Mehmet AKBULUT kimdir öncelikle?
Mehmet AKBULUT, okuyup yazan bir eğitimci-yazar. Okumak; kanaatimce yemek, içmek gibi zaruri bir ihtiyaç. Bu yüzden okumayı söktüğüm andan itibaren bu zaman ve zemine kadar okumaya devam ettim. Harflerin Sahibi müsaade ettiği sürece okumaya devam tabii.
Neler yazıyorsunuz?
Neler var yazdıklarım arasında… evet, evvela mizahla başladım. Deneme, popüler kültür üzerine denemenin biraz daha ironi kalıbına kayan tarafı diyelim. “İçinizdeki Eşeğe Çüş Deyin” böyle bir kaygıyla yazıldı mesela. Divan edebiyatı üzerine beyitlerin içine günümüz penceresinden bakışlar, tarihî romanlar… Sürgün Şeyhülislam romanıyla bu sahaya giriş yapmıştım. Muhteris Şeyhülislam Karaçelebizade Abdülaziz Efendi, böyle bir yolculuğun duraklarındandı. Tabii bunların dışında da çalışmalarım oldu.
Ve… Son kitabınız, bir fetih romanı, değil mi?
Evet, bir fetih romanı.
Nasıl ortaya çıktı bu roman?
Ben bir edebiyat öğretmeniyim ve talebelerimin okuduğu kitaplar beni fazlasıyla ilgilendiriyor. Elbette ki onlarda bir okuma kültürünün oluşmasını istiyorum, hatta bu uğurda okutma çalışmalarım var. Bazen öğrencilerin sıkıldığı oluyor, olmuyor desem hakikati gizlemiş olurum. Bu dönemde dikkatimi çekti, öğrenciler çok sıkı bir vampir romanı takipçisi. Gerçek dünyadan kopuş, onları heyecanlandırıyor. Fantastik şeyleri seviyorlar. Peynir ekmek gibi tüketiyorlar bu romanları. Yani Batı’nın kapitalist tüketim kültürü bu kitaplarda da işini görüyor. O zaman dedim ki, bizdeki tarihî gerçekleri şöyle fantastik bir kurguyla versek nasıl olur? Hayli de güzel olur. Hem gençler hem de yetişkin okur bu yazılanları okusun. Düşüncemi kağıda aktarmak için “vira bismillah” deyiverdim.
O zaman, romanın günümüz zamanı karakteri Fatih, özellikle düşünüldü yani?
Öyle de denilebilir. Bir lise öğrencisinin kendi yaş grubunu böylesi mükemmel bir tarihî olaya çekmesi romandan beklenen asıl faydaydı. Bir lise talebesinin bu zamanda kendi tarihine merak duyması ve bunun için öğrenme azmini devamlı diri tutması arzulanan bir şeydir. Sanırım her ana ve baba bu arzuyu gönlünde saklıyordur. Ben, bu arzuyu dile getirmek istedim.
Peki, bu arzunuz istenilen seviyeyi bulacak mı dersiniz?
Bakalım birlikte göreceğiz. Hele bir okunsun “Peygamberin Fatih’i.”
Romanın adında peygambere vurgu yapmak nereden aklınıza geldi? Sanki kitabın adını okuyan okur, bu kitabı din kitabı olarak algılayabilir gibi geliyor?
Olabilir, fakat böyle bir algı yüzeysel okur için geçerlidir. İfademi yanlış anlamayın. Bu cümle ile okuru tahkir ettiğim manası çıkmasın. Sadece kitabın adına ve kapağına bakarak bir eseri, yazarı hemen o anki malumatla etiketlemek sanırım yanlış olsa gerek. Peygambere vurgu yaparken İstanbul’un fethinin Türk-İslam dünyasında nasıl algılandığını öne taşımak niyetindeydim. Yani bir şehir niçin bu kadar fazla kuşatılır ki? İşte okurlar, bunu görsünler istedim. Tabii özellikle genç okurlarımız.
Romanda Kara Sungur karakteri daha çok öne çıkmış gibi mi, yoksa bana mı öyle geldi?
Evet, hareketli olayların içinde neredeyse hep casus Kara Sungur var. Tek başına bir roman kahramanı olacak kabiliyette. Biraz da gençlerin bunu örnek alması düşünüldü desem sorunuz cevabını bulur herhalde. Fazla ayrıntıya girmeyelim, yoksa kitabı almaz okurlar. Burayı gülümseten bir cümle olarak yazınJ
Aslında başta sormam gerekiyordu, ama sohbetin seyri soruyu buraya taşıdı. Son zamanlarda tarihî romanlara bir aşırı yönelme mi var?
Evet, var. Olması da gayet doğal bence. Hatta aynı olayın farklı yazarlarca ele alınmasını da destekliyorum. Neden? Çünkü okurumuz bir tarihî olayı okuduysa bunu başka bir yazarın kaleminden okumuyor mesela. Karşılaştığım için söylüyorum. Ben okudum diyor. Tarihî roman, tarih bilgisi veriyor, doğru. Ancak bu bilgi, ders kitabı gibi algılanmamalı. Bilginin kurguyla kitaba yedirilmesinden bahsediyoruz. Mesele böyle anlaşılırsa aynı olayın başka bir yazar tarafından nasıl anlatıldığı merak konusu olur. Merak da ilmin hocasıdır.
Güzel sohbet için teşekkür ederiz. Umarız, kitabınız beklentilerinize tercüman olur.
En büyük temennimiz bu zaten. Yeter ki insanımız, dünyaya bedel kahramanlarını tanısın.
*
Safure Nermin Öz
az@ahirzaman.com.tr
Bir önceki yazımız olan Elif Şafak'tan Yazarlara 10 Öneri başlıklı makalemizde elif şafak, iyi yazarlar ve ödüllü yazarlar hakkında bilgiler verilmektedir.