Türk Telekom Bursa Bölge Müdürü Ahmet Yanbay “Hepimiz günlük hayatta yoğunluğumuzdan ve ön yargılarımızdan etrafımızdaki fırsatların çoğu zaman farkına varamayız. Kendimizdeki gelişime açık konuların farkına varamadığımız gibi.” diyor ve kişisel gelişimin önemine değiniyor.
Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz ve nerelerde çalıştınız bugüne kadar?
1971 yılında Tokat’ta doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Turhal’da tamamladıktan sonra Erciyes Ünivesitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Bölümünden mezun oldum.
İş hayatına 1991 yılında Profilo Holding Telra A.Ş’nde üretim mühendisi olarak başladım. Sonrasında Kutman Şirketler Grubu Kutes Madencilik Ticaret A.Ş.’nde elektrik elektronik bakım şefi olarak görev yaptım. 1994 yılından bu yana Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nde çalışmaktayım. Türk Telekom’da mühendis ve yönetici olarak birçok görevde bulundum. Halen Bursa, Balikesir, Çanakkale, Kütahya, Bilecik ve Yalova illerini içerisine alan güney marmara bölgesinden sorumlu Bölge Müdürü olarak görev yapıyorum.
Kişisel gelişime önem veren bir insan olarak tanıyoruz sizi. Sizce kişisel gelişim ne demek ? Bu konuya önem vermenizin bugüne kadar ne kadar faydasını gördünüz?
En basit ifade ile insanın kendisini geliştirmesidir. Burada en önemli nokta insanın kendini tanımasıdır. Güçlü ve gelişime açık yönlerimizi tanımlamak, varsa içimizdeki olumsuz düşünce ve önyargıları olumlu hale dönüştürmek, iş yapabilme ve hedeflere ulaşma potansiyelini en üst seviye çıkarmak, çevresiyle olumlu ilişkiler kurabilmek, gelişirken geliştirebilmek, daha iyi olmanın gayreti içinde olmaktır. İnsanı her anlamda; sosyal ve profesyonel hayatta verimli, etkili ve başarı odaklı kılar..
Kişisel gelişim, kişinin sahip olduğu kaynağı planlayarak ve isteyerek daha üst seviyeye çıkartmasıdır. Başka bir deyişle kişinin mevcut halinde kalmaması, gelişmesidir.
İnsan yaşamı süresince, istemi dışında gelişiyor, yaşanılan ve karşılaşılan olaylar bu gelişimi sağlıyor aslında… Ancak burada önemli bir fark bu gelişim planlanmadan ve hedeflenmeden gerçekleşiyor. Eğer bu gelişim sizin varmak istediğiniz noktaya yani hedeflerinize göre planlanırsa fayda görebilirsiniz.
Özellikle liderlik, zaman yönetimi, ekip kurma ve motive etme, algı ve ilişki yönetimi konusunda bana faydalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu konularda sağlanan gelişim doğrudan hem özel hem de iş yaşamına olumlu etki yapıyor ve gerçekleştirme başarısını da beraber getiriyor.
Bunca sene yöneticisiniz kişisel gelişimi önemseyenle önemsemeyen personelin çalıştığı şirkete nasıl farkındalıkları oluyor ?
Bunu birçok farklı örnekle açıklayabiliriz aslında.
Bir fabrika sahibi, fabrikada çok değerli saatini kaybediyor. Bulana ödüller vaat ediyor. Ertesi gün fabrikaya küçük bir çocuk geliyor. “Saatinizi bulabilirim” diyor. Patron, “Oğlum bu kadar işin arasında bir de seni ayak altında istemiyorum. Fabrikanın üretimine mani olursun. Birkaç gün sonra herkes gittiğinde fabrikaya gel ve ödülü kazan.” Birkaç gün sonra çocuk fabrikaya geliyor. Fabrika sessiz, herkes evine gitmiş.
Çocuk patronun saatini kaybettiği katta biraz dolaşıyor ve on dakika sonra saatle geri dönüyor. Patron şaşkın vaziyette çocuğa saati bulmayı nasıl başardığını soruyor. “Kaç gündür herkes bu saati aradı. Sen nasıl çabucak buldun?” diyor. Çocuk yanıtı veriyor: “Sadece saatin tik taklarını dinledim.”
Hepimiz günlük hayatta yoğunluğumuzdan ve ön yargılarımızdan etrafımızdaki fırsatların çoğu zaman farkına varamayız. Kendimizdeki gelişime açık konuların farkına varamadığımız gibi.
