Breaking News

Halk Edebiyatımızdan 10 Güzel Türkü

Türkülerimiz bitanedir. “Türkü seven adamdan kötülük gelmez.” diye bir inanış vardır Anadolu’da. Gerçekten de öyledir.

Türkülerin içindeki o muhteşem ezgiler hiç bir edebiyatın anlayamayacağı kadar sahicidir, yürektendir, candır.

Türküleri sevelim, türküleri söyleyelim. O zaman dünya daha güzel bir hale gelecek.

Türkü dolu dostluklara…

asik-veysel

 

 

 

Aşık Veysel / SEN BİR CEYLAN OLSAN BEN DE BİR AVCI

 

Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı

Avlasam çöllerde saz ile seni

Bulunmaz dermanı yoktur ilacı

Vursam yaralasam söz ile seni

 

Kurulma sevdiğim güzelim deyin

Bağlama karayı alları geyin

Ben bir çoban olsam sen de bir koyun

Sestesem elime tuz ile seni

 

Koyun olsan otlatırdım yaylada

Tellerini yoldurmazdım hoyrata

Balık olsan takla dönsen deryada

Düşürsem toruma hız ile seni

 

Veysel der ismini koymam dilimden

Ayrı düştüm vatanımdan elimden

Kuş olsan da kurtulmazdın elimden

Eğer görse idim göz ile seni

 

dadaloglu

 

 

Dadaloğlu / ŞU YALAN DÜNYAYA GELDİM GELELİ

 

Şu yalan dünyaya geldim geleli

Severim kır atı bir de güzeli

Değip onbeşime kendim bileli

Severim kır atı bir de güzeli

 

Atın beli kısa boynu uzunu

Kuru suratlısı elma cözünü

Kızın iplik iplik süt beyazını

Severim kır atı bir de güzeli

 

Atın höyük sağrı kalkan döşlüsü

Kalem kulaklısı çekiç başlısı

Güzelin dal boylu samur saçlısı

Severim kır atı bir de güzeli

 

At koşu tutmalı çıktığı zaman

Yalı kavak gibi yıktığı zaman

At dört kız onbeşe yettiği zaman

Severim kır atı bir de güzeli

 

Dadaloğlum hile yoktur işimde

Yiğit olan yiğit görür düşünde

At dördünde güzel onbeş yaşında

Severim kır atı bir de güzeli

 

erzurumlu-emrah

 

 

Erzurumlu Emrah / AĞLASANA GÖZLERİM

 

El çek tabib, el çek yaram üstünden

Sen benim derdime deva bilmezsin.

Sen nasıl tabibsin yoktur ilacın

Yaram yürektedir, sarabilmezsin.

 

İçerim yanıyor, kendim havayı

Çekmeyen ne bilir aşkı sevdayı

Yıktın viran oldu kalbim sarayı

Çünkü bir taşını koyabilmezsin.

 

Emrah’ım dinledin benim sözlerim

Muhabbetin can evimde gizlerim

Ne duruyon ağlasana gözlerim

Bir daha yârini görebilmezsin.

 

karacaoglan

 

Karacaoğlan  / ALA GÖZLÜM, BEN BU İLDEN GİDERSEM  

 

 

Ala gözlüm, ben bu ilden gidersem,

Zülfü perişanım kal, melil melil.

Kerem et, aklından çıkarma beni;

Ağla göz yaşın sil, melil melil.

 

Yeğin ey sevdiğim, sen seni düzet;

Karayı bağla da, beyazı çöz, at;

Doldur ver badeyi, bir daha uzat;

Ayrılık şerbetin ver, melil melil.

 

Elvan çiçeklerden sokma başına,

Kudret kalemini çekme kaşına,

Beni unutursan doyma yaşına,

Gez benim aşkımla yar, melil melil.

