Turan Bey, bize ve okuyuculara kendinizi kronolojik olarak tanıtır mısınız?
1967 Tokat’ın en yakın ilçesi şirin ve tarihi turistik ilçesi Pazar’da doğdum. Babam ve annem çiftçilikle uğraşan insanlardı ve babam daha sonra Esnaf Kooparatifinde çalıştı. 3 kızın tek erkek kardeşiydim. Pazar ilkokulunu 1978 de tamamladım. 1979 yılında ortaokul 1 de şiddetli menenjit hastalığından dolayı tedavi gördüm ve işitme gücümü kaybettim. Pazar Ortaokulunu da sınıfta kalmadan işitme engelli halimle tamamladım. Daha sonra lise 1 de sınıfta kalarak okul dışında 2 sene bekledim. Bu sırada yerel basınla tanışarak yazılar yazmaya başladım. Tokat’ın tek günlük gazetesi Sesimiz de yazılar yazdım. Daha sonra okuluma devam ederek İstanbul Üniversitesi İktisat bölümünü tamamladım ve Türk Telekom ‘da memur oldum. Yazı yazmada her zaman devam ettim. Türk Telekom’da memur iken Tekniker olma hayali ile Tokat MYO da elektrik okudum .Ama özelleştirme sonrasında İl Halk Kütüphanesine atandım ve halen orada VHKİ olarak çalışmaktayım .4 kitap yayınladım ve yazmaya halen devam etmekteyim .Kişisel Gelişim Dergileri okuma ve bu dergilerde yazmam konuşma yeteneğimi geliştirmeme vesile oldu ve Tokat ve başka illerde lise ve Üniversitelerde konuşmaya davet edilmekteyim. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
Engelinizin kaynağı ve boyutu nedir?
Engelli olmam 12 yaşında menenjit hastalığı sonucunda oldu ve nerösonsaral ileri derecede işitme kaybı teşhisi ile ve yüzde 52 engelli raporum mevcuttur. Konuşmama bakanlar ilk bakışta işitme engelli olduğumu anlayamaz.
Engelli olmak nasıl bir duygu, olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Boş konuşmaları duymamak , boş şeyleri ve sesleri duymamak çok güzel duygu. Konuşmaların çoğu toplumda boş şeyler. Yalan dolan baştan savma ve insanları aldatmaya yönelik sözler. Tabii ki Kuran’ı, musikiyi ve güzel konuşmaları duyamamak da bunun olumsuz yönleri ama ben bunları okuyarak telafi etmeye çalışıyorum ve kısmen de bunu başarıyorum. Önemli olan niyetlerimiz ve samimiyetimiz.
Engelli olarak kendi derdinize düşme yerine, büyük bir enerjiyle kendini sağlam zannedenlere faydalı olma isteğinizin arkasında ne var?
Benim derdim dert değil, toplumumuzun sorunu. “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır “ ve “ “insanların kalbine sevinç koymak ve başka mümini sevindirmek Müslümana iyilik olarak yeter” sözü gereği insanlara faydalı olmak onların başarılı işler yapacağı konusunda motive etmek ve manevi yönden desteklemek gerçek mana insan olmaktır bence.
Kişisel gelişimden ne anlıyorsunuz? İnsanî gelişim ve kişisel gelişim arasında sizce ne gibi farklar var?
İnsanın konuşma, yazma, başkalarını etkileme ve faydalı olma çabalarına ben kişisel gelişim demekteyim. İnsani gelişim ise insanın kendisini geliştirdikten sonra en yakın çevresinden başlayarak insanları geliştirmesi sevme, insanları anlama gibi yönlerini güçlendirmeye çalışması olarak algılarım kişisel gelişim ve insani gelişim birbirini tamamlayan kavramlar bence.
Eğitim ve seminer verdiğiniz veya iletişimde bulunduğunuz insanlar en çok hangi yönünüzden etkileniyor?
Vurgulu ve düzgün konuşmamız, samimi olmamız ve rahat davranmamız ve karşımızdaki insana bilgi ve sevgimizi samimi olarak vermemiz karşımızdaki insanları etkiliyor ve” Bu işitme engelli hali ile düzgün konuşuyorsa bizlerde bunu başarabiliriz “ imajı oluşuyor galiba.
İnsanlara daha fazla nasıl faydalı olabileceğinizi düşünüyorsunuz?
Daha fazla konuşmalara davet edilmem , daha çok kitabımın yayınlanması, daha çok yazılarımın gazete ve dergilerde yayınlanması, daha çok ziyaretçimin olması ve yerel ve genel yönetimde bulunan insanların kitaplarımızın yayınlanması konuşmalara davet edilmemiz konusunda tavsiye ve telkinlerde bulunması ve yayınevlerinin de bizleri değerlendirmesi daha fazla insana faydalı olmamızı sağlar bence.
Toplumda sizi üzen ve hayıflandıran ne gibi tutum ve davranışlar vardır?
O kadar çok insan seni okulumuza , şehrimize davet edelim, konuşma yaparsın diyorlar ki, bunların yüzde 90 ı bunu sadece sözde yapıyor. Bu durum beni gerçekten üzüyor. İnsanların bize öğrenme maksadı ile değil de zaaf yönlerimizi öğrenerek onunla alay etme dedikodusunu yapma gibi amaçlar ile muhatap olması onlar adına üzülmeme sebep olur. Hayatta insanlarla eğlenme değil öğrenmek maksadı ile yaklaşmalıyız.
İnsanlardan ve toplumdan ne gibi beklentileriniz vardır?
İnsanlardan daha dürüst olmalarını, bizi davet eden insanların davet edemedikleri durumda neden davet edemediklerini de izah etmelerini ve insanların bizleri engelli olarak değil sevilecek, faydalanılacak insanlar olarak algılamalarını ve yaratılış gayemizi iyi anlamalarını ve öğrencileri ile çevreleri ile tanışarak kaynaşmamızı sağlamalarını ve bizlerden faydalanmaları konusunda insanlara telkinde bulunmaları bizi mutlu eder.
Çok teşekkürler, eklemek istediğiniz bir mesaj varsa buyurunuz.
Dürüst olmaya ve insanlara söz verdiğimiz zaman sözümüzü yerine getirmemiz önemli Toplum ne yazık ki bunlara fazla dikkat etmiyor. Bu yüzden söz verdiğimiz zaman sözümüzde durmayı, yalan söylememeyi, bizler başkalarına bir şeyi geçici olarak verdiğimiz zaman yani emaneti zamanında teslim etmelerini tavsiye ederim. Dürüst ve tutarlı olmak bulunmaz bir hazinedir anlayana.
*
Lilay Koradan
lilaykoradan@gmail.com
Bir önceki yazımız olan Hayatı Güzel Yaşamak İçin 10 Kural başlıklı makalemizde başarılı insan, başarılı olmak ve hayat nasıl iyi ve güzel yaşanır hakkında bilgiler verilmektedir.