Breaking News

Can Sıkıntısını Gidermek İçin 10 Öneri

can-sikintisindan-kurtulmak

Can sıkıntısı nedir? Nasıl bir şeydir? Aslında bunu bilmeyen ve yaşamayan yoktur.Tanımını yapması zor olsa da hepimiz yaşadığımız haliyle tanımlıyoruz. Can sıkıntısı dediğimiz şey,tekdüzelikten kaynaklanan iç sıkıntısıdır. İtiraf etmek gerekir, her şeyin aynı gitmesi biraz sıkıcı öyle değil mi? ”Canım sıkılıyor” cümlesini çok duyarız, çok kullanırız. Aradığımız bir şeyi bulamayınca canımız sıkılır, sınava girmeden önce canımız sıkılır, yapacağımız işlerin planını çıkaramadığımız için canımız sıkılır, ne yapacağımızı bilemediğimizde canımız sıkılır, her günü aynı yaşamak canımızı sıkar, kötü bir haber alırız canımız sıkılır… Canımız her şeye sıkılıyor. Peki can sıkıntısı hangisi ile tarif edilir? Bana göre bir çok can sıkıntısının nedeni kaygıdır. Kaygılandığımız her şeye canımız sıkılır. En kötü can sıkıntısı tekdüzelikten kaynaklanan can sıkıntısıdır diye düşünüyorum. Ne yapacağını bilememek.. Gelin can sıkıntılarımızı nasıl giderdiğimize bir bakalım;

ilginc-bilgiler
 Canım sıkılıyor diye dile getirdiğimizde ilk karşılaştığımız tepki ”sıkı can iyidir,kolay çıkmaz” ya da ”kendini dinleme, boşver geçer”..

faydali-bilgiler

Hepimiz duymuşuzdur eskilerden kalma şu sözleri ”tedbili mekan,sıla-i rahim”.Mekan değiştirmekte ferahlık vardır.Sıla-i rahim dediğimiz şey,akrabaları ziyaret etmek anlamına gelir.Eskiler bunu hep söyler ve haklılar.

odevlere-yardimci-bilgiler

Evdeki eşyaların yerini değiştirmek can sıkıntısına iyi gelir.Yaşadığımız ortamın tekdüzeliğini bozmuş oluruz.

enterasan-bilgiler

Meşgul olacağımız işler yapmak.Bunun başında evde hararetli bir temizlik çalışmasına girmek geliyor.

telkinCDler-3

ogrencilere-bilgiler

Kimimiz kitap okuyarak,kimimiz televizyon izleyerek,kimimiz resim yaparak bu sıkıcı ruh halinin üstesinden gelmeye çalışır.

her-konudan-bilgiler

Arkadaşlarla kahve içmenin keyfi bir başka güzel olur.Farklı bir ortamda arkadaşlarınızla kahve içmek kesinlikle iyi gelecektir.

degisik-ve-ilginc-bilgiler

Aile bireylerinin ilginç fotoğraflarını çekip bir slayt gösterisi halinde hep beraber izleyebilirsiniz.

en-kolay-bilgiler

Ayrıca ibadet etmenin ya da dua etmenin can sıkıntısına iyi geldiğini birçoğumuz biliyoruz.

turkiyenin-bilgi-sitesi

Spor yapmak can sıkıntısına iyi gelir.Hem bedenen hem ruhen güzelleştiğinizi göreceksiniz.

hepsi10numara-bilgi-sitesi

Bazen ne yaparsak yapalım can sıkıntısı geçmez.Bu durumda can sıkıntısına bir süreliğine teslim olmak gerekir.Bir süre kendimizi dinlemek ve beklemek iyi gelir.

telkinCDler

*

”Can sıkıntısına ne iyi gelir” sorusuna verilecek cevap kişiden kişiye değişir.Önemli olan bu süre içerisinde kötü şeylere yönelmememiz.En iyi çözüm doğal olandır.Can sıkıntımızı gideren her şey faydalı şeyler olsun.

*

can-sikintisi-nedir

*

Ada Yılmazer

ada_yilmazer@windowslive.com

www.hepsi10numara.com

Bir önceki yazımız olan 10 Dakikada Holistik Şifa Sistemi başlıklı makalemizde biyoenerji nedir, holistik nedir ve holistik şifa hakkında bilgiler verilmektedir.

Share

82 thoughts on “Can Sıkıntısını Gidermek İçin 10 Öneri

  1. sanırım şunu da eklmek gerkiyor…
    yapmayı sürdürdüğünüz bir işten dolayı canınız sıkılıyorsa 1-2 saatliğine size iyi gelebilecek şeyler yapmalısınz.O zaman işe yarar en azından bn de işe yaradı:)
    İyi şeyler derken hobi gibi ayrıca lezzetli yiyecekler ymk de işe yaryor.

    1. Can sıkıntısı geçmiyor tek yolu şu balkona sence vuran vurun ben si orden 2 sini başladım birtanesinlede vuruyor sinir azalıyor
      ???☺???

    1. Canim sıkildi yine bunlar bos bos seyler kalem kagit onumde yapmak istedim gene bisi ama olmuyor hep pazar gunlerim uyumakla gecmesin evde canim sıkıldı

  2. Bence Coğrafyaya bakın daha da canınız sıkılır böylece sıkıla sıkıla sıkılmamayı öğrenirsiniz

  3. Canım çok sıkılıyor ve bunu gideremiyorum yani demek istediğim hafta sonları veya tatil gūnleri canım çok sıkılıyor.Bu sorunu çözemiyorum parka gitsem arkadaş bulamıyorum,tanıdıklarımı çağırsam telefonuma cevap vermiyorlar,bu sıkıntıya nasıl 1 çözüm gerek ?

  4. Bu öneriler daha çok canımı sıktı off dışarı çıkıp hava alayım diyorum … Ne dersiniz süper bi fikir blraz yürüyüş İyi gelecektir

  5. ben alışveriş yapıyorum kitap okuyorum müzik dinliyorum spor yüzme yürüyüş yapmak iyi gelir
    yemek yapmak tatlı yapmak uyumak film izlemek gezmek

  6. Benden size bir onerii kesinlikle cok iyi geldiğini dusundugum sey abır cubur alip televizyon karsisina gecin hemen sıkıntınız gecer ben oyle 😀 😀

  7. Ellerinizi semaya acip dua edin yada kuran okumasini biliyorsaniz kuran okuyun can sıkıntısına cok iyi gelir.

  8. ; Günümüz tabiri ile “Stres“…

    Sıkıntıdan kurtulmak için sebeplere yapışmak gerekir. “Çalışmadan dua eden, silahsız savaşa giden gibidir“hadis-i şerifi de sebeplere yapışmayı emretmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen, “Her zorluğun bir kolaylığı vardır” buyruluyor. Sıkıntıdan kurtulmanın da çaresi vardır. Hiç boş vakit geçirmemeli, kendine faydalı bir meşgale bulmalıdır. Sabır kurtuluşun anahtarıdır sözüne uymalı, çalışıp sabrederek bir çıkış yolu aramalıdır.

    Psikolog doktorlar, sıkıntının başlıca çaresinin meşgale olduğunu söylüyorlar. Kendinize severek yapacağınız işler bulursanız, rahatlarsınız. Ayrıca manevi yönden, bazı dualar okumanız da faydalıdır.

    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

    “Her gün sabah akşam yedi kere, “Hasbiyallahü la ilahe illahü aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb-ül arşil azim” okuyan, dünya ve ahiret sıkıntısından kurtulur.

    “La havle ve la kuvvete illa billah okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdır. “

    Bir sıkıntıya düşünce, “Bismillâhirahmanirrahim velâ havle velâ kuvvete illa billâhil aliyyil azim” diyeni Allahü teâlâ, sıkıntı ve belalardan muhafaza eder.

    “Rızka kavuşan çok Elhamdülillah desin. Rızkı azalan çok istiğfar etsin. Üzülüp sıkılan, la havle vela kuvvete illa billah desin”.

    “Sıkıntıya düşen veya borçlanan, bin kere “La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim” derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.”

    “Sıkıntılı iken “Hasbünallah ve ni’mel-vekil” deyiniz”

    “Yasin okuyanın sıkıntısı gider.”

    “La ilahe illallah kable külli şey’in, La ilahe illallah ba’de külli şey’in, La ilahe illallah yebka Rabbünâ ve yefni küllü şey’in diyen sıkıntıdan kurtulur.”

    “Cuma namazından sonra, İhlâs, Felak ve Nas’ı yedişer defa okuyan, bir hafta, kaza, bela ve sıkıntılardan kurtulur.”

    “La ilahe illa ente, sübhaneke inni küntü minezzalimin” diyen, uğradığı beladan kurtulur.”

    “Sıkıntı için şu duayı okuyun: La ilahe illallahülazim-ül-halim la ilahe illallahü Rabbül-Arş-ilazim la ilahe illallahü Rabbüs-semavati ve Rabbül-Erdi Rabbül Arşil-kerim”.

    “Sıkıntıya düşen 7 defa Allah, Allahü Rabbi, lâ üşrikü bihi şey’a desin”

    “Sıkıntı için, “Allah, Allah Rabbünâ lâ şerikeleh” deyin”

    “Sıkıntıdan kurtulmak için, Allahü teâlâya kalbinden yalvararak, 14 secde âyetini [ezberden, ayakta] okuyup, her birinden sonra, hemen secde etmelidir.”

    “Bismillâhirrahmânirrahim ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil’ aliyyil’azim okumak, sinir hastalığına ve bütün sıkıntılara iyi gelir. “

    İmam-ı Cafer hazretlerinin sıkıntıya düşünce, okuyup, sıkıntıdan kurtulduğu dua şöyledir:

    Yâ uddeti ınde şiddeti, ve yâ gavsi ınde kürbeti! Ührüsni bi-aynikelleti lâ tenâmü vekfini birüknike ellezi lâ yürâmü

    Anlamı şöyledir:

    Güçlükte desteğim, sıkıntıda imdâdıma yetişen, her an görüp gözeten Rabbim, beni muhafaza et, sonsuz kudretinle, bana yardım eyle!

    Hasan-ı Basri hazretlerine, kıtlıktan, fakirlikten, çocuğunun olmadığından şikayette bulunuldu. Hepsine de istiğfar etmesini söyledi. Sebebi sorulunca, şu mealdeki âyet-i kerimeleri okudu:

    Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin.

    Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

    İstiğfara devam edeni, Allahü teâlâ, her sıkıntıdan, üzüntüden, dertten, geçim darlığından kurtarır, ferahlığa çıkarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.

    Sadaka vermek ve 70 kere Estağfirullah min külli mâ kerihallah demek, sıkıntıları giderir. Bu istiğfarın anlamı, “Ya Rabbi, razı olmadığın şeylerden ne yapmışsam hepsini affet, yapmadıklarımı da yapmaktan koru” demektir.

    Sıkıntı için şunlara da riayet edilmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

    Sıkıntıları sadaka ile önleyin.

    Tarak kullanmak, sıkıntıyı giderir.

    Güzel koku ve temiz elbise sıkıntıyı azaltır.

    Abdestten artan suyu içmek sıkıntıyı giderir.

    Akik yüzük sıkıntıyı giderir.

    Başkasının sıkıntısını giderenin sıkıntısı gider.

    Sıkıntıda duam kabul olsun diyen, genişlikte çok dua etsin.

    En üstün ibadet sıkıntıya sabretmektir.

    