Onlarca insanın başvurduğu bir pozisyon için ilgili kişinin işe alınmasını ve diğer adaylar arasından sıyrılmasını sağlayan en önemli unsur “fark”tır. Kendisi için uygun gördüğü işe herkes başvuru yapabilir. Öyle ki başvurularda incelenen özgeçmişler arasından seçilmek için gerek olan da budur. Benzer eğitimler alarak, benzer işlerde çalışmak da olasıdır ama benzer eğitim alarak fark yaratan olmak önemlidir. Fark ya kişisel özelliğinizdir, ya işe bakışınızdır ya tavrınızdır ya da bir adım öne çıkan eğitim ve geçmiş deneyimlerinizin donanımıdır.
Bununla birlikte karşınızda omuzları düşük, sorulan sorulara yanıtlarından “”ııı ıııı” ünlemleri dolu olan birini gördüğünüzde ne hissedersiniz? Eminim olumlu şeyler değil. İşte bu yüzden, mülakatlarda ve iş görüşmelerinde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da bu; kendine güven ve bunu karşı tarafa hissettirmek. Omuzlarınızın dikliği, sorulara verdiğiniz sağlam ve tutarlı yanıtlar, ses tonunuzun tokluğu, beden dilinizle verdiğiniz kararlılık bir bütün olarak karşı tarafa “özgüveni var” ifadesini aşılar. Bu duruş, hayatın her noktasında önemli olduğu gibi işe alımda da son derece önemli bir kriterdir.
Öne çıkmayı sağlayan bir diğer öğe de bilgi düzeyidir. Bir işe belki binlerce insan başvurabilir ama bilgi düzeyi yüksek olan kişi kendini hemen belli eder ve başvuruda 1-0 öne geçebilir. Bilgi düzeyi hem eğitim süresince alınmış tüm bilgiler, dersler, stajlar… v.b olabilir hem de geçmiş yıllarda ilgili iş hakkında yapılan çalışmaların birikimi. İkisi de önemlidir ve bir işe kabul edilmek için başat özelliktir. Bu söz konusu iş için uygun olduğunuzu göstermenin yanı sıra ilgili işin kapsamını kavramanız ve hayata geçirmeniz için hazır olduğunuzu da gösterir.
Hayata sizi bağlayan ve hayatta yapmam dedikleriniz ile şekilleniyor her şey. Konu çalışma hayatına gelince de benzer bir durum var. İş yaşantınız boyunca yaşadıklarınız, yaptıklarınız, öğrendikleriniz ve çalıştığınız yere kattıklarınız sizin aklınıza mıh gibi çakılır. Bu öğrenmişlikler sizi diğer işler için de etkiler, ona göre tavır takınmanızı ve ona uygun önlem almanızı sağlar. Öyle ki geçmiş iş deneyimleriniz gelecek iş deneyimleriniz için yapı taşıdır.
Bir iş kolu ile ilgili eğitiminizi örneğin üniversite de tamamladınız. Ama gelişen ve dönüşen dünya için bunun yeterli olduğunu düşünüyorsanız yanılmaktasınız. Eğitim süresi içersinde aldığınız sertifikalar, konuya dair katıldığınız seminer, panel, konferans gibi akademik çalışmalar ve bunların özgeçmişinizde / zihninizde yer laması da işe seçilmeniz için etkilidir. Ek eğitimler sizin alana tutku ile bağlı olduğunuz, merak duyduğunuz, araştırmacı olduğunuz ve hatta sosyal / dışa dönük bir kişiliğiniz olduğu mesajlarını da iletmektedir.
Kendine güvenen bir insanın, sempatik ve kararlı duruşu ile başlayan bir görüşmenin olumsuz bitme olasılığı çok düşüktür. Başvurduğu iş için olmasa bile kişinin akılda kalıcılığı ve daha sonra değerlendirilmesi için oldukça önemlidir. Görüşme yaptığınız insanı dinlerken göz teması kurmanız, ilgili ve dikkatli duruşunuz, sorular sorulara net, kararlı ve tam olarak soruya uygun gelen yanıtlarınız… v.b. tüm konular etkili iletişimin bir parçasıdır. Etkili iletişim sizin hayat boyu kurtarıcınız ve kapılar açan anahtarınızdır.
Zor bir hayatın getirdiği zor koşullar elbette canınızı sıkabilir ama takdir edin ki karşınızda asık suratlı, somurtkan ve hatta adeta bezmiş birini görmek de istemezsiniz. Hele ki insanlar ile iletişim kurmanız gereken bir iş alanında. Aslında her alanda siz siz olun bu tür olumsuz bir izlenim yaratmamak ve hayata dair güzel şeylerle karşılaşmak için gülümseyin. Emin olun ki güler yüzlü olmak hiç kimse üzerinde olumsuz bir etki yaratamaz.
Boş zaman diye bir şey var mıdır? Bence yoktur. Her an kendi içinde değerlendirdiğiniz, kendinize ya da başkalarına bir şeyler kattığınız zamanlardır. Bomboş durduğunuzu varsaydığınız anda bile emin olun “bomboş olma” durumunuzu değerlendiriyorsunuzdur. Aslında zamanı da boşa geçirmiyorsunuzdur. ama bir özgeçmişe eklenen hobiler sizi bir adım öne götürür. Bundan kastım “kitap okumak, film izlemek, spor yapmak” gibi sıradanlaşmış hobiler ve yazmak için yazılanlar değildir. Daha kendinize uygun, kişiselleştirilmiş hobileriniz elbette vardır ve bu hobilerin özgeçmişinizde en azından bilim kurgu kitapları okumak, komedi filmleri seyretmek şeklinde ifade edilmesi sizi karşı tarafın tanımasını da kolaylaştırır, sizin kendinize değer verdiğinizin de göstergesidir.
Hangi iş, hangi alanda çalışma, hangi meslek olursa olsun, bir işe seçilmek için en ama en önemli unsur dürüstlük! Sözüne güvenebileceğiniz birisi ile çalışanın kıymeti paha biçilmezdir.
Günümüzde en çok duyduğunuz, kaçınılmaz gerçek ve pek çoklarının diğer özellikleri hiçe sayılarak işe alındığı, öne geçtiği şeylerden biri de malesef torpildir. Bir iş için iki uygun insan ve benzer aday varsa, haklısınız torpilli olan işe alınır. Bir tanıdığınızın olması, hatırı sayılır birinin bir telefonu, “hamili kart yakınımdır” ibareli kartviziti elbette etkilidir. Aksini iddia etmek de yararsızdır. Bununla birlikte ilgili iş için torpilli biri işe alınmış olsa da başka bir başvurunuzda yukarıda bahsettiğim ve sizin kendinize kattığınız 9 torpil hayat boyu daha çok kapıyı açacaktır.
Sevdiğiniz işi yapabileceğiniz bir hayat dilerim..
*
Özüm Bölükbaş ORUJOV
ozumbolukbas@yahoo.com
Bir önceki yazımız olan İşten Atılmak İçin 10 Neden başlıklı makalemizde iş bulma, iş hayatı ve işini son verme nedenleri hakkında bilgiler verilmektedir.