Farkındalık, etrafımızda olan bitene dikkat edebilmektir. Önyargılarımızdan uzaklaşarak kendimizi ve çevremizi sağlıklı olarak değerlendirebilmemiz ve şu ana odaklanmamızdır. Bu, gelişime açılan en önemli kapıdır. Önce kendini bilmek sonra da nereye gideceğine karar vermektir. Farkındalığı olan, gelişime ve öğrenmeye açık personelin de Şirket hedeflerinin gerçekleştirilmesinde, yeni projeler üretme, farklı bakış açıları geliştirme, inisiyatif almada farklılığı göze çarpmaktadır.
Siz kitap okumayı da seven insansınız okumanın kişisel gelişime ne katkısı oldu ?
“Bilgi güçtür” demiş düşünür. Bilgiye giden yol da okumadan öğrenmeden geçiyor. Televizyon bilgisayar gibi teknolojiler görsel hafızayı güçlendirirken kitap okuma derinlemesine düşünme, anlama ve kavrama yeteneklerimizi geliştiriyor. Kitap okuma eksikliği olan kişilerde en çok karşılaştığımız problem kendini düzgün cümlelerle ifade edememe güçlüğüdür. Diğer yandan ihtiyaç duyulan bilgi çeşitliliği ve çokluğu bizleri sadece okumaya değil bunu da hızlı yapmaya zorluyor.
Kitap okumanın bana teknolojik gelişmeleri takip etme, proje yönetimi, çalışanlarımızın kişisel gelişimine katkı sağlama yöntemlerinde daha geniş bir bakış açısı ve yorum yeteneği kazandırdığını düşünüyorum.
Çalıştığınız kurumlarda engellilere özel destek ve sevginizi görüyoruz bunun sebebi sizce nedir ?
Esasen engelliler konusunda bu ülkede yaşayan herkesin bir sorumluluğu var. Özellikle de yönetici kardoların. Türk Telekom, engellilere destek olan ve teknolojiyi kullanarak engelleri ortadan kaldırmak üzere farklı projeler geliştiren bir şirket. Böyle önemli bir teknoloji şirketinde görev yapmak sorumluluğumuzu da hassasiyetimizi de bir kat daha arttırıyor.
Samsun ve Bursa da bölge müdürlüğü yaptınız kişisel gelişimin bölgesel farklılığı var mı? Yani Karadeniz insanı ile Marmara Bölgesi insanı gelişime farklı bakışı var mı?
Ülke olarak çok farklı kültürleri bünyesinde barındıran çok zengin bir ülkeyiz. Bu çerçevede ülkemizin farklı bölgelerinde farklı insan manzaraları görebilmek mümkün.
Ama kişisel gelişim açısından bölgesel bir farklılık olacağını düşünmüyorum.
Personelinizin kişisel gelişimi için bugüne kadar ne kadar önem verdiniz?
Öncelikle Şirketimizin kültürünü oluşturan 7 değerimizden ikisi sürekli öğrenme ve gelişim ile değişime açıklık olarak tanımlanmıştır. Kariyer planlamada da bu unsurlar önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca kişisel gelişim konusunda Şirketimizin mevcut eğitim planları bulunuyor, öncelikle çalışanlarımızın bu eğitimlere katılmalarına destekleyici olmuşumdur.
Şirketimiz kadroları günden güne genç arkadaşlarla takviye ediliyor. Yarının yöneticileri bu genç arkadaşlarımızın arasından çıkacak.. Bu bağlamda onların niteliklerinin geliştirilmesi yöneticilerimizin öncelikli işlerinin başında geliyor.. Eğitim programları, koçluk desteği, daha fazla sorumluluk verme ve matrisyel proje çalışmaları ile tecrübeli ve deneyimi olmayan yeni tüm personelimizi cesaretlendiriyoruz.
Kişisel gelişimde önemli bir konu da çalışanlara yapılan geribildirimler, deneyim ve tespitlerin çalışanlarla paylaşımının olduğuna inanıyorum. İyi planlanmış ve sağlam temeli olan geribildirimlerin çalışanlar tarafından çok çabuk alındığını ve kabul edildiğini görüyorum. Sonuçlara yansımış geribildirimler gelişimin de birer göstergesi oluyor. Bu amaçla hem birebir yapılan görüşmelerde hem de düzenlenen toplantılarda konu başlıklarımızdan biri de çalışan veya yönetici olarak bizlerin kişisel gelişim için neler yapmamız gerektiğidir.
Eskiden, Telekom kamudayken, reklam yasaktı. Kişisel gelişimi önemseyenlere gülünürdü. Şimdi ise bu konu çok önemli hale geldi. Personel verimliliğiı açısından kişisel gelişimin önemini anlatırmısınız?
