Divan edebiyatı ‘’Yüksek Zümre edebiyatı’’ , ‘’Havas edebiyatı’’ , ‘’klasik Türk edebiyatı’’gibi isimler verilir. Fakat her şairin bir ‘’divan’’ ı olduğu için daha yaygın olarak kullanılan isim ‘’Divan edebiyatı’’dır. Divan edebiyatının dili Arapça, Farsça, ve Türkçe sözcüklerin ve dilbilgisi öğelerin iç içe bulunduğu ‘’Osmanlıca’’ yazı dilidir. Divan edebiyatını besleyen kaynakların başında kuran ayetleri, hadisler, fıkıh, kelam, tasavvuf, mitoloji, astronomi, musuki, tıp gelmektedir. Genellikle kafiye göz içindir mantığı ön plandadır. Gazel bu edebiyatın temel nazım şeklidir. Tuyuğ ve şarkı gibi Divan edebiyatına Türklerin kazandırdığı nazım şekilleri de kullanılmıştır. Şiirde konu bütünlüğü aranmaz ve ‘’beyit’’ yani ‘’parça güzelliği’’önemlidir.
Divan edebiyatının 10 önemli nesir yazarı:
SİNAN PAŞA (15. Yüzyıl)
Sinan paşa nesir üstadı olduğu kadar hem tasavvuf bilgini hem de şairdir. Yazdığı nesirler mecazlarla yüklü, sanatlı ve yabancı kelimelerle doludur. İç kafiyeyi ve manzumları kullanmata büyük başarı göstermiş, secileriyle dikkati çekmiştir.
MERCİMEK AHMET (15. Yüzyıl)
Mercimek Ahmetin adıyla ölümsüzleşen eseri Kaabusname’dir. Eser İran hükümdarından Keykavus’un oğlu Giylan Şah için yazdığı Farsça bir öğüt kitabıdır. Mercimek Ahmet, bu eseri Sultan II. Murat’ın emriyle Farsçadan Türkçeye sade bir dille çevirmiştir. Eserde şiir, musiki, ahlak, tıp, atronomi, ticaret, hayat görüşü, gibi bazı konularda önemli bilgiler bulunmaktadır.
LATİFİ (16. Yüzyıl)
Kastamonu’da doğmuş, çeşitli resmi görevlerde bulunmuş, Mısır’dan Yemen’e giderken bindiği geminin batması üzerine boğularak yaşamını yitirir. Edebiyatımızda Osmanlıca Türkçesi ile ikinci tezkireyi yazan yazar, kendi adıyla anılan ‘’Latifi Tezkiresi’’ile tanınmıştır. Nesir türü eserlerinin yanında şiirleriyle de ön plana çıkmış değerli bir sanatçıdır.
SEHİ BEY (16. Yüzyıl)
Divan’ı olan şairlerden olmasına rağmen yazdığı tezkire ile tanınmış bir yazardır. Edirne’de doğmuş, İstanbulda çeşitli memurluklarda bulunmuştur. 1538 de tamamladığı Heşt Behişt’’ adlı tezkiresini Kanuni Sultan Süleymana sunmuştur. Sekiz Cennet manasına gelen bu tezkiresinde yazar son derece güvenilir bilgiler vermiş, yaşadıkları döneme göre sıralandırmış, şiir söyleyen herkesi değil hakiki şair olarak gördüklerini eserine almıştır.
16.asırda seyahat edebiyatının en mühim şahsiyetlerinden biri ve aynı zamanda bu edebiyatın ilk tanınmış şairidir. Miratü’l Memalik edebiyatımızın ilk gezi yazısı örneğidir. Kitabü’l Muhit adlı eserinde 16.yüzyıl deniz astronomisi,topografik coğrafya hakkında önemli bilgiler vermiştir.
BABÜR ŞAH(16.Yüzyıl)
Çağatay edebiyatının ünlü şairi olan Babür Şah,aynı zamanda Hindistan’daki Türk-Moğol devletinin kurucusudur. Hayatı tehlikeli maceralarla geçmiş zeki, cesur bir şahsiyettir. İyi saz çalan, besteler yapan, hattat Babür Şah, askeri ve idari onca işin arasında bir Divan oluşturacak kadar çok şiir yazmıştır. En önemli eseri edebiyatımızın ilk gezi-anı kitabı olan Babürname’dir. Eserde askeri, siyasi, ahlaki, dini konularda yaşadığı bir çok anıyı anlatmıştır.
PİRİ REİS(16.Yüzyıl)
Büyük bir tecrübe ve bilgi birikimi ile oluşturduğu bir deniz yolları rehberi mahiyetinde olan Kitab-ı Bahriye adlı coğrafya kitabının yazarı ünlü Türk denizcisidir. Piri Reis Osmanlı Türklerinin ilk haritacısı olarak bilinir. Donanmasını Basra Körfezinde bıraktığı düşünülerek suçlu bulunmuş, kendisine sefer sırasında yardım etmeyen Basra valisinin girişimleriyle idam edilmiştir.
NAİMA(17.yüzyıl)
Asıl adı Mustafa Naim olan yazar Halep’te doğmuştur. Halep’te aldığı eğitimden sonra İstanbul’a gelmiş sarayda devletin resmi tarihçiliği olan ‘’Vakanüvis’’görevine getirilmiştir. Naima Türk tarihçiliğinde bir çığır açmıştır. Nesnel yönü, olayları tarafsız değerlendirmesi, gözlemlerindeki akılcılık ve gerçekçilik ile bir çok tarihçiden ayrılmıştır. Devletin resmi tarihçisi olmasına rağmen toplumun aksak yönlerini ve kişileri eleştirmekten kaçınmamıştır. Şairlik yönüde vardır.
VEYSİ(17. Yüzyıl)
Aıl adı Üveys olan sanatçı Alaşehir’de doğmuş, iyi bir medrese eğitimi görerek birçok yerde kadılık görevlerinde bulunmuştur. Dönemin aydınları arasında çokça okunduğu halde dilinin ağırlığı nedeniyle çok aranan bir eser olmayan Habname, sanatçının en tanınmış eseridir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ahlak çöküntüsünün anlatıldığı eserde şair, I. Ahmet ile Büyük İskender’i rüyasında karşı karşıya konuşuyormuş gibi hayal etmiştir. Eserde eski ve yeni dünyayı düzen bakımından karşılaştırmıştır. Siyer-i Veysi de Hz. Muhammed’in hayatını anlattığı tanınmış eseridir.
KOÇİ BEY(17. Yüzyıl)
Asıl adı Mustafa olan yazarın hayatı hakkında kesin bilgiler yoktur. Arnavut asıllı bir devşirmenin oğludur. Koçi Bey tarihçi ya da bir nesir yazarı olmaktan öte bir devlet adamıdır. Edebiyatımız açısından önemli IV. Murat’a sunduğu devlet idaresindeki bozuklukları anlattığı risaleleridir.
*
Aylin Tankaş
aylin.tankas@hotmail.com
Bir önceki yazımız olan Süper Beyin Dergisi'nden 10 Konu başlıklı makalemizde beyin, güzel yazılar ve kişisel gelişim hakkında bilgiler verilmektedir.