Bilim çok yönlü bir disiplindir. Bu çok yönlülük bilime hayat kazandırır. O sadece bir keşif yolculuğu olmaktan öte, insanın farkındalık ve anlayış kültürüdür de. İşte bilimin en az hor görülen bu yanı, insanın göze önüne çıkmasına da neden olur. Stephen Hawking de gerek yazdığı kitaplarla gerekse ipe sapa gelmez beyanlarıyla insanların aklında her zaman ufak da olsa bir köşeye kendini kazıyabilmiştir. Ve kendini kazdığı o harflerin altından olduğuna da kimsenin hiç mi hiç şüphesi yoktur.

Carl Sagan bilim tarihinin en korkusuz, en iddialı ve en majestik insanıdır. Onun sözleri doğayı anlama uğraşı sergileyen her beyine eşsiz bir yakıt, sonu gelmez bir sorgulama isteği armağan etmiştir. Böylesine dahiyane nitelikte düşünme fazlarıyla donatılmış bu süper kahramanı anlamak, hiç olmazsa da okumak veya izlemek, aklına hürmet ve riayet eden her beşer için mutlak ve kati surette bir görevdir.

Deizm, Tanrı’nın var olduğunu ancak Tanrı’nın herhangi bir din göndermediğini, dinin insanlar tarafından türetilmiş bir olgu olduğunu söyler. Tanrı’nın insanları sınıflandırmaya ihtiyacı olmadığına, dünya üzerinde sadece iki çeşit insanın olduğuna inanır; iyi insanlar ve kötü insanlar. Bu düşünce günümüzde git gide artmaktadır. Bunun temel nedeni ise dinin iyiliği ve doğruluğu öğütleyen bir olgu oluşundan ayrılıp, ona mensup insanların kendi çıkarları uğruna onu çarpıtmaları örnek gösterilmektedir.