Lagari, “Padişahım seni Hüda’ya ısmarladım” diyerek temcid ve tevhid ile evci asumana huruc eyledi…
Zamanın akışı 1633 yılında seyr-ü seferine devam ederken IV. Murat’ın güzeller güzeli kızı Kaya Sultan’ın doğum gecesine şahitlik eder.O gece şenlik gecesidir, o gece coşku gecesidir…Sarayburnu semâları o gece havai fişeklerle rengarenk ışıldamaktadır. Şenlikler devam ederken zayıflığı dolayısıyla “Lagari” diye anılan Hasan Çelebi de padişahın müsaadesiyle bir ilki gerçekleştirecektir.
Kendi yaptığı rokete bindikten sonra onu ateşleyerek metrelerce yükselen Lagari Hasan Çelebi, Hezarfen Ahmet Çelebi gibi İstanbul semalarında uçan, o devrin çılgın bir mucididir. Bugün bir kısım Batılı kaynaklar bile roketi icat edenin bir Türk olduğuna işaret etmekteler. Weekly World News dergisi, Norveç Havacılık Müzesi Müdürü Mauritz Roffavik’e dayanarak, dünyada ilk insanlı uzay uçuşunu Hasan Çelebi isimli bir Osmanlı Türk’ünün yaptığını yazmıştır. Dergiye göre, Hasan Çelebi, barutla çalışan iki katlı roketi ateşlemiş, 2.5 kilometre yükselen roket daha sonra denize düşmüştür.
ABD’deki ünlü Smithsonian Enstitüsü Uzay Araştırmaları Bölümü Başkan Yardımcısı Frank Winter da bunu doğrulamış, “Türk roket adam Hasan Çelebi’nin 1633′teki denemesi şimdiye kadar kayıtlara geçen ilk insanlı uçuş denemesidir” demişti.
Lagari Hasan Çelebi’nin roketiyle tam olarak kaç metre yükseldiği hakkında çeşitli rivayetler vardır.Kimine göre 35 metre, kimine göre 300 metre, bahsettiğimiz dergiye göre de 2,5 kilometre…Diğer bir görüş ise, roket 2.5 km kadar yükselmiştir ama 300 metrede Hasan Çelebi paraşütüyle ( diğer bir rivayete göre takma kanatlar ile) roketi terk ederek Sinan Paşa Kasrı önüne yumuşak bir iniş yapmıştır.Evliya Çelebi’ye göre Hasan Çelebi,50 okkalık barut macunuyla dolu 7 kollu, kendi îcadı olan bir fişeğe binerek yardımcılarının ateşlemesiyle uçmayı başarmıştır. Gelin, olayın işleyişini sevimli tarihçimiz Evliya Çelebi’den dinlemeye devam edelim.
“Lagâri Hasan Çelebi, Murad Han’ın Kaya Sultan nam duhteri pakizesi vücude geldiği gece akube şadmanlığı oldu. Lagari Hasan, elli okka barut macunundan yedi kollu bir fişeng iacad etti. Sarayburnu’nda Hünkar huzurunda fişenge bindi ve şakirdleri fişengi ateşlediler. Lagari, “Padişahım seni Hüda’ya ısmarladım” diyerek temcid ve tevhid ile evci asumana huruc eyledi…
Yanında olan fişengleri ateş edip ruyi deryayı çeragan eyledi. Bam-ı felekde fişengi kebirinin barutu kalmayıp da zemine doğru nüzul ederken, ellerinde olan kartal kanatlarını açıp Sinanpaşa Kasrı önünde deryaya indi. Oradan şenaverlik ederek uryan huzurı padişahiye geldi. Zemini bus ederek selam verdi. Bir kise akça ihsan olunup yetmiş akça ile sipahi yazıldı. Sonra Kırım’da Selamet Giray Han’a gidüp orada merhum oldu. Rahmetli yar-i gaar-ı sadıkımız idi.”
Bu başarısı üzerine Hasan Çelebi’ye padişah tarafından bir kese akçe ihsan edilir. Ayrıca yetmiş akçe maaş ile sipahi ocağına kaydedilir. Ancak bazı rivayetler , padişahın çevresindeki bir kısım insanların ,Hasan Çelebi’nin bu buluşunun saray için bir tehlike arz ettiğini düşündüklerini söylemekte… Böylece Padişahı ikna ederek Çelebi’yi idam ettirdiklerine dair söylentiler olsa da tarihi kayıtlarda böyle bir olaya rastlanmadığı söylenmektedir.Her halûkarda bundan sonraki ömrünü Kırım’da geçirdiği ve orada öldüğü kabul edilmektedir.
İlginç olan bir şey daha vardır ki o da, Hasan Çelebi’nin ölümünden yüzyıllar sonra ,modern anlamdaki ilk roket çalışmalarının yine Kırım’ı içine alan Ukrayna’da gerçekleştiğidir.
Bugün Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi’nde temsili heykeli bulunan Lagari Hasan Çelebi’nin roketle uçuşunu gösteren bir 17. yüzyıl gravürü de bulunmaktadır.
*
Selçuk Alkan
salkan@gencgelisim.com
Bir önceki yazımız olan 10 Sıradışı Tasarım Örneği başlıklı makalemizde eğlenceli tasarımlar, eğlenceli ürünler ve farklı tasarımlar hakkında bilgiler verilmektedir.
hi hi hi bravo!
çooook güzel olmuş 🙂
Güzel anlatılmş sağolun
Bu Hezarfen Ahmet ÇELEBİ bunu yapmış ama Thomas EDİSON çok fakir olduğu için küçüken okuldan atılmış çöpler ve gazetelerden araştırmış ampulü bulmuş
Satılan Yakılan Tarihimizden Utanmaya Devam Edelim. Mekanları Cennet Ruhları Şad Olsun..