1) Erkeğin sorumsuzluğu, evliliğin bütün yükünü kadına yıkması. Çocuktan çocuk olması.
Kadın bu durumu kabullenmek zorunda kalıyor ve güçleniyor. Hayatında bir erkeğe ihtiyaç duymayacak duruma geliyor. Kadın yaşamında güçlü erkek görmek ister. Saygısını yitiriyor.
Anne moduna geçiyor. Çocuk bakmak çok zordur, annesi olan bir adama anne olmak istemiyor.
2) İlgisizlik, sevgisizlik, monotonluk
Kadın bir çiçektir, güneş görmek ister, sulanmak ister. Sevilmediği, ilgisiz kaldığı yerde solar, matlaşır. Erkekler evlenince kendini salıyor. Nasıl olsa imza atılmış, sahiplenilmiştir. Bundan sonra hayatın akışına bırakır kendini. Yeter ki karnı doysun, donu, gömleği ütülensin, gelecek bir evi olsun. Bir sürpriz yapmak, mutluluğunu hissettirmek, benim karım demeyi aklına getirmiyor.
3) İletişimsizlik
Kadın duygusal, dokunsal ve konuşkan bir varlıktır. Erkek ise düzdür. Dinlemeyi sevmez, düşünmeye yanaşmaz, zor gelir ona. Erkek dokunmayı yatakta hatırlar. Günlük yaşamda güzel cümleler dillendiremezken yatakta şairden şair olur. Oysa kadın için yaşamın içinde değer görmek önemlidir. Öpülmek, tensel olarak sevilmek, güzel sözler duymak ister. Bunu yaşayamayan kadının cinsel hayatı sekteye uğrar. O bir sevişme makinesi değildir. Bütün gece elinde TV kumandası göbeğini kaşıyan bir adamla sevişmek istemiyor.
4) Yuva kuramamak
Yuvayı dişi kuş yapar derler ama tek başına çok başarılı olamaz. Evliliklerin çoğu kurum, kuruluştan farksız. Yuvada samimiyet, şefkat vardır. Mutlu etme çabası vardır. Evde kaynayan çorba yuva kurmaya yetmez. Kadın yuva kurmaya kodludur. Derme çatma, üflesen yıkılacak güçsüzlükteki bir gecekonduda yaşamak istemiyor ki haklıdır.
5) Maddi yetersizlikler
Günümüzde çok yaşanılan bir durum. Kadın artık evde oturmuyor. Parasını kazanıyor, evine katkıda bulunuyor. Aslında bu erkeğin görevi. Bu doğamızda var en başından beri.
Erkek vahşi doğaya çıkar, avlanır dişisini doyurur. Kadının yüklediği bir durum değil. Erkeğin çalışmaması, çalışsa da ailesini kalkındırmak için çabalamaması evliliği çıkmaza sürüklüyor.
Kadın dişidir, giyinmek, süslenmek, sürprizler, tatiller ister. Sadece dört duvar içinde geçen evlilik sonunda sıkıyor çünkü dışarıda bir dünya var.
6) Kıyaslamalar, karşılaştırmalar
Kadınlar paylaşımcıdır. Yaşadıklarını anlatma eğilimindedir. Dinledikçe ister istemez kıyaslamalar başlıyor. Bir gün kafede oturuken kadınların sohbetine şahit olmuştum. Kocasının yaptığı muhteşem doğum günü partisini ve hediyesini anlatıyordu. Başka bir günde sahilde yürürken seni seviyorum Gamze yazan ışıltılı parlak bir pano görmüştüm. O zaman bir yazı yazmıştım ‘Gamze’nin ki altından mı?’ başlıklı. O derece triplerdeydim.
Tabi ki altından değil, erkeğin sevdiği kadına yaklaşımı önemli. Her kadın pırlantadır.
7) İnternet belası
Bela diyorum gerçekten öyle. Arkadaş olmaktan çıkmış sevişecek kadın bulma yeri olmuş.
Kadın o kadar muhtaç ki ilgiye hiç tanımadığı, doğru söyleyip söylemedini bilmediği adamlara kayıp gidiyor. Bazen bunun yüzünden evliliğini bitiriyor ya da tek gecelik meze oluyor. Bu sitelerde gezen adamların çoğu evli. O fanteziyi evdeki fedakar eşine yapsa her şey güzel olacak ama yok başka kadının günahına girmeyi seçiyor. Tabi alan razı veren razı.
Ama yine de bir erkeğin yarattığı muhtaçlığı başka bir erkek kendi zevki için anlık giderme çabasında.
8) Aldatma
Toplumuzda her erkek eşini aldatır ama evine döner algısı ve inancı kadında geçerli değil. Oldu canım, bütün yaşamsal ihtiyaçlarını ben karşılayayım, çocuklarına bakayım, para kazanayım sen git dışarıda aşkna fişne yap. Yok öyle bir dünya. Kadın hemen, derhal boşanıyor. Yaptığı bunca fedakarlığın karşısında nankörlüğe prim vermiyor.
9) Aşk
Kadın yuvasına sadıktır. Gün gelip başka bir adama aşık olursa eğer zaten evlilik çoktan bitmiştir. Yoksa asla kafasını kaldırıp başka bir adama bakmaz. Aşık olduğunu anladığında duygusunun arkasında durmasını bilir. Riyarkar değilidir. Kendi kandırıldıği gibi kocasını kandırmak istemez, yakıştırmaz bunu kendine. Cesaretlidir.
Kadın evlenirken hayalleri vardır içinde. Yuva kuracaktır, ona sahip çıkacak, mutlu edecek bir evliliği olacaktır. Verilen sözlerin tutulmaması, ötelenmesi, kullanılması evliliğe olan sadakatini bitirir.
10) Fiziksel, sözel şiddet
Erkek nedense kalbini kullanmaktansa fiziksel gücünü kullanmayı seçiyor. Çaresiz kaldığı her an şiddete başvurup, bu şekilde güçsüzlüğünü örtebileceğine inanıyor Kendine güvensizliğinden sözel olarak da sürekli eleştirip, bağırıp, çağırıyor. Bir nevi bastırma, egemenliğini kurma çabası. Kadın fedakardır ama bir yere kadar katlanır. Zaten ilk yaşadığı an boşanmalıdır!
*
Ayşegül Kuşçu
aysegulkuscu2013@gmail.com
eyvahbosandim.blogspot.com
*
Eyvah Boşan Özgürüm kitabının yazarı!
Kitabı sipariş etmek için:
Kitapyurdu:
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=676084
İdefix:
http://www.idefix.com/kitap/eyvah-bosandim-ozgurum-aysegul-kuscu/tanim.asp?sid=SR4EEMPCXB0BXU73TZ23
Bir önceki yazımız olan Kadına Şiddetle İlgili 10 Önemli Nokta başlıklı makalemizde başarılı kadın, kadın ve kadın dövmek hakkında bilgiler verilmektedir.