Mustafa Kutlu, benim hem özel yaşantısı, hem düşünceleri ile hem de hikâyeleri ile severek okuduğum takdir ettiğim bir hikâyecimizdir. Hikayelerini okumak istememe rağmen bundan birkaç ay öncesine kadar hiç okumamış, Ahmet Kabaklı’nın Türk Edebiyatı Ansiklopedisinde Mustafa Kutlu bölümünü okumuştum.
Lisede okuyan ve Edebiyat meraklısı oğlumun “ Baba, Uzun Hikâye filmine gideceğim, gitmeden önce O’nun kitabını da okumak istiyorum. Uzun Hikâye kitabını alır mısın ?” dediği zaman benim için fırsat çıktı. Ben de bu kitabı alarak oğlumla okudum.
Okuduktan sonra hemen Mustafa Kutlu’nun öteki hikaye kitaplarını da okumak istedim.”Sıra dışı bir Ödül Töreni” kitabı da yeni yayınmıştı. Ben de bu fırsat bu fırsat diyerek O’nu da alarak okudum. Mustafa Kutlu’nun gerek “Uzun Hikâye”, gerekse “ Sıra dışı bir Ödül Töreni “ hikayelerinde tasvir ettiği Belediye Başkanı tipi gerçekten benim hoşuma gitti. “ Keşke Tüm Belediye Başkanlarımız Mustafa Kutlu hikâyelerindeki Belediye Başkanları gibi olsa dedim.
Daha sonra Mustafa Kutlu’nun aşağıdaki hikâye kitaplarını da severek okudum.
1.Uzun Hikâye (Belediye Başkanı tiplemesi var kısaca.)
2.Beyhude Ömrüm
3. Zafer Yahut Hiç ( Samet Görmüş isimli Belediye Başkanı tiplemesi harikaydı.)
4. Sıradışı Bir Ödül Töreni (Belediye Başkanı tiplemesi harikaydı.)
5. Mavi Kuş
6. Ya Tahammül ya sefer
7. Tahir Sami Beyin Özel Hayatı
8. Sır
9. Yoksulluk İçimizde
10. Yokuşa Akan Sular
11. Menekşeli Mektup
Bu hikâyelerinden hepsinde belediye başkanı tiplemesi yok. Benim sadece yukarda belirttiğim sadece 3 hikâyede belediye başkanı tiplemeleri dikkatimi çekti ve severek okudum bu tiplemeleri. Bu tiplemelerde belediye başkanları şu 10 güzel özellikle sanki “ Belediye başkanı böyle olmalı” diye anlatılmış.
1.Samimi – Belediye Başkanı çok samimi. Makamına gelenleri samimiyetle karşılayarak onlara mutlaka ikramlarda bulunarak, herkesin fikrini sabırla dinliyor ve kendi de fikirlerini misafirlerine mutlaka onların anlayacağı şekilde anlatıyor. Çarşıda pazarda gördüğü halkına sanki hepsi kardeşi imiş gibi samimi davranıyor Belediye Başkanları.
2. Çalışkan– Bu hikayelerde Belediye Başkanlarını halk, çok çalıştıkları ve mesleğinde başarılı oldukları için seçiyorlar ve Başkan da seçildikten sonra mutlaka gücü oranında beldesinin ve ilçesinin sorunlarını çözmek için çaba harcıyor. İl ve ilçe hatta Ankara’da olağanüstü çaba ile beldesinin sorunlarının çözülmesi için çaba harcıyor.
3. Değişik fikirlere açık – Başkanlar kendilerine değişik fikirlerin, anlatan öğretmen, vatandaşların bu fikirlerini (Bak bu aklıma gelmemişti. Ne güzel fikir, gel seni tebrik edeyim) diyerek heyecanla dinliyor ve kendi fikirlerini de anlattıktan sonra hemen uygulanması için harekete geçerek, görüşülmesi gereken insanlar varsa, fikri hayata geçirmek için hemen onlarla zaman kaybetmeden harekete geçiyorlar ve asla (Bunu sonra yapalım, daha sonra olur) gibi düşünceleri akıllarına bile getirmeden kimseyi baştan savmıyorlar.
4. İmarı seven– Belediye Başkanları, Mustafa Kutlu hikayelerinde, belde veya ilçelerinin imarına mutlaka önem veriyor ve çevrelerinde ve ailelerinde bulunan teknik elemanlardan mutlaka yardım alıyor, çarpık yapılaşmaya karşı savaş açıyorlar ve sermaye sahiplerine karşı halkın yanında oluyorlar. “Özellikle ya zafer yahut hiç” hikayesinde Samet Görmüş adlı belediye Başkanı bu tiplemeye en güzel örnek. Halkın yanında halkla beraber halk için çaba harcıyor.
5. Öğretmene Yazara önem veren – Belediye Başkanları Mustafa Kutlu Hikayelerinde Öğretmenlere ve yazarlara mutlaka saygı duyuyor ve makamlarına ve evine gelen hizmet aşkı ile dolu yazar ve öğretmenlere “ el ele vererek beldemizi ilçemizi kalkındıralım, eğitime önem verelim” diye mesajlar veriyorlar. Gerçek manada Bir Belediye Başkanı örneği. Yazar ve öğretmenlerde belediye başkanının kendilerini dinleyeceği, değer vereceği ve anlayacağına inanarak severek Belediye Başkanının yanına gidiyorlar.
6. Sanatkarı Seven – Belediye Başkanları, Mustafa Kutlu Hikayelerinde, kasaba ve ilçelerine faydalı olacak sanatkarları hatırlamasa da öğretmenler veya kasaba halkı hatırlatınca hemen onları ziyaret ederek gönüllerini alıyor. Küçük el sanatları yapan ve zamanla yaşlanınca unutulmuş sanatkârları öğretmenler ile bularak ziyaret ediyorlar. “Sıradışı Bir Ödül Töreni” hikayesinde bunu açıkça görüyoruz. Tüm el sanatkârlarını ziyaret ederek ödül törenine onlarında sanatları ile destek olmasını sağlıyor. Bu hikâye film olursa mutlaka çok izlenen filmlerden olur bence.
7. Hemen Harekete Geçen– Mustafa Kutlu hikâyelerinde Belediye Başkanları önlerine çıkan fırsatlarda hemen harekete geçiyorlar. Mesela güzel fikir öneren öğretmene “ Ya öylemi hiç aklıma gelmemişti. Burada ne oturuyoruz, kalkın gidip hemen o sanatkârı ziyaret edelim, hatırını soralım. O Büyük sanatkârı ziyaret edelim. ” veya “ Ya öyle mi hemen yarın il ve ilçe yönetimine giderek bu sorunun çözümüne bakacağım “ diyorlar.
8. Halkın arasında halka yakın– Belediye Başkanları makamında oturan değil, halkın arasında karışan, gelen misafirlerine “ burada ne oturuyoruz, kalkın ilçemizi beldemizi gezelim” diyerek onları hemen halkın arasına karıştıran, belde ve ilçenin insanları ile misafirlerini tanıştırıyor ve kaynaştırıyorlar. Yani makamına hapsolmuş evi ve makamı arasında sıkışmış insanlar değil Mustafa Kutlu hikâyelerinde Belediye Başkanları.
9. Çok cana yakın insanlar– Mustafa Kutlu hikâyelerinde Belediye Başkanları mutlaka güler yüzlü ve cana yakın insanlar. Zaten bu özelliklerinden dolayı Belediye Başkanı seçilmişler. Kendisine güzel fikir anlatan bayan öğretmene ya da ona güzel fikir anlatan başka meslek sahibi insanlara, daha doğrusu güzel fikri olan herkese, mutlaka teşekkür ederek gönlünü alıyor. Kutlu, “ O kadar heyecanlandı ki başkan ayıp olmasa, bu fikrini söylediği için öğretmeni kucaklayarak alnından öpecekti” diyor. Güzel fikir anlatanları baştan savan ve bakmayan Belediye Başkanlarını hatırladıkça ben bu Mustafa Kutlu hikâyelerinde Belediye Başkanı tiplemelerini o yüzden sevdim.
10. Ailesine bağlı- Belediye Başkanları ailesine bağlı insanlar, halkı ailesinden insan olarak görüyor. Başkanın eşleri ve aile fertleri de Başkanı destekledikleri gibi baba veya eşleri gibi halkı severek onların daha rahat yaşam sürmesi için çaba harcıyorlar. Başkanın başarısına en yakın aile fertleri başta olmak üzere herkes destek oluyor. Çünkü biliyorlar ki Belediye Başkanları da ailesinden başlamak üzere tüm kasabasını ve kasabasının halkını seviyor ve onların mutlu olmasına çalışıyor.
Mustafa Kutlu hikâyelerinde Belediye Başkanı tiplemelerini okurken zaman zaman “Mustafa Kutlu duayenimiz sanki Rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nu anlatmış” demekten kendimi alamadım. O’nun kadar halk içinde BİR Belediye Başkanı çizmiş. İyi Belediye Başkanı olmak isteyenler bence Mustafa Kutlu’nun bu 3 hikâyesini bularak okusunlar derim.
Ben Mustafa Kutlu hikâyeleri okumaya devam edeceğim. Mustafa Kutlu hikayelerini çok sevdim. O hikayelerde “ ideal insan var” çünkü.
*
Turan Yalçın
www.turanyalcin.com
Bir önceki yazımız olan 10 Yudumda 10 Çay Dizesi başlıklı makalemizde çay keyfi, çay muhabbeti ve çay nasıl içilir hakkında bilgiler verilmektedir.