de kaygımızı arttırıyor. Peki, gerçekten ölecek miyiz? Harvard epidemiyoloji profesörüne göre; hayır, ölmeyeceğiz…

Harvard epidemiyoloji profesörü Marc Lipsitch, 20 Mart’ta düzenlenen basın toplantısında virüsle ilgili bildiklerini ve düşüncelerini paylaştı. “Virüs, kontrol edilemez duruma gelemez” dedi ve ekledi: İnsanların yüzde 40 ila 70’inin enfekte olacağını tahmin ediyoruz, ancak birçoğu çok hafif belirtilerle atlatacak.

Kaliforniya Sağlık Departmanı da Lipstich’le aynı fikirde. 26 Mart’ta yaptığı açıklamada virüsün çok hızlı yayılmasına rağmen düşük mortalite oranına sahip olduğunu söyledi: “Korona için testi pozitif çıkan insanların yüzde 80’i hastaneye yatırılmayı gerektirecek semptomlar göstermiyor.”

Korona, yani Covid-19, şu anda diğer hastalıklarla kıyaslandığında yüzde 2 ölüm oranına sahip. 2002’de ortaya çıkan SARS virüsünden çok daha az tehlikeli.

Dünya değişiyor, insanlar ölüyor, çoğumuz sanki dünyanın sonu gelmiş gibi davranıyoruz. Biz geride kalanlar gerçekleri; dünyanın sonunun gelmediğini bilsek bile şiddetli bir panik yaşıyoruz. Ancak hem kendimiz hem sevdiklerimiz için güçlü olmalı, kaygımızı azaltmayı başarmalıyız.

Kaygımızı azaltmak içinse öncelikle uzmanların virüs riskini en aza indirmek için verdiği tavsiyeleri dinlemeli, gerekli önlemleri almalıyız. Aşağıda uzmanların verdiği tavsiyeleri bulabilirsiniz.

Coronavirüs Riskini En Aza İndirmek için Tavsiyeler

  1. Ellerinizi saf sabun ve suyla köpürterek en az 20 saniye yıkayın. En az %60 alkol bazlı el dezenfektanı kullanın.
  2. Öksürürken veya hapşırırken bir mendille ağzınızı kapatın.
  3. Virüs solunum sisteminden geçtiği için gözlerinize, burnunuza, ağzınıza dokunmaktan kaçının.
  4. Mümkün olduğunca evde kalın. Büyük bir ihtimalle sizde virüs yok, ancak yetkilileri dinleyin, hem böylece “Dışarıda virüs kaptım mı?” endişesinden de uzak olursunuz.
  5. Yüz maskesi satın almayı uzmanlar önermiyor. Eğer hasta değilseniz

    , bir sağlık çalışanı değilseniz yüz maskesi takmanız gerekmiyor. Yüz maskeleri, hastalığın yayılmasını önlemek için Covid-19 semptomları gösteren kişilerce takılmalıdır.

*

Tülin Özçakın

gencgelisim.com

Bir önceki yazımız olan Hayatınıza Sağlık Katacak 10 Yiyecek başlıklı makalemizde güzel öğünler, iyi beslenmek ve iyi yemek hakkında bilgiler verilmektedir.

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir