Beyaz perdeden, bilgisayarlara ve konsollara konuk olmuş en iyi 10 oyunu sizler için listeledik.
Lion King (1994)
Beyaz perdede büyük başarı kazanmış Lion King (Aslan Kral) filmini hangimiz unutabiliriz ki? Bir çizgi film olmasına karşın atmosferi, karakterleri ve müzikleri ile artık kült filmlerden biri kabul edilmektedir. 1994 yılında beyaz perdeye yansıtılan Lion King’in, Westwood Studios tarafından geliştirilen bir de oyunu vardı. Virgin Interactive tarafından yayınlanan oyun o dönemin birçok ünlü konsoluna çıkarılmıştı. SNES, NES, Game Boy, PC, Sega Mega Drive/Genesis, Amiga, Master System ve Game Gear sahipleri, asla unutamayacakları bir tecrübe edinmişlerdi.
Oyunda Simba’yı küçüklüğünden itibaren kontrol etmeye başlıyorduk. Ergenlik yıllarının ardından olgunlaşmasıyla birlikte oyun daha da zorlaşıyordu. Platform-Macera türündeki oyunun unutulmaz sahnelerinden birisi de koca bir hayvan sürüsünden kaçmamız gereken bölümüydü. Şu an bile oynasam, halen o bölümü geçemeyeceğimi biliyorum.
Dune 2: The Building of Dynasty (1992)
Saltık bilimkurgu eserleri arasında listenin en başında gelen Dune, bu türe ilgi duyan herkesin okuması gereken bir seridir. Frank Herbert’ın yarattığı ağır felsefe ve politik olaylarla dolu dünyanın, farklı yorumlamalarını daha fazla görmek isterdik. David Lynch tarafından çekilmiş ama sinema kriterleri tarafından beğenilmemiş 1984 yapımı bir de filmi var. Öte yandan 70’li yıllarda Alejandro Jodorowsky tarafından çekilmeye başlanan, oyuncuları arasında Orson Welles, Mick Jagger ve Salvador Dali gibi isimleri barındıranad ama yarım bırakılmış bir proje de bulunuyor.
Bu kadar zengin bir serinin bilgisayar oyunu yapılmasa olmazdı, diye düşünüyoruz. Bilimkurgu’ya yön veren bu serinin oyunu da, sonrasında çıkacak strateji oyunlarına ilham kaynağı olacaktı. Dune II ile listenin biraz dışına çıktığımızın farkındayız. Ama kendisine yer vermezsek ayıp olurdu diye düşünüyoruz.
1992 yılında piyasaya sürülen Dune II’yi Westwood Studios geliştirmişti ve RTS özelliklerini kullanan ilk strateji oyunuydu. Oyuncular Atreides, Harkonnen ya da Ordos hanedanlarından birine seçerek ordulara yön vermeye çalışıyordu. Bu sırada kaynak toplama, haritayı kontrol etme, ünite basma gibi sorumlulukları da unutmamak gerekiyordu.
Disney’s Aladdin (1992)
Listedeki bir başka Disney kökenli oyun Aladdin. 1992 yılında beyaz perdeye yansıtılan Aladdin’in bilgisayar oyunu, kısa süre içerisinde Virgin Games tarafından geliştirilerek Genesis ve Super NES platformlarına sunulmuştu. Oldukça ilgi çekici bir konuya sahip olan Aladdin, renkli grafikleri ve eğlenceli oynanabilirliği ile o dönemde birçok oyuncuyu kendisine bağlamıştı.
Platform-macera türündeki Aladdin, atmosfer bakımından Prince of Persia’yı çağrıştırıyordu. Bu da oyuncuların Aladdin’e yönlenmesine sebebiyet vermişti. Genesis konsolunda toplamda 4 milyon satış birimine ulaşan oyun Super NES platformunda ise 1,75 milyon birim satmıştı.
Ghostbusters The Video Game (2009)
Efsane serinin bir nevi 3. filmi olarak adlandırılan Ghostbusters, çıktığı dönemde yanlış anlaşılmış oyunlardan biriydi. Birçok oyun uzmanı tarafından yüksek puanlarla ödüllendirilse de, film serisinin hayranları tarafından yerden yere vurulmuştu. Ama bugüne kadar yapılmış en eğlenceli Ghostbusters konseptlerinden birine sahip olduğu unutuluyor.
2009 yılında piyasaya sürülen Ghostbusters: The Video Game’in hikayesinde, paranormal hayalet aktivitelerine karşı mücadele eden gruba yeni bir üye katılır. 1991 yılında geçen oyun, Ghostbusters 2’nin de devamı niteliğinde senaryolaştırılmıştı. Hatta orijinal serinin senaristleri Dan Aykroyd ve Harold Ramis de katkıda bulunmuştu.
Ghostbusters: The Video Game sadece bunlarla sınırlı kalmıyor, filmin ana karakterlerini canlandıran Dan Aykroyd, Harold Ramis, Bill Murray, ve Ernie Hudson’ı da oyuna dahil ediyordu. Ünlü aktörler, oyun için değerli zamanlarından vakit ayırarak, seslendirmelerle eski karakterlerine yeniden hayat vermişlerdi.
X-Men Origins: Wolverine Uncaged (2008)
X-Men ekibinin en yabani, en öfkeli karakterlerinden biri olan Logan, Hugh Jackman’ın muhteşem oyunculuğu ile kendisine ait film serisi ile beyaz perdeye yansıtılmıştı. Origins adı altında toplanan seri ile Logan, yani Wolverine’in hikayesine daha da yakından bakıyorduk. Marvel çizgi roman evreninin en çok sevilen karakterlerinden biri olan Wolverine’in bir de oyunu vardı ki, gözden kaçan hazinelerden biridir.
Öncelikle oyunda Wolverine’ı canlandırıyorsunuz. God of War ve Devil May Cry tadındaki oynanabilirlik ile rakiplerinizi dilediğiniz şekilde parçalara ayırmak mümkün. Oyunun geliştiricileri sırf bu yüzden Uncaged adı altında oyunu bir daha piyasaya sürdü. Bu sürümde daha fazla vahşet, kan ve insan uzvu kopma animasyonları bulunuyordu.
Helikopterler patlamak, dev lav yaratıklarıyla mücadele etmek, Sentinels (Gözcüler) parçalamak istiyorsanız ve bunları yaparken Marvel evreninin en “cool” karakterini canlandırmak istiyorsanız, adresiniz belli; X-Men Origins: Wolverine Uncaged.
The Warriors (2005)
1965 yılında Sol Yurick tarafından yazılmış olan Warriors romanı, 1979 yılında Walter Hill tarafından beyaz perdeye yansıtılmıştı. 70’lerin çete savaşları ve sorunlu New York sokaklarını konu alan film, kültler arasındaki yerini çoktan aldı. Ancak tam 26 yıl sonra The Warriors’un bilgisayar oyununu görebildik. Rockstar Games tarafından geliştirilen oyuna baktığınızda, kendi kendinize iyi ki bu kadar beklemek gerekiyormuş diyorsunuz.
2005 yılında sadece konsollar için piyasaya sürülen The Warriors, filmin 3 ay öncesindeki konuları odak noktası olarak alıyor. Ağır dil, şiddet, cinsel içerik yüzünden eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Ancak The Warriors gibi kült bir filmi, en başarılı şekilde bilgisayar oyunları dünyasına getirecek firma da Rockstar Games idi.
The Warriors, GTA benzeri açık dünya konsepti ve çete savaşlarıyla, müzikleri ve dövüş mekanikleriyle fazlasıyla başarılı bir oyun olarak karşımıza çıkıyor.
Lord of the Rings: Return of the King (2003)
Listenin bu maddesinde oldukça kararsız kaldığımızı söyleyebiliriz. Lord of the Rings başlığı altında bugüne kadar çok fazla oyun türetildi. Özellikle strateji oyunlarından birine yer vermeyi düşünüyorduk. Ama Return of the King gerçeğini göz ardı edemezdik.
Return of the King öncesine de bir bakmak lazım. Two Towers ve Return of the King, film serisinde olduğu gibi birer yıl arayla çıktı. The Two Towers’da Aragorn, Gimli ve Legolas karakterlerini yöneterek, ikinci filmin geçtiği yerlerde Sauron’un ordularına karşı mücadele veriyorduk. Bu oyunun tek eksi yanı sadece konsola çıkmış olmasıydı. Sonraki oyunda bu hatayı telafi etmeyi bildiler.
Return of the King ile karakter seçimini daha da genişlettiler. Oyunda üç farklı hikaye bulunuyordu. The Path of the Wizard hikayesinde Gandalf’ı kontrol eden oyuncular, Isengard’dan başlayıp Minas Tirith’e kadar birçok savaşta cenk ediyorlardı. The Path of the King ise adından da anlaşılacağı gibi Aragorn’un üzerine odaklanmıştı. Gimli ve Legolas’ı da canlandırabileceğimiz bu hikayede, ölülerle dövüşmekten tutun da, korsanlara baskın yapmaya ve hatta Minas Tirith surlarına ulaşmaya varana kadar birçok macerada boy gösteriyorduk.
Son olarak Frodo ve Sam üzerine odaklanmış olan The Path of the Hobbits var. Rehberimiz Gollum ile birlikte Osgiliath kuşatmasından kaçarak, Kıyamet Dağı’na ulaşmaya çalışıyorduk.
Oyunun en güzel yanlarından biri ise filmden sahnelerle beslenmiş olmasıydı. Film sahnesi bir anda oyun grafiklerine dönüşüyor ve oyuncular kendilerini bir anda bu destansı maceranın içerisinde buluyordu.
Spider-Man 2 (2004)
New York mahallerinin en esprili, en meşhur süper kahramanını tanımayan yoktur sanırım. Çizgi roman olarak başlayan efsane, bugün Marvel’ın en büyük kozlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. İlk üçlemenin ardından, sinema filmlerine yeniden başlanan Spider-Man’in başarılı bir oyunu da vardı.
Spider-Man 2 filmi ile birlikte piyasaya sunulan oyunda, elbette radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılmış süper kahramanımızı canlandırıyorduk. Açık dünya konsepti ile sunulan oyunda yan görevler yapabilmek de mümkündü. Film senaryosu ile pek bir alakası olmasa da, Spider-Man çizgi romanlarına hayat veren kötü karakterlerle de dövüşebiliyorduk. Ortalama üstü puanlarla ödüllendirilen Spider-Man 2, vakit öldürmek için birebirdi.
Şehrin uzun gökdelenleri arasında ağ atarak dolaşma zevkini, bir başka oyun bugüne kadar verememiştir. GTA serisinde olduğu gibi araba çalıp, banka soymak yerine bunları yapan kötü adamları enseleyip bir güzel pataklamak oldukça eğlenceliydi.
The Chronicles of Riddick: Escape from Butcher Bay (2004)
Vin Diesel’in oynadığı ve yakıştığı birçok karakter var. Ancak hiç biri Riddick gibi olmadı. Vin Diesel’in hayatının projelerinden biri olan Riddick’in bir de bilgisayar oyunu bulunuyordu. Hem seslendirme, hem senaryo, hem de kurgu aşamasına katılmış olan Vin Diesel’in de bu oyun üzerindeki emeği büyüktür.
Riddick serisinin ana karakteri olan Richard B. Riddick’i canlandırdığımız oyunda Butcher Bay hapishanesinden kaçmaya çalışıyorduk. Pitch Black filminin öncesini konu alan oyunda, gizliliğe dayalı bir biçimde yolumuzu açmaya çalışıyorduk. Oldukça keyifli bir senaryoya sahip olan oyun, aynı zamanda başarılı bir oynanabilirlik sunuyordu. Grafikleri de dönemi itibariyle ele alındığında fazlasıyla iyiydi.
Golden Eye 007 (1997)
1995 yılında beyaz perdeye yansıtılan James Bond filmi GoldenEye’ı konu alan oyunumuz, 1997 yılında piyasaya sürülmüştü. Nintendo 64 konsolu için özel olarak piyasaya sürülen oyun FPS türündeydi. Klasik James Bond filmlerinde olduğu gibi, oyuncular Ajan 007’yi canlandırarak, suçluların Londra’ya bir uydu vasıtasıyla saldırmasına engel olmaya çalışıyordu.
Dünya çapında 8 milyon adet satış yapan GoldenEye, dönemin en iyi FPS oyunlarından biri olarak gösterilir. Sega’nın Virtua Cop oyunundan esinlenerek hazırlanan GoldenEye 007, ana hikaye modunun yanı sıra çoklu oyuncu modu da sunuyordu.
Birçok oyuncu GoldenEye 007’yi sadece multiplayer modu için tercih ediyordu. 4 oyuncuya kadar destek veren oyunda, ekran 4’e bölünüyor ve aynı anda arkadaşlarınızla GoldenEye 007 tecrübe edebiliyordunuz. Oyunun grafiklerine baktığımızda, fazlasıyla eski olduğunu göreceksiniz. Nostalji yapmak için bile bilgisayara yeniden kurulmaz. Ancak Half-Life çıkana kadar dönemin en iyi FPS oyunlarından biri olarak adlandırıldığını da unutmamak gerekiyor.
M. Endülüs ÖZBAY
endulusozbay@outlook.com.tr
Bir önceki yazımız olan 10 Numara Oyun: Assassin's Creed: Unity başlıklı makalemizde assassins creed, assassins creed unity ve inceleme hakkında bilgiler verilmektedir.
İyiymiş Lo