Türkiye’nin en iyi Bireysel Gelişim / Bilinçaltı – Hafıza ve Zekâ Geliştirme / Eğitim Dergisi SÜPER BEYİN Aralık sayısı çıktı. Kış soğuklarının inadına Süper Beyin, baharı yaşamaya ve taptaze gonca güller gibi en güzel yazıları ve bilgileri sizlere sunmaya devam ediyor. Yine, sizi heyecanlandıracak, hayatınıza anlam katacak, beyninizi ve hayatınızı daha etkin ve verimli kullanmanıza yardımcı olacak çok özel bir sayı okuyacaksınız.
Tek kelimeyle süper bir beynimiz var. O süper beyinle neler yapabileceğimizin ise sınırı yok. Ama tabii ki her şeyin de bir yolu yöntemi var. Süper Beyin Dergisi size pırıl pırıl bir beyin ve gün geçtikçe kapasitesi artan bir zekâ âlemi sunuyor.
İşte size bu ayki Süper Beyin Dergisi’nden bazı başlıklar:
1) 2014 yılında burçları neler bekliyor?
Ünlü astrologlar Hande Kazanova ve Filiz Özkol, Taurus AVM’de Astroloji meraklılarıyla bir araya gelerek 2014 yılını değerlendirdi “Temmuz’un 17’sine kadar su grupları için muhteşem bir yıl olacak. 2014’ün ilk altı ayına kadar yengeç, balık, ikizler ve akrep burçları zaman zaman zorlanacak ama şansları yüksek olacak.”
2014 yılı için öngörülerini açıklayan Hande Kazanova, Türkiye’nin 2011-2012 yıllarında başlayan değişiminin 2014 yılında da devam edeceğini bildirerek, Türkiye’nin sakin bir yıl geçirmeyeceğini kaydetti.
Devamı Süper Beyin’de…
2) ‘Benim Dünyam’ filmini kim seyretmeli?
Klasik bir film tanıtım yazısı değil bu. Zaten o amaçla yazmadım. Öğretmen okurlarımdan rica ediyorum. Bu filme gitsinler. Helen ile öğretmeninin hikâyesini araştırsınlar. Ve hayatlarında yeni bir pencere açsınlar.
Bu filmi kim seyretmeli? Tabii ki öğretmenler… Çünkü bana göre film, engelli bir insanı değil, engelleri aşmış bir insanın/öğretmenin hayatını anlatıyor. Aslında ‘Benim Dünyam’ filminin hikâyesi çok bilindik bir hikâye. Hikâyenin kahramanı da Helen Keller. Yani ünlü kör, sağır, dilsiz yazar. Ve ona kendini adayan bir öğretmen: Annie Sullivan
Devamı Süper Beyin’de…
3) Sadece Yaşa
“Kader Ajanları” filmini izleyenler bilir. Siz, özgür iradenizi mükemmel şekilde kullanırken, olması gerekenin olması ya da görmeniz gerekeni görmeniz ya da unuttuğunuz bir şeyi tekrar hatırlamanız için tüm film kareleri, her şey bir anda donuyor. Düşünemiyor, kilitleniyorsunuz. İşte insanlar buna “basireti bağlanmak” diyor.
Bu hafta sonu yaşadıklarım bana bir kez daha gösterdi ki, “sadece ve sadece an’ı yaşamak gerek.”
Dün kâbus ötesi bir gün geçirdim ve ciddi rahatsızlıkları olan insanları düşünüp tüm gün oturdum onların şifası için ağladım ve kendi adıma şükrettim. Bununla birlikte bilinçsiz insanları düşündüm. Kısaca bir gün boyunca düşündüm, sorguladım, bir şeylerin önemini bir kez daha anladım ve bir şeylerin bir kez daha farkına vardım.
Devamı Süper Beyin’de…
4) Bir Dakika Önce…
Bazılarımız sabırsızlık göstererek işlerimizin bir çırpıda sonuca ulaşmasını istiyoruz. Baş döndürücü bir hızla ilerleyen teknolojinin de bunda büyük katkısı vardır.
Teknoloji hızla ilerleyebilir ancak tedbirlerimizi alarak işimizi yapmamız gerekir. Yapılan iş ne olursa olsun, tedbirsiz davranılması durumunda insanı üzecek sonuçlar ortaya çıkabilir. En basit örneği olarak günümüzde yaşanan trafik kazalarının korkunç bilânçolarını görmek mümkündür. Her yıl yaklaşık on binlerce insan hayata veda ediyor.
Trafik kazalarının en büyük sebeplerinden biri de sabırsızlıktır. Sabırsızlık, diğer nedenleri de tetiklemektedir. İnsanların canını katleden bir konuda ne kadar ciddi olmamız gerektiğini birçok insan dile getirmektedir. Ama bizler hâlâ konunun pek önemli olmadığını düşünerek bunlara kulak kabartmıyoruz!
Devamı Süper Beyin’de…
5) Turizm Sektöründe Eğitim
Türkiye’de turizm sektörü, ekonominin en önemli dinamiklerinden biridir. Gerek ulusal turist girdisinde ve gelirlerinde, gerekse de yatak kapasitesinde kaydedilen artış oranlarında ve dünya istatistiklerinde kendisini açıkça öne çıkartmış ve özellikle artış hızı bakımından sanal birincilik kürsüsüne çıkmıştır. Ancak diğer yandan, yurtiçi medyaya yansıyan turizm haber ve yorumlarında “büyük bir çelişki yaşandığı” da gözden kaçmamaktadır.
Devamı Süper Beyin’de…
6) Filin Kanatları Olursa!
Hayvanat bahçesine gittiğinizi düşünün. Orada filler olduğunu ve onları seyrettiğinizi hayal edin. Şimdi de bu fillerden birinin kanatlara sahip olduğunu ve uçabildiğini gözünüzde canlandırın! Gerçekten de dikkat çekici, sıra dışı bir durum…
İnsan beyninin çalışma prensibi üzerine yapılan araştırmalar, insan hafızasını da anlamaya yönelik önemli adımları beraberinde getirdi. Milyarlarca beyin hücresi içinde sayamayacağımız kadar çok bilgi, hangi düzenle ve nasıl bulunur, insan bu bilgileri nasıl öğrenir ve ihtiyaç duyduğunda nasıl hatırlar gibi pek çok soruya artık cevap verebilmek mümkün. Bu alanda yapılan çalışmalar son sürat devam etmekle birlikte, şimdiye kadar keşfedilenler üzerine pek çok şey konuşulabilir.
Devamı Süper Beyin’de…
7) Newton Nasıl Başardı?
Newton, bir gün Woolshorpe’deki evinin bahçesinde, ağacın altında kitap okurken elma ağacının tepesindeki bir elma, dalından koparak, kafasına ‘küt!’ diyerek düşer. Başını kaldırıp baktığında elmanın daha önce asılı bulunduğu dalın sallanıyor olduğunu görür. Demek ki rüzgâr veya başka bir güç, dala kuvvet uygulayarak elmanın daldan kopmasına sebep olmuş, kopan elma başka destek bulamayınca boşta kalmamış, yere doğru düşmüş. İşte Newton’un yerçekimi kuvveti ile ilgili yazacağı yüzlerce bulgunun altyapısı bu.
Devamı Süper Beyin’de…
8) Genetik Zekâ
Genlerimizde bulunan muazzam bilgi kütüphanesi DNA’larımıza kodlanmıştır. Kalıtım, fiziksel ve bireysel özellikler ile yetenekleri doğrudan etkiler. Ama genlerin yeni bir özelliği daha keşfedilmiştir. Bunlar açma/kapa anahtarlarıdır.
Genlerin nesilden nesile aktardığı özellikler değişmez ama genlerin kendini değiştirme özellikleri vardır ve bu özellikler şimdiye kadar gizli kalmıştır. Dolayısıyla bir gende, olumlu şartlar, olumlu düşünceler ve geliştirici eğitimler vasıtasıyla kendini değiştiren bir özellik varsa, bu kendini değiştirici özellik, insanlar kendisinden henüz bihaber olsa bile, nesilden nesile aktarılır.
Devamı Süper Beyin’de…
9) Zekâ Ölçme Sistemleri Yaratıcı Zekâ’yı destekliyor mu?
Her insanın baskın olarak öğrenme ve hatırlama kabiliyetleri farklıdır. Duyarak öğrenme eylemini artırmış bireylere görsel faaliyetleri içeren soruların yöneltilmesi durumunda beynin gerçek performansı ölçülemeyecektir.
Günümüz toplum anlayışları içerisinde zekânın göreceliği savunularak, zekâyı ölçme amacıyla çeşitli test ve sınav platformları uygulanmaktadır. Bu düzeneklerin büyük bir çoğunluğu amaca uygun olmamakla birlikte, bireyleri yanlış algılayışlar içerisine de yöneltebilmektedir.
Devamı Süper Beyin’de…
10) Recep Yazıcıoğlu Işığında Samimiyet Duygusu
Recep Yazıcıoğlu’nu, yaşadığım Tokat ilinde, 1984’te ülkenin en genç valisi olarak Tokat’a atandığı zaman tanıdım. Ben o zaman 12 yaşında, geçirdiği menenjit hastalığından dolayı işitme gücünü kaybetmesine rağmen lisede okuyan ve Tokat’ın tek günlük gazetesinde her gün köşe yazısı yazan iki kişiden birisiydim. Vali Bey, benim yazılarımı dikkatle okur ve rastladığımız zaman çevresine benden övgü ile bahsederdi. Bu, bana motivasyon olurdu. Üniversite kazandığım zaman ben istemeden burs vermişti. Geleceğin büyük yazarı olacağımı söylerdi beni motive etmek için. O, beş yıl Tokat’ta kaldı. Tokat’a gelişlerde bendeki gelişime hep sevindiğini söylerdi. Bu dünyayı terk etmesine rağmen o, halen güler yüz, tatlı dili ile bizlere ve çocuklarımıza yol gösteriyor bıraktığı anılar ile.
Bir önceki yazımız olan Genç Gelişim Dergisi'nden 10 Konu başlıklı makalemizde genç gelişim, genç gelişim kişisel gelişim ve genç gelişim son sayı hakkında bilgiler verilmektedir.