 

Karac`oğlan der ki: Ölüp ölünçe,

Ben de güzel sevdim kendi halımça;

Varıp gurbet ile vasıl olunça,

Dostlardan haberim al, melil melil.

kaygusuz-abdal

 

Kaygusuz Abdal / BİR KAZ ALDIM

 

Bir kaz aldım ben karıdan

Boynu da uzun sorudan

Kırk abdal kanın kurudan

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Sekizimiz odun çeker

Dokuzumuz ateş yakar

Kaz kaldırmış başın bakar

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kaza verdik birkaç akça

Eti kemiğinden pekçe

Ne kazan kaldı ne kepçe

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kaz değilmis be bu azmış

Kırk yıl kaf dağını gezmiş

Kanadın kuyruğun düzmüş

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kazı koyduk bir ocağa

Uçtu gitti bir bucağa

Bu ne haldir hacı ağa

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kazımın kanadı sarı

Kemiği etinden iri

Saglık ile satma karı

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kazımın kanadı ala

Var yürü git güle güle

Başımıza kalma bela

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Suyuna biz saldık bulgur

Bulgur Allah deyü kalgır

Be yarenler bu ne haldir

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kaygusuz Abdal n’idelim

Ahd ile vefa güdelim

Kaldırıb postu gidelim

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

köroğlu

 

Köroğlu /  BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİNE

Benden selam olsun Bolu beyine
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
Ok gıcırtısından gürzün sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir

Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfek icad oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır

Köroğlu düşer mi yine şanından
Ayırır çoğunu er meydanından
Kır-At köpüğünden düşman kanından
Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır

asik-mahzuni-serif

 

Mahzunu Şerif /  İşte Gidiyorum Çeşm-i Siyahım

 

İşte gidiyorum çeşm-i siyahım

Önümüze dağlar sıralansa da

Sermayem derdimdir servetim ahım

Karardıkça bahtım karalansa da

 

Haydi dolaşalım yüce dağlarda

Dost beni bıraktı ah ile zarda

Ötmek istiyorum viran bağlarda

Ayağıma cennet kiralansa da

 

Bağladım canımı zülfün teline

Sen beni bıraktın elin diline

Güldün Mahzuni’nin berbat haline

Mervanın elinde parelense de

 

neşet-ertaş

 

 

Neşet Ertaş / Neredesin Sen

 

Şu garip halimden bilen işveli nazlı,

Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen.

 

Tatlı dillim güler yüzlüm ve ceylan gözlüm,

Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen.

 

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor,

Hiç bir tabib su yarama merhem olmuyor.

 

Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor,

Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen.

 

 

 

pir-sultan-abdal

 

Pir Sultan Abdal / BİR GÜZELİN AŞIĞIYIM

 

Bir güzelin aşığıyım, erenler

Onun için tasa tutarlar beni

Gündüz hayalimde gece düşümde

Kumdan kuma savuruyor yel beni

Al gül olsam al gerdana takılsam

Kemer olsam ince bele sarılsam

Köle olsam pazarlarda satılsam

Yârim deyi al sinene sar beni

Abdal Pir Sultan’ım gamzeler oktur

Hezaran sinemde yaralar çoktur

Benim senden özge sevdiğim yoktur

İnanmazsan git Allah’a sor beni

seyrani

 

Seyrani / GEÇER Mİ BİLMEMEM

 

Muhabbet küpünün olsam şarabı

Yar beni doldurup içer mi bilmem

Mamur olmak için gönül harabı

Bir mimar eline geçer mi bilmem

 

Asıkın olmaz mı çile çekmezi

Çilenin olmaz mı boyun bükmezi

Helal süte katan haram pekmezi

Seçmek murad etse, seçer mi bilmem

 

Bülbüle gül yarar, deveye diken

Çiledir aşıkın boynunu büken

Tarlasına haram tohumu eken

Helal mahsülünü biçer mi bilmem

 

Kimi meftasına kefen biçmiyor

Kimi helal rızık yiyip içmiyor

Yavrusundan köpek bile geçmiyor

Hak Seyrani’sinden geçer mi bilmem

*

Hazırlayan: Selim Yolalan

selimyolalan@gmail.com

www.hepsi10numara.com

 

 

Bir önceki yazımız olan Dahi Yetiştiren 10 Dahi Öğretmen başlıklı makalemizde dahiler ve öğretmenler, dahilerin hocaları ve liderler hakkında bilgiler verilmektedir.

Share

5 thoughts on “Halk Edebiyatımızdan 10 Güzel Türkü

  1. çokmükemmel çok işime yaradı helal olsun çok teşekkürler………………………..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir