Milletvekili, Öğretim Üyesi, Rektör, Sanat Tarihçisi… Tüm bu unvanlara sahip olan Suut Kemal Yetkin’in en önemli özelliği hiç kuşkusuz edebiyat alanında vermiş olduğu eserleridir.
Özellikle deneme türünün en başarılı temsilcilerinden oluşu denemeye merak saranların ilgisini çekmiştir. O halde bir okur olarak ilgisi deneme yazılarında yoğunlaşanlar için 10 başlıkta Suut Kemal Yetkin diyoruz.
1903 Yılında Urfa’da dünyaya gelmiştir. 1. Dönem TBMM Urfa Milletvekili Şeyh Saffet Efendi’nin oğludur.
Eğitim Hayatı: İlk tahsilini İstanbul Numune-i Tatbikat mektebinde, orta öğrenimini Galatasaray Lisesinde yapan Suut Kemal Yetkin Fransa’da Felsefe eğitimi görmüştür.
İyi bir edebiyatçı olmanın yanısıra Sanat Tarihçisi , Öğretim Üyesi, Rektör, Milletvekili, Suut Saffet şiiriyle şair’dir.
Edebi Yaşamı: Cumhuriyet dönemi yazarlarımızdandır. Edebi yaşamına Suut Saffet şiiriyle başlamış ve ilk yazısı Servetifünun dergilerinde yayımlanmıştır. Cenap Şehabettin ve Ahmet Haşim ‘in etkisindedir.
Sadece deneme türüyle kalmayıp; Estetik, sanat, felsefe ve resim konularındaki yapıtlarıyla da öne çıkmıştır. Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Başkanlığının kurucularındandır.
Sanat Anlayışı : Düşüncelerini açık ve yalın bir biçimde, konuşma havasında ortaya koyar. Sanat ve edebiyat konuları üzerinde özel görüşleriyle düşüncelerini kesin yargılara, kurallara bağlamaksızın duygulu bir biçimde ifade eder.
Deneme yazılarında göze çarpan, en yakın arkadaşı Nurullah Ataçla olan atışmalarıdır.
Denemeleri : Edebiyat Konuşmaları ( 1944), Edebiyat Üzerine ( 1952), Günlerin Götürdüğü ( 1958), Düşün Payı ( 1960), Yokuşa Doğru ( 1963), Denemeler ( 1972), Edebiyat Üzerine Denemeler ‘’ Canım Kitap ‘’ ( 1972)
Dönemin genç yazarlarına Serzenişi: ‘’Sevgi , inanış , güven, acıma , saygı gibi varlığımızı ilgilendiren türlü insanlık duygularının bozulmadığı her devirde her yerde sanat ve edebiyat ciddiye alınmış, değer taşımıştır.Ciddiye alınmayan gerçek sanat hiçbir yerde gösterilemez. İkinci savaş sonrası kuşaklarına giren yazarların çoğu ciddilikten yoksundur. Ünü ucuza mal etmek yüzünden çocuk denecek yaşta olanların bile ağzına alınmaz deyimlerle yüz kızartacak sözler, şiirler, düşünceye iri iri laflar ederek eleştirmeler yazmaya kalkıştıklarını görmedik mi ? Bıyıkları yeni terlemiş bir delikanlının ‘’ dünya sanatında ‘’ diyerek eleştirmesine başladığını okuyunca dünyanın avucunu sığacak kadar küçüldüğünü görerek içim burkulmuştur. ‘’
Ve son olarak diyor ki yazarımız : Ben, sanatı ve edebiyatı insan varlığının en kutsal yaratışlarından biri sayarım. Gerçek sanat eserlerinin de, yarına geçecek değerde olduğuna inanan sanatçıların ellerinden çıkmış olanlar arasında bulunacağına inanıyorum. Zaten bana bu satırları yazdıran da bu inanış oldu.
*
Feride Cengiz Kuzgun
Bir önceki yazımız olan Adem Özbay'la 10 Soruda Aşk başlıklı makalemizde adem özbay, adem özbay aşk sözleri ve aşk şiirleri hakkında bilgiler verilmektedir.