Çocukken bir film seyretmiştim. Başrol oyuncusu Türkan Şoraydı. Güçlü ve fedakar bir köylü kadınını canlandırıyordu. Filmin konusu da Anadolu’da bi köyün yaşadığı kıtlık anlatılıyordu. Evinde sadece yiyeceği olan köyün ağasıydı. Güçlü ve fedakar olan bu kadın çocuklarının boğazından bir lokma geçememesine ve feryatlarına dayanamıyordu. Gözü kararmıştı, eline tüfeği sırtına sepeti alıp ağanın evini basmıştı. Açlıktan kıvranan köylülerinin hiçbiri buna cesaret edemezken “O” etmişti. Çünkü bir anneydi. Amacına ulaşmıştı, yiyecek dolu sepetle evden çıkmıştı ama eve gidebilmek için yürümesi gerekiyordu. Yürümeye başladığı an ahali peşine düşmüştü. Yiyecekleri istemişlerdi o da vermemişti vermeyince de ahali tarafından linç edilmişti. Eve gelebilmişti elinde bir somon ekmekle lakin oracıkta ölmüştü.
Bu film beni hep çok etkilemiştir. Filmi neden anlattığımı merak ediyorsanız hemen söyleyeyim. Kadını çok iyi anlatan bir film olmasıdır.
Kadın nedir? Kadın: Güçtür, merhamettir, sadakattir, berekettir, güzelliktir,aşktır.
Öyle ki mitolojide bereketi, güzelliği, aşkı temsil eden kadın tanrıçalardır.
Gelgelelim yaşadığımız topraklara…
Topraklarımız Analar diyarı olduğu için adı “Anadolu” olmuştur. Eskiden topraklarımıza bile adını verdiğimiz analarımızı kadınlarımızı el üstünde tutamıyoruz. El üstünde tutmayı bırakın her 5 kadından 3’ü şiddete maruz kalıyor, eve hapis ediliyor en vahimi öldürülüyor.
Artık öyle gülünç bir duruma gelinildi ki kadınlar kocalarından dayak yediklerinde en az hasara indirebilmek için dersler veriliyor.
Hatta birkaç maddesini sizlerle paylaşayım.
Kocanız size vurduğunda yerde cenin pozisyonunu alın. Böylelikle karnınıza ağır darbeler almazsınız.
Kavga esnasında mutfağa gitmeyin çünkü kesici aletler var tehlikeli olabilir.
Önceden bir çanta hazırlayın içinde kimliğiniz ve bir miktar para olsun. Çıkışa yakın yerde muhafaza edin. Gibi.
Aslında daha fazla maddeler var ama yazmaya benim gönlüm dayanmıyor. Anlayacağınız durum bu kadar vahim. Şiddete maruz kalan kadınlarımızın sığınabileceği yerler çok az, Devlet bu konuda yetersiz. Şiddet uygulayan erkekleri caydıracak cezalar yürürlülüğe konulmuyor. Kendilerini sahipsiz ve korunmasız hisseden kadınlarımız el mahkum eziyetlere göz yumuyorlar. Karşı çıkan kadınlarımızda malum öldürülüyor. Tek başına kaldıkları ve yasalar onları korumaya almadıkları için.
Her ne kadar kadınlarımıza sahip çıkılmasa da kadınlarımızın içindeki gücü fark etmenin vakti gelmiştir.
Dünyada hükümdarlar genelde erkekler olarak bilinse de tahta en uzun kalmayı başaran 3 kadın hükümdardır.
Elızebath, Kraliçe Hatşepsut ve Tomris Kağandır.
Yapmamız gerekenler ise birbirimize destek vermek, cesaret etmek ve gücümüzün farkına varabilmek.
Hiçbir kadına şiddet uygulanmadığı hayali ve umuduyla…
*
Cansu Başak Civek
Genç Gelişim Dergisi
Bir önceki yazımız olan Evimizde Çocukları Tehlikeden Korumanın 10 Yolu başlıklı makalemizde çocuk, çocuk gelişimi ve çocuk sağlığı hakkında bilgiler verilmektedir.