Türk edebiyatından 10 kitap özetini sizlerle paylaşmıştım. Şimdi de Dünya Edebiyatından seçtiğim 10 kitap özetini sizlerle paylaşacağım.
PARMA MANASTIRI (STENDHAL):
İtalya prensliğinde yaşanan entrikaların anlatıldığı eserde romanın kahramanı Fablice Del Dongo’dur. Özgürlüğüne düşkün, romantik, sıra dışı, aşka bağımlı bir soylu olan Fabrice Del Dongo bu özellikleri ile toplum kurallarına ters düşmektedir.
SAVAŞ VE BARIŞ (TOLSTOY):
Roman 1805’te başlayıp 1813e kadar süren Napolyon Savaşları dönemini ve sonrasında gelişen olayları anlatmaktadır. Roman içinde milyonlarca insanın bir hiç uğruna savaşlarda hayatını kaybetmesi ile küçük bir sınıfın hayatının en önemli parçası olan “barış” kavramı iç içe verilmiştir.Bütün bu savaş ortamında barış yanlılarının balolar ve partiler ile süslenmiş hayatları, kadınların bu kanlı savaşlardaki askerlerle yaşadıkları aşklar da romanın diğer tarafıdır.
ÖLÜ CANLAR: (GOGOL)
Kısa yoldan zengin olma hayali kuran Çicikov, sevimliliği ve konuşmaları ile herkeste güven sağlayan bir düzenbazdır.O zamanların Rusya’sında zenginler malikanelerinde çalışan “can”lar için ayrı ayrı vergi vermektedir. Çiçikov, malikanelerde bir süre çalışmış ve daha sonra ölmüş “can”ların kayıpları nüfus kütüğünden silinmeden toprak sahiplerinden bu “can”ları satın alır ve kağıt üzerindeki çeşitli alışverişlerinde, yaşıyormuş gibi gösterdiği canlar karşılığında paralar elde ederek zengin olma hayalleri kurar. Roman baştan sona kadar Çiçikov’un sahtekarlıkları ile geçer. Ancak işler umduğu gibi gitmez ve foyası meydana çıkar. Foyası meydana çıktığında kasabadan kaçar.
GENÇ WERTHER’İN ÖLÜMÜ(GOETHE):
Mektuplu roman olarak adlandırılan eser, Werther’in mektuplaştığı arkadaşı Wilhelm’in mektuplarıyla oluşturulmuştur. Duygusal ve aydın bir genç olan Werther, büyük şehrin hızlı yaşamından ve kendisinde yarattığı ruhsal çöküntüden kurtularam Wahlheim’e yerleşmiştir. Burada soylu bir ailenin kızı Lotte’yle tanışır ve ona aşık olur. Lotte de onun aşkına karşılık verir ancak kendisi Albert adlı bir gençle nişanlıdır.Nişanlısı Albert ile evlenen Lotte, Werther’in kendilerinin yanında arkadaş olarak bulunmasın akarşıdır.Çünkü Werther’e olan ilgisi hala devam etmekte ve yanlış şeyler yapmaktan korkmaktadır. Werther ile görüşen Lotte on abirdaha görüşmemeleri gerektiğini söyler. Werther ise bu acıya dayanamaz ve büyük aşkı Lotte’ye son bir mektup yazarak intihar eder.
GORİOT BABA (BALZAC):
Zamanında çok çalışmış ve iyi paralar kazanmış olan Goriot Baba, tüm hayatını iki kızının mutluluğuna adamıştır.Sakin bir hayat yaşamak için bir pansiyonda yaşamaya başlar. Goriot Baba’nın kızları ise hazır para yemeye alışmış, babalarını düşünmeyen ve zevk eğlenceyle hayatlarını geçiren kişilerdir. Goriot Baba hastalandığında kızlarına haber gönderılmesine rağmen yanına kimse gelmemiştir.Hatta Goriot Baba’nın son isteği kızlarını görmektir, ama yine de kimse yanına uğramaz.Kızlarından Anastasia babasının yanına gittiğinde artık çok geçtir.Goriot Baba komaya girmiş ve sonrada ölmüştür.Cenazesini de pansiyonda kalan birkaç kişi kaldırmıştır.
SUÇ VE CEZA (DOSTOYEVSKY):
Yoksul düşmesinden dolayı Hukuk Fakültesini yarıda bırakmış olan Raskolnikov, ilişki kurduğu bir tefeci kadına tutsak olmuştur.Anne ve babasından harçlık olarak gelen bütün parayı borçlarını ödemek için tefeciye vermektedir.Çok para ödemesine rağmen borçlarını bir türlü sonlandıramayan Raskolnikov, tefeci kadını toplum için zararlı gördüğü ve ondan kurtulmak istediği için öldürmeye karar verir. Tefeciyi öldürmek için evine gittiğinde yanlışlıkla onun hizmetçisini öldürmesiyle hayatı allak bullak olur.Raskolnikov, tedirginlik içindedir artık.Tefecinin evine gittiğinde orada soruşturmayı yürüten komiser ile tanışır.Komiser ondan şüphelenmiştir.Fatura ödemediği için karakola çağrılan Raskolnikov, katil olduğunun anlaşıldığını düşünerek fenalık geçirmiş ve komiserin çalışmalarıyla suçunu itiraf etmiştir.Raskolnikov, Sibirya’ya sürgün edilir.
CİMRİ (MOLIERE):
Çok zengin ama bir okadarda cimri olan Harpagon’un komik yaşamı anlatılmıştır.Kızını sevdiği erkeğe vermek istemeyip zengin bir ihtiyarla; oğlunu da zengin bir dulla evlendirmek isteyen Harpagon için hayattaki her şey paradır.
Harpagon ayrıca oğlunu başkasıyla evlendirip , onun sevgilisiyle kendisi evlenmek istemektedir.Bu düşüncelerinden dolayı çocukları ile araları açılmıştır.Oğlunun La Flech adındaki uşağı, Harpagonu’u yola getirmek için onun paralarını sakladığı çekmecesini çalar.Harpagon bunun üzerine paralarını geri vermeleri kaydıyla çocuklarının istedikleri ile evlenmelerine müsaade eder.
DECAMERON HİKAYELERİ (BOCCACİO):
Giovanni Boccacio tarafından yazılmış öylülerdir.1348’de Avrupa’da büyük bir veba salgını olur ve bu salgından etkilenen Boccacio, Decameron Hikayeleri’nde salgın günlerinin Floransa’sını anlatır.Eser salgından kaçan üçü erkek yedisi kadın 10 kişinin 10 gün boyunca anlattıkları 100 öylüden oluşur.Günde 10 öylü anlatır. Bu gençler gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek, aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek amacıyla önce Fiosole dolaylarında bir evde, sonra bir şatoda konaklarlar.Anlatılan öyküler itiraf niteliğindedir.Ahlaki bozukluklar da gözler önüne serilir.
ANNA KARENİNA(TOSTOY):
Rus aristokrasisine ait şık ve güzel bir kadın olan Anna’nın monoton bir evlilik hayatı vardır.Kocası iyi bir mevkide devlet memurudur.Anna’nın hayatının yönünü değiştiren olay, ayrılmanın eşiğine gelen ağabeyi ve yengesinin aralarını yeniden yapmak için Moskova’ya gitmesidir.Anna burada Kont Vronski ile tanışır ve yasak bir aşk içine girer.Anna durumu kocasına da anlatır.Kocası itibarlarının zedelenmemesi ve çocukalrının gelecekleri için bu aşktan vazgeçmesini ister. Ancak Anna gönlüne laf geçiremez ve Vronski ile İtalya’ya kaçar.Ancak geri dönüşlerinde herkesin onları dışlaması ve Vronski’nin bu aşktan sıkılması ile Anna için kötü günler başlar. Anna psikolojik bunalıma girdiği birgün intihar eder. Bu olay üzerine Vronski de manevi bir çöküntü içine girer ve orduya yazılarak gerçeklerden kaçar.
DON KİŞOT(CERVANTES):
İspanya’da bir köy asilzadesi olan Don Kisot’un yaşamı anlatılmıştır.Don Kisot şovalye romanlarına olan merakı yüzünden aklını kaçırmıştır.Ülke ülke dolaşarak insanları körülükten kurtarmak ister.En yakın arkadaşı ise kendi uşağı olan Sanço’dur.
Don Kisot ona kurtardığı adalardan birinin valiliğini vereceğini söz verir.Don Kisot’un sevdiği kız ise Dulsina’dır..Çırkin bir köylü kızı olmasına rağmen onu Aristokratik bir aileden güzel bir kız olarak görür.Don Kisot gerçek yaşamda gördüğü her şeye hayali unsurlar yükleyerek yaşamaya alışmıştır.Yel değirmenlerini bir düşman olarak gören ve onlarla savaşan Don Kişot, bazen de koyun süruleriyle savaşır.Çogu zaman da çobanlardan dayak yer.
Bir önceki yazımız olan Beyin Geliştiren 10 Roman başlıklı makalemizde beyin gelişimi, kayıp edilen kitaplar ve kişisel gelişim hakkında bilgiler verilmektedir.