Onbir ayın sultanı, bir yıl boyu hasretle beklenen mübarek ay, şükürler olsun ki yine bizimle… Bu ayda günahlarda indirim, sevaplarda ise kat kat artış var. Bire on, yüz hatta bazen binleri kazanabileceğimiz bu kutlu zaman diliminde, acaba hangi ibadetten ne kadar yapabiliriz?
ORUÇ:
Ramazan ayı oruç çiçeğinin yüreğimizde açtığı müstesna bir aydır. Peygamberimiz (sav) oruca dair şöyle buyuruyor:
‘Ademoğlunun bütün amelleri kendisinindir. Bir iyilik on misli ile yediyüz katına kadar mükâfat görecektir. Aziz ve celil olan Allah da ‘Oruç müstesnâ, o benimdir ve onun mükâfatını verecek olan benim; o arzularını, yemesini, içmesini benim için terk etti’ buyurur. Oruçlunun iki sevinci vardır; biri iftar ettiğinde diğeri Rabbine kavuşacağı gündedir. Andolsun oruç tutanın (orucundan dolayı) ağız kokusunun değişmesi Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur’
‘Kim Ramazanı (farziyetine) inanarak ve ecrini Allah’tan umarak oruçla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır’
NAMAZ
Ramazan-ı Şerif, şeytanların bağlandığı ay olması hasebiyle; vicdanların tamamen yumuşadığı, günahlardan uzaklaşılan bir zaman dilimi. Bu ayda kılmayanlar namaza başlarken, kılanlar da nafile ve kazalarla namazlarını arttırır. Efendimiz (sav) Ramazan’daki namazın faziletine dair şöyle buyuruyor: ‘Her kim Ramazanı (farziyetine) inanıp ecrini de Allah’tan umarak namazla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.’
KUR’AN-I KERİM OKUMAK
83 yıldan yani bin aydan değerli Kadir Gecesi, kendinde Kur’an nazil olduğu için bu kıymeti haiz. Ramazan, biricik kitabımız Kur’an-ı Kerim’in doğum gününü kutladığımız ay. Bizden öncekiler, bu değerin farkındalardı. Selef-i salihînden kimi Kur’ân-ı Kerim’i üç gecede bir Ramazan kıyamında (teravihte) hatmederdi. Bazıları yedi günde bir, bazıları da on günde bir hatmederdi. Onlar namazda da namazın dışında da Kur’ân-ı Kerimi sürekli okurlardı. Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: ‘Şüphesiz ki Kur’an; Allahu Teala’ya yerlerden, göklerden ve içindekilerden daha sevimlidir.’
Özellikle mealinden de okumak, hayat kitabımızla aramızdaki bağları güçlendirecektir.
MUKABELE DİNLEMEK
Cebrâil Aleyhisselâm Ramazan ayında Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem ile Kur’ân-ı Kerim’i karşılıklı okurdu. Kur’an’ı ehil birinden dinlemek hem bu sünneti yerine getirme sevabına, hem de kendi yanlışlarımızı fark etmemize vesiledir.
TERAVİH NAMAZI
Teravih, “rahatlamak, dinlendirmek” manasına gelir. Yirmi rekat olarak kılınan bu sünnet namazının her dört rekatından sonraki oturuş, “tervîha” olarak isimlendirilmiş, sonradan bu kelimenin çoğulu olan “teravih” kelimesi Ramazan’da yatsı namazından sonra ve vitirden önce kılınan nafile namazın ismi olmuştur.
Efendimiz (sas) “Kim Ramazan namazını (teravih) inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek kılarsa onun geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur.
Hz. Ali’den rivayet edilen başka bir hadiste de, Efendimiz (sav) otuz gece kılınacak teravih namazının her birinin ayrı ayrı faziletini bildirmiştir. Tüm dünyada, gündüzünde oruçla aydınlanan müminler, Ramazan’ın gecelerini de teravihle parlatır.
İFTAR VERMEK
Bir hurma veya bir zeytin verilse de iftar verme sevabına kavuşulur. Peygamber efendimiz, ‘Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur. O oruçlunun sevabı kadar ona sevab verilir’ buyurunca Ashab-ı kiramdan bazıları, bir oruçluyu iftar ettirecek kadar zengin olmadıklarını söylediler. Onlara cevaben ‘Bir hurmayla iftar verene de, yalnız suyla oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevab verilir’ buyurdu.
Efendimiz, ‘Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur’ buyurunca da, Ashab-ı kiram, “Su az ve kıymetli iken mi?” diye sordular. Onlara cevaben ‘İsterse nehir kenarında versin, aynıdır’ buyurdu.
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN HAYATINI OKUMAK
Kainatı aydınlatan Resuller Resulü’nün (sav) hayatını okumak, Ramazan’ı ihya etme yollarından biridir. O’nun örnek hayatı, bu güzel mevsimde hareketlerimizi taçlandıran en güzel rehber olacaktır.
SADAKA VERMEK
Ramazan-ı şerîf ayında sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâb, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibi sevâbdır. Bunun için bu ayda hayır hasenâtı, sadakayı çoğaltmak lâzımdır. Unutmamalı ki, verilen sadaka, yapılan her iyilik çeşitli belâları önler.
ZİKİR, SALEVAT VE TEFEKKÜRÜ ÇOĞALTMAK
Ramazan nasıl ihya edilir? Onu nasıl diri ve canlı geçirebiliriz? Bir çiçek olsa sular, beslerdik. Ama o bizim aktif katılımımızla dirilen bir ay. Bunun için özel tesbihler, salevatlar, her biri binlerce sevap kazandıran özel virdler bizi bekliyor. Yolda, otobüste, dinlenirken küçük bir tesbih, ufak bir kitapçıkla Ramazan şuuruna katılmak aslında mümkün. Yeter ki kalbimizi vererek, canı gönülden hissederek analım Rabbimizi.
SON ON GÜNDE İTİKAFA GİRMEK
Rasûlullah (sav) her Ramazan on gün itikafta bulunurdu. Vefat ettiği yılın Ramazanında ise yirmi gün itikafta bulundu’.
İtikâf; Kur’an okumak, namaz kılmak, zikir, duâ ve buna benzer pek çok itaati bir arada bulunduran ibadetlerdendir. Keşmekeşin, karmaşanın ortasında, ruhumuzun nefes alacağı bir penceredir itikaf. Rabbimizle tamamen başbaşa kalıp, şimdilerde çok moda olan mistik bir havaya bürünmenin en İslami ve meşru yoludur. Vicdan muhasebesi, bir yılın bilançosu, yeni kararlar, yeni hedefler ve tevbe-i nasuh için feyzin, bereketin sağnak sağnak kuşattığı itikaf fırsatını kaçırmamak gerek.
ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?
*
Hazırlayan :
Ahsen El Efşan
twitter.com/Pnrdurn
Bir önceki yazımız olan Kızılderililerden 10 Bilgelik Sözü başlıklı makalemizde Albert Einstein bilgelik, Ali Fuat Başgil sözleri ve bilge olmak hakkında bilgiler verilmektedir.