Yaşamanın Diğer Adı Aşk Olmalı
Bazı fizik yasaları aşkta da geçerlidir. Mesela; her nesne enerjidir ve enerji yok olmayıp dönüşür. Hiçbir madde varken yok olmaz, sadece şekil değiştirir. Aşk da böyledir. İnsan yüreğindeki potansiyel kadar aşık olur. Zamanla aşk bitmez; sadece şekil değiştirir. Bazen nefrete, bazen umuda, bazen sevgiye dönüşür. Bir zaman kimlik de değiştirebilir. Sizi terk eden sevgilinizi unuttuktan sonra aynı aşkla başkalarını da sevebilirsiniz. Değişmeyen tek bir şey vardır; o da herkes potansiyeli kadar sever. Çoğu insan kendi sevme potansiyelini bilmez ve aza kanaat ederek ölür gider. Oysa sevmek lazım; bütün potansiyelini kullanmak, sınırları zorlamak lazım.
Sahi; insanlar sevmekte neden bu kadar cimri, sevgilerini göstermeleri neden bu kadar zor? İnsanları anlamıyorum çoğu zaman. Kendini ağırdan satmak diye bir şey var mesela. İnsan kendini neden satmış olsun ki? Seviyorsan seviyorsundur ve bunu göstermen gerekir. Karşıdaki bunu anlamıyorsa ve kıymet bilmiyorsa, bu senin değil onun sorunudur. Aşk gibi güzel bir duyguyu anlamadığı, hissedemediği için kendine üzülmelidir.
Aşk eşittir insan olmak, ağlamak, gülmek, hayal kurmak, hayallerinin yıkılışını izlemek, yıkılmak, yeniden ayağa kalkmak ve yaşamak… Yaşamak, en çok da yaşamak insana ve aşka özgüdür. Hiçbir hayvanın mutlu olmak, aşık olmak, hayal kırıklığına uğramak gibi bir derdi yoktur. İnsan kendine verilen bu nimetleri iyi değerlendirmeli ve sonuna kadar yaşamalıdır.Sen de yaşamalısın. İnsanlara güven kalmadığından şikayet etme, güvenilir biri olmaya çalış. Doğru insan dışarıda bir yerde değil; senin içinde, sen ne kadar doğru olursan insanlar da o kadar doğru olur. Elini yüreğine koy, gözlerine baktığında içini titreten o kadından vazgeçme. Bütün aşkların sonu mutlu bitecek diye bir şey yok fakat başlanmayan hikayelerin mutlu sonla bitmeme ihtimali kesindir. Attila ŞANBAY’ın da dediği gibi;
Bazı şeyler, kötü sonlara rağmen yaşanacak kadar güzeldir.
Yüzyıllardır oynanmasına rağmen, hiçbir seyirci sahneye fırlayıp, Romeo’nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır.
Sonunda geminin batacağı bilindiği halde, Titanic filmi defalarca izlenmiştir.
”Bitecektir” korkusuyla aşktan kaçanlar, eğer dünyaya gelmeden önce kendilerine danışılsaydı, sonunda öleceklerini bildikleri için, hiç doğmamayı seçerlerdi.
Böyle yaşanmaz…
Romeo ölmeli,
Titanic batmalı
Ve aşk
Herşeye rağmen yaşanmalı.
Aşkın tehlikeli bir yönü de yok mudur, elbette vardır.Dünyanın bütün ülkelerinde cinayetlerin, intiharların, delirmenin en büyük nedenlerinden biridir aşk. En uysal insanları bile insanlıktan çıkarıp, canavarlaştırabilir; öylesine büyük bir güçtür. Neyse, sen boş ver bunları; iki bardak çay doldur, gözlerime bak ve yanımda ol. Sen yanımdayken unutayım bütün dünyayı, bütün insanları, bütün kuralları… Bir tek yaşayayım; insanca ve seninle…
*
Sibel Öğünçmert
sibeloguncmert@hotmail.com
Bir önceki yazımız olan Baharda Işıldayan Bir Cilt İçin 10 Altın Kural başlıklı makalemizde argan cilt bakım, cilt bakımı ve cilt bakımı bitkisel hakkında bilgiler verilmektedir.