Sürekli gelişimi ve değişimi özümsemiş bilginin peşinde, bilmediğinin de farkında olan, hedeflerinden uzaklaşmayan, iç huzuruna sahip, çalışma arkadaşlarını ve yöneticilerini etkin dinleyen, empati yapan, zamanını etkin yöneten personel şirket başarısına en çok katkıyı koyma potansiyeline sahip çalışandır.
Çünkü kişisel gelişimi konusunda farkındalığı olan ve bu yönde çaba gösteren çalışanın hedefleri vardır. Bu hedefler nettir ve gerçekleşmeleri yönünde çalışır. Buna bağlı olarak daha kararlı ve farklı bakış açılarına sahip bir kişiliği olur. Aynı zamanda bu özellikteki çalışanlar hedefine doğru ilerlemek için yeterli motivasyona ve enerjiye de sahiptir. Özetlemeye çalıştığım bu özelliklerin doğal sonucu olarak iş hayatında da fark yaratırlar ve daha verimli olurlar.
Türk Telekom işe alımlarda kişisel gelişime önem veren personeline daha çok avantaj sağlıyor mu?
Kesinlikle. Çalışan için ihtisas konusundaki yetkinliğini arttırma çabası kadar kişisel gelişimi için yaptığı planlama ve çabası da önemseniyor.
Şirketimize müracaat eden adayların gerek özgeçmişleri taranırken gerekse mülakatları esnasında üzerinde en çok durulan kriterlerin başında; adayın güçlü ve gelişime açık yönlerini anlamak, adayın farkındalık düzeyini ölçmek gelmektedir. Adaylarımızın çalışma hayatlarında ve çalışmadıkları dönemlerdeki kişisel gelişim planları ve eylemleri, katıldıkları programlar iş görüşmelerinde bizlere önemli ip uçları vermektedir. İnsanın güçlü olduğu alanları ön plana çıkartması ve bunlarla kendini ifade etmesi kolay ve en çok karşılaşılan durumlardan biridir. Burada zor olan kişinin gelişime açık yönlerini bilmesi, bunları açıkça ifade edebilmesi ve bunlar için bir eylem planı ortaya koyabilmesidir.
Telekom sektöründe Kişisel Gelşimine önem veren personelin bunu yapmayana nazaran farkı nedir? İlerde ne gibi farklar olacak bu konuda ?
Telekom sektörü baş döndürücü bir hızla, bir yandan teknolojik olarak değişim ve dönüşüm yaşarken diğer yanda da piyasa oyuncularının yoğun rekabet içinde pazar paylarını artırdığı bir arena görünümünde. Böylesine dinamikleri olan bir sektörde insan faktörü; gerek müşteri gerekse de hizmet sunan pozisyonu ile sistemin en önemli anahtarlarından biri durumundadır. Her ay pazara çok sayıda yeni ürün sürüyoruz. Müşterilerimize ürünlerimizi tanıtmak, onları ikna etmek, ürün satmak ve satış sonrası hizmet sunmak için çalışanlarımızdan sürekli olarak yeni bilgilerle donanmalarını, onlardan yeteneklerini potansiyellerini işlerine yansıtmalarını bekliyoruz. Bu kapsamda onların ihtiyaç duyabilecekleri her türlü eğitim ve desteği almaları için gerekli organizasyonları yapıyoruz.. Çalışma hayatımızın kuralları da buna göre yeniden şekilleniyor. Sonuç olarak takım arkadaşlarımızdan yeteneklerinin ve gelişme açık yönlerinin farkında olarak, şirket hedefleri için fark yaratacak şekilde çalışmalarını bekliyoruz.
Bu sektörde var olmak için değişim ve gelişmelere açık olmak gerekiyor, hatta bunu iş hayatınızda yaşam biçimi olarak almak durumundasınız. Bu derece dinamik bir sektörde kişisel yetkinliklerin değişmeden ve gelişmeden kalması düşünülemez. Anlama ve algılama, süreç yönetme, ilişki yönetimi, ekip üyeleri ile işbirliği yönetimi gibi bazı zorlukları olduğu düşünülen iş hayatında bunların aşılması ancak kişisel gelişim ile mümkün olabilmektedir. İş hayatında ihtiyaç ve gereklilik olan bu kişisel yetkinlikler yarın da kesinlikle değişmeyecek daha da önemli hale gelecekler. Dolayısı ile gelecekte kişisel gelişimin daha da önem kazanacağı düşüncesindeyim.
*
Çok sağ olun Ahmet Bey, çok güzel bir röportaj oldu. Okuyanlar faydalanmıştır inşallah.
*
Turan Yalçın
www.turanyalcin.com
Bir önceki yazımız olan İlk İşinize Başlamadan Bilmeniz Gereken 10 Şey başlıklı makalemizde başarılı iş hayatı, başarılı kadın ve iş hayatı hakkında bilgiler verilmektedir.