Atalarımızın “Bir lisan bir insan” sözünü hepimiz biliriz. O zamanlardan değeri anlaşılan yabancı dilin hangi meslekten olursanız olun artık bir zorunluluk olduğu aşikar. Literatürü, interneti, her türlü yeniliği takip etmek, farklı ülkelerden insanlarla konuşmak yabancı dille mümkün. Okulda araştırma yaparken yararlandığımız yabancı kaynak sayısı çoğu zaman kendi dilimizdeki kaynaklardan fazla. Seyahatlerde bile çok çok işimize yarıyor; etrafı keşfetmek veya yön bulabilmek için soru sormak istediğimizde çevremizde yabancı dil bilen birine muhakkak rastlıyoruz.
Peki lisan öğrenirken nelere dikkat edilmeli, gelin 10 şıkta özetleyelim:
Dil öğrenmeye mümkün olduğu kadar erken yaşta başlamak temelin sağlam olma avantajını sağlar. Çocukların 4 yaşına kadar 3-4 dil öğrenme kapasitesine sahip olduğunu biliyor muydunuz! Bu yaşlarda çocuğunuz varsa böyle bir fırsatı kaçırmayın derim.
Ama yine de kaç yaşında olursanız olun dil öğrenmede en önemlisi hevesli, istikrarlı ve sabırlı olmaktır. Ne de olsa öğrenmenin yaşı yoktur. Sadece biraz daha fazla zaman alacaktır hepsi bu.
Kursta veya okulda öğrendiklerinizi her gün tekrar edin. Gramer ve kelime bilgisi olarak ikiye ayırıp son gün öğrendiklerinizden başa doğru giderek tekrarlarınızı yapmanızda fayda var. O zaman öğrendiklerinizi hiç unutmayacağınızı göreceksiniz.
Farklı kalıpları, kelimeleri görerek aşinalık kazandıran en önemli aktivite bol bol kitap ve dergi okumaktır. İlgi alanlarınıza göre dergi, kitap seçmeniz dikkatinizin dağılmamasını sağlar. Farklı öğrenme düzeylerine göre hazırlanmış romanları da tercih edebilirsiniz. Bu kaynakları önce hiç sözlük kullanmadan okuyup sonra da yazıda en sık geçen bilinmeyen kelimelerin altını çizip anlamlarına baktığınızda kelimelerin daha çok aklınızda kaldığını farkedeceksiniz.
Dil seviyenizin bir üstüne hitap eden kitapları tercih etmenizde yarar var. Daha zorunu anlamak gayret gösterirseniz sizin seviyenizdeki kitapları daha rahat okuduğunuzu farkedeceksiniz.
Kelimelerin anlamlarını yine öğrendiğiniz dilde açıklayan sözlükleri kullanın. Örneğin; ingilizce öğreniyorsanız ingilizce-ingilizce sözlük tercih edin. Başlangıçta biraz zorlansanız da sonra türkçe açıklamalı olana bakmadığınızı farkedeceksiniz. Unutmayın konfor alanınızın ne kadar dışına çıkarsanız o kadar sağlam ve ayrıntılı öğrenmiş olursunuz.
Kelimelerin anlamlarını internetteki sözlüklerden, thesauruslardan da araştırabilirsiniz. Thesaurus, araştırdığınız sözcüğünün eş anlamlarını gösteren kelime dağarcığınızı hızla geliştiren sözlük çeşididir.
Doğru telaffuz, dil konuşurken son derece önemli konulardan biridir. İnternet sitelerindeki sözlüklerde açıklamaların yanında bulunan audio’lardan doğru telaffuzu defalarca dinlemeniz mümkün.
Amerikaya yerleşen yakın bir arkadaşımın ordaki ilk günlerinde yaşadığı bir anektodu sizinle paylaşmak isterim: Arkadaşım bir kafeye gitmiş ve garsona “votır “ diyerek su istediğini belirtmiş. Garson birkaç kere tekrar ettirmesine rağmen ne istediğini anlamamış, en sonunda arkadaşım istediği suyu bir şekilde gösterek ifade edebilmiş. Meğerse “water“ kelimesinin doğru telaffuzu “voadır“mış. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için kelimelerin anlamlarına olduğu kadar söyleyiş şekillerine de önem verelim.
Bilmediğiniz kelimeler ve anlamlarını bir fihriste kaydederseniz sık sık tekrarlama şansı bulabilirsiniz. Birkaç tekrardan sonra o kelimenin anlamını beyninize adeta kazımış olursunuz. Kelimeleri doğru yazabilmek için bir sayfaya arda arda 10-15 kez yazmanız yeterli. Bu yöntem, yazılışı ve okunuşu arasında farklılık olan özellikle fransızca gibi dillerde çok geçerlidir.
Yabancı dilde yayın yapan radyo, TV, videoları sıkça dinleyin, seyredin; kulak aşinalığınızın arttığını göreceksiniz. Ayrıca günümüzün popüler dizilerini veya filmlerini orjinal dillerinden izlemek günlük konuşma diline alışmanızı sağlar.
Dil hocanızla bol bol konuşmaya çalışın. Ders sırasında sık sık söz istemekten kaçınmayın. Dil bilgisine fazla takılmadan içinizden geldiği gibi konuşmaya çalışın. Zira yabancı dilde konuşmak için konfor alanının sık sık dışına çıkmak gerektiğini daha once de vurgulamıştım.
Mümkünse öğrendiğiniz dilin ülkesini pratik amaçlı olarak ziyaret edin. Hatta o ülkede bir süre kalın. Mesela Work & Travel, Au-Pair gibi programlarla gidip bir restoranda çalışarak, çocuk bakıcısı olarak veya konunuzla ilgili staj yaparak hem dilinizi geliştirebilir hem de para kazanarak seyahatinizi ekonomik hale getirebilirsiniz.
*
Beyza Bozok Şener
bzbozok@hotmail.com
www.Hepsi10Numara.com
Bir önceki yazımız olan Hafızayı Güçlendirmenin 10 Yolu başlıklı makalemizde aklı geliştirmek, beyin gücü ve güçlü beyin hakkında bilgiler verilmektedir.