Çok genç yaşta (23) kişisel gelişim eğitmeni ve yazarı olan Bahaddin Ersoy‘la hayata dair konuştuk. Ersoy “Her ne iş yaparsak yapalım, en iyisini yapmalıyız.” diyor.
Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız Hangi okulları okudunuz? Nerede çalıştınız bugüne kadar ?
Öncelikle herkese Merhaba. 28 Nisan 1990 Sinop doğumlu ve Tokat – Erbaalıyım. 3 erkek kardeşin en büyüğüyüm. Babamın memur olması sebebiyle birçok şehirde yaşadım. Farklı yöreler ve renkli insanlar tanıdım. Sinop, Kırşehir, Çorum illerinde 8. Sınıfa kadar 8 Farklı okul değiştirdim ki saymakla bitmez. Uludağ Üniversite’si İktisat Bölümü’nü Şubat 2012’de bir dönem erken bitirdim. Bursa’da yaşamaya karar verdim. Askerliği yaptıktan sonra da Bursa’nın önde gelen firmalarından birisinde İnsan Kaynakları alanında çalışmaya başladım. Ayrıca Kişisel gelişim Eğitmenliği ve Öğrenci Koçluğu yapmaktayım. Yani kendimi tamamen eğitim ve gelişime adadım diyebilirim.
Tokat dışında yaşamış olmanıza rağmen Özellikle Erbaa’lı olduğunuzu vurguluyorsunuz. Memleketinizi gerçekten seviyorsunuz yani?
Tahmin edebileceğinizden çok daha fazla… Memleketim… Erbaa’m… Tokat… Çok sık gidemesem de ve hayatımın geri kalanında da uzun süre kalacak olamasam da benim için rüyalar âlemi gibi. Yaşanan her şeyin en güzel haliyle yaşandığı ve hiçbir zaman unutulmadığı bir dünya. Yemyeşil bir cennet. Şirin Erbaa’m… Her gittiğimde daha güzel karşılıyor beni… Ve ayrılırken her seferinde daha zor bırakıyor… Yine uzun süre gelmeyeceksin diyor… Kendimi Bursa’da yaşayan fanatik bir Erbaa’lı olarak değerlendiriyorum. Bundan gurur duyuyor; layık olmaya çalışıyor ve her ortamda da Erbaa’yı temsil ediyorum.
Ailenizden bahseder misiniz? Anne ve babanız ne iş yapar ? Kardeşleriniz nerede okur? Onların bu çabalarınıza bakış açısı neydi?
Annem ev hanımı, babam ise Kırşehir’de imamlık yapıyor. 3 erkek kardeşiz ve ben en büyüğüyüm. En küçük kardeşim Kırşehir Hayriye Kımçak Anadolu Lisesi’nde 4. Sınıf öğrencisi. Ortanca kardeşim ise Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Ortopedist olarak çalışmakta. Kişisel Gelişim alanındaki çalışmalarım annem, babam ve küçük kardeşim tarafından her zaman takdir edilse de ortanca kardeşim tarafından hep alay konusu olmuştur J Bir türlü alışamadı başarılarıma J Umarım sizin vesilenizle bu yazıyı okuduğunda bakış açısı değişir.
Gençler genellikle Kişisel Gelişimi önemsemez ve önemseyenle alay ederler. Bazı öğrencilerde bizimle arkadaşlarımız alay etmesin gibilerden uzak kalır siz de bunları yaşadınız mı nasıl aştınız?
Evet tabiki. Kişisel Gelişim Yolculuğu zordur ve başlangıçta da sizin adımlarınız çevrenizdekilere komik, gereksiz ve anlamsız gelebilir. Ama günün birinde sizi önce dinlemeye geleceklerini ve sonra da alkışlayacaklarını bilmeniz sizi gizli gizli mutlu eder. Üniversite yıllarında Kişisel gelişim kitapları okurken çok kez benimle de dalga geçildi ve ‘Bahaddin, bırak bu işleri, gaza gelme’ denildi. Oysa ben bir gün başarılı olacağımı biliyordum ve hiç durmadan, yorulmadan çalıştım. Sadece yapmam gerekenleri yaptım. Çevredeki söylemlere takılmak ile zaman kaybetmedim. Aradan 2 yıl geçmeden kendi üniversiteme Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı temsilen Kişisel Gelişim Eğitmeni olarak eğitim vermeye gittim. Hayata bakış açımı, üniversite yıllarında yaptığım başarılı çalışmaları ve sloganımı memnuniyetle paylaştım. Yıllar önce dalga geçen kıymetli arkadaşlarımda ordaydı. Önce dinlediler ve sonra alkışladılar.
SORU- Üniversite hocaları kişisel gelişimin önemini anlatmaktalar genelde. Siz Üniversitede kişisel gelişimi önemsemekle neler elde ettiniz?
Öncelikle hayatımın sonuna kadar severek, coşkuyla, tutkuyla yapabileceğim bir hobi edindim kişisel gelişimi. En büyük kazancım bu. Ve çalışmayı bıraktım. Artık sadece eğleniyorum ve zevk alıyorum her nefesimden. Kişisel gelişimin bana bir diğer katkısı; bitmek tükenmek bilmeyen Başarı Aşkı. Kişisel gelişim sayesinde üniversite yıllarında 4 farklı sivil toplum kuruluşunda çeşitli görevler ile liderlik yaptım. 2 farklı projede gönüllü eğitmenlik yaptım. Özetle diyebilirim ki Kişisel Gelişim benim başarı dolu heybem. Nereye gitsem yanımda taşıdığım sihirli bir uğur.
Şu an geldiğiniz konumu gören lise ve Üniversite arkadaşlarınız genelde ” Bahaddin sen doğru yapmışsın. Keşke bizde kişisel gelişimi önemseseydik” dediler mi genelde?
Evet, özellikle son zamanlarda bu ve benzeri söylemleri duymakta ve çok memnun olmaktayım. O arkadaşlarıma da hiçbir şey için geç olmadığını, kişisel gelişimin binlerce kilometrelik bir yolculuk olduğunu ve küçücük adımlarla başladığını ifade ediyorum. Ve onları da kişisel gelişim yolculuğuna davet ediyorum.
Bugün gençler kendilerine yol gösterenlerden ya kaçarlar ya da alay ederler genelde. Siz tecrübelerden faydalanmışsınız. Bunun ne gibi faydalarını gördünüz?
En başta çok saygı duyduğum bir çevre edindim ki, Türkiye’nin en başarılı isimleri bu kadroda yer almakta. Başarılı olmayı bana öğretecek çok fazla kişi ile arkadaş oldum. Bilgi ve tecrübelerinden çok fazla faydalandım ve faydalanmaya da devam ediyorum. Hayatımın birçok alanında bana destek verdiklerini bilmek, hep yanımda olduklarını hissetmek gurur verici.
Üniversitelerde Öğrenci Kulüpleri genelde sessiz sakin kulüplerdir. Bu konuda sizde bu yollardan geçmiş insan olarak ne tavsiye edeceksiniz? Bu kulüpler nasıl aktif olarak gelişebilir?
Üniversiteli arkadaşlarımız okul hayatından sonra hayat okulunun başlayacağının bilincinde olmalı öncelikle. Ve öğrenci kulüp çalışmalarının da hayatlarına pek çok alanda katkı sağlayacağına inanmalılar. Bir öğrenci kulübü başarıya ulaşmak için ekip ruhu oluşturmalı, plan- program yaparak, adım adım harekete geçmelidir. Belirtmiş olduğunuz sessiz sakinlikten kurtulmalarının formülü de fark yaratmak. Her yıl yaptıkları, sıradan onlarca etkinlik yerine büyük bir program ile hitap ettiği kitleleri heyecanlandırabilirler mesela.
Üniversite yönetimleri ve kişisel gelişimi önemseyen hocalar ve öğrenciler nasıl yöntem izlemeli. Bu konuda neler tavsiye edeceksiniz?
Süper Beyin dergisinde de kişisel gelişim ile ilgili makaleler yazmaktayım. Temmuz ayı yazımda da belirttim. En temel anlamda Üç adımda Kişisel Gelişim Yolculuğuna çıkıyoruz. İlk adım Kişisel keşif… Sonra hedefler… Ve son adım harekete geçip; azim, gayret ve kararlılıkla yolculuğa devam etmek.
Size ulaşmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? isteyenler nasıl ulaşabilir ?
Bir kişisel gelişim eğitmeni olarak herkesin bir sloganı olmalı düşüncesini taşıyorum:
“Sakin Bir Deniz; Hiç Bir Zaman Usta Bir Denizci Yaratmadı. Usta Bir Denizci Olmalıyız. Ve Sakin Bir Deniz Aramamalıyız. Ve hatta Paslanacağımıza, Yıpranmalıyız ki Bu Ülke ve Yarınlarımız daha aydınlık Olsun. ( Her ne yapıyorsak En İyisini Yapmalıyız!) ”
Bana ulaşmak isteyenler “bhddnersoy@gmail.com” adresinden ulaşabilirler.
*
Çok teşekkür ederim Bahattin, sen Tokat’ın gururusun.
*
Turan Yalçın
www.turanyalcin.com
Bir önceki yazımız olan İlk İşinize Başlamadan Bilmeniz Gereken 10 Şey başlıklı makalemizde başarılı iş hayatı, başarılı kadın ve iş hayatı hakkında bilgiler verilmektedir.