Carl Sagan bilim tarihinin en korkusuz, en iddialı ve en majestik insanıdır. Onun sözleri doğayı anlama uğraşı sergileyen her beyine eşsiz bir yakıt, sonu gelmez bir sorgulama isteği armağan etmiştir. Böylesine dahiyane nitelikte düşünme fazlarıyla donatılmış bu süper kahramanı anlamak, hiç olmazsa da okumak veya izlemek, aklına hürmet ve riayet eden her beşer için mutlak ve kati surette bir görevdir.

Geçtiğimiz aylarda Bangledeş hükümetinin idam ettiği Son sözleri sorulduğunda, ‘Suçum; Allah’tan başkasına kulluk etmemektir. Bana kulluk et dediler, ben de asın dedim’ diyerek dar ağacına giden Molla, bu duruşuyla bile ümmete İslam’ın o en vazgeçilmez çağrısını da şehadetiyle yaptı.

  “Kendini tanıyan, Rabbini tanır” Hadis-i Şerif Bilmek tanımak değildir. Bilmek, “bilmek” bile değildir. Zira Yunus’un da dediği gibi “İlim ilim bilmektir/İlim kendin bilmektir” Bilmek, kendini bilmektir. Kendini bilmeyenler, neyi bilebilir ki? Bilmeyenler tanıyamaz, tanımayanlar sevemez. Bilgi bilinene tabidir.  Kendini dahi bilmeyenlerin evreni bildiklerini iddia etmeleri ne kadar da saçma. Varlık bilgi değil, bildiricidir. Varlığı tanırsak var edeni buluruz. Bilgiyi tanırsak, tanımayla tanışırız. Tanırsak severiz. Seversek, sadece kendimizde değil onda da var oluruz. Bu da […]