Kadın erkek ilişkilerinin en belirleyici noktasını Ayşegül Kuşçu yazdı. Okumak, bilgilenmek ve harekete geçmek için ne bekliyoruz 🙂
Bu belki cümlesini her iki cinsiyet için kullanıyorum, alınma yok.
Kadınların konuştuğu kadar erkekler konuşmadıkları için pek bilmiyorsun neden terk edildiğinizi ama sebep bu da olabilir.
Erkeklerden başlayalım;
Kadının sanki en son düşündüğü şey yatak sanıyorsunuz ama öyle değil, ben size söylemiş olayım. Ve kadınlar bunu aralarında konuşuyor. Yatakta kötüysen trilyonların olsa bir yere kadar. Fiziksel bedenin ve yaşın da mühim tabi.
Sex and the City dizisi vardı, hatırlar mısın? Seks bağımlısı Samantha Jones bile trilyoner yaşlı bir erkekle yatağa girmesine rağmen erkeğin çıplakken derisi sarkmış bedenini gördüğünde apar topar kaçmıştı. O misal fiziksel bedenin fit olsa iyi olur. Sen kadını fit, bakımlı olsun isteyeceksin, ama göbeğin kaçak balkon çıkmış olacak. Olmaz o iş.
Yatak performansın da önemli. Şipşakçıysan asla ikinci şansın olmaz. Bencilsen sadece kendine odaklıysan ikinci ve üçüncü şansın olabilir ama dördüncüsü olmaz. Önce kadını mutlu edeceksin.
Bazılarınız çok konuşuyor, acayip sözler, ya da motive ettiğinizi zannettiğiniz yalandan kelimeler. Yapmayın, kadınların konsantrasyonu bozuluyor. Öyle anlatıyorlar, ben sadece iletiyorum. Ayrıca öyle sap gibi sessiz de kalma.
Bak bazılarınız o kadar abazan ki, daha ilk buluşmada cinselliği ağzından düşürmüyor. Böyle isen bittin. Ne o, öldün mü?
Bir erkek okur bana ‘ hiçbir kadınla birlikte olmadığının’ derdini yanmıştı. Ne yalan söyleyeyim, takdir etmiştim dürüstlüğünü. Hadi o yokluktan dert yanıyor, sende ise var, beceremiyorsun.
Çalış bence…
Kadınlar;
Kadınlara göre hepsi yatakta on numara. Hep erkekler kabahatli, nasıl oluyorsa artık o. Ya da kusurlu olduklarının farkındalar ama onun da kabahati erkeğin. Erkek ne yapsın? Sen iste bir kere de. Sen ortam hazırla, kadın değil de dişi ol. Yok, mantık şu; sanki sevişmeden alınan zevk tek taraflıymış gibi hep bir naza çekme. Erkeğe zevk verecek ya, prenses ve kraliçe ağırlaması bekliyor. Sen kendine baksana biraz. Sana ne ondan. O her şekilde tamam, kendine, ihtiyaçlarına odaklansana. Birlikte olduğun erkeğe kızıyorsun, ilk yaptığın cinselliği bitirmek. Bir nevi yasak koymak. Oysa onu cezalandırdığını zannederken kendinizi cezalandırıyorsun. Sanki şimdiye kadar o cezalar sayesinde değişti!
Evli erkeklerin yüzde doksan beşi eşlerini böyle yaptığı için aldatıyor. İhtiyacını seninle karşılayamıyor çünkü cezalı ama dışarıda da cezalı değil ya. Hatta sen şöyle diyorsun küçümsemeyle ‘kim bakar buna!’ Ama öyle değil bunu sen çok iyi bilirsin. Geriye kalan beşlik kısım zaten ruh hastası
Cinselliğin işlemediği ilişkiler bitmeye mahkumdur. Sevişmediğin erkeği ne tutuyorsun yanında? İşte orada başka dinamikler giriyor araya, o da başka bir yazı konusu olsun. Ev arkadaşlığını içine nasıl sindiriyorsun?
Mesela diyelim ki bir erkekle birliktesin ve onunla çok nadir sevişiyorsun hatta neredeyse hiç sevişmiyorsun. Hiç düşünüyor musun sevgilin ya da eşin ne durumda? Ne hissediyor, ne düşünüyor?
Bir kere kendini işe yaramaz, değersiz hissediyor ve hırslanıyor. Seni öyle kabul etmiş gibi gözükse de aklı fikri bu ihtiyacını dışarıda gidermek ve eninde sonunda bunu yapıyor, senin vermediğin değeri vereni buluyor. Es kaza yakalansın sen dünyanın en masum kadını o da dünyanın en pislik, en şerefsiz erkeği oluyor. Her şekilde erkekler suçlu ama hatırlamalısın ki; kadınlar yıllarca seks yapmasın bana mısın demez, ama erkek için bu sabır ve irade mümkün değil. Fıtratlarımız farklı. Fabrika ayarları bu. Sen istediğin kadar değiştirmeye çalış, değiştiremezsin. En iyisi mi sen biraz dişi ol. Yoksa ev arkadaşlığı sizinki.
Erkek de olsan kadın da olsan ilişkinin cinsellik kısmı mühim. Sen bilirsin tabi.
Bir önceki yazımız olan Kitap Müzayedelerine Gitmek İçin 10 Neden başlıklı makalemizde hayrettin yıldırım, kitap müzayedeleri ve müzayede kuralları hakkında bilgiler verilmektedir.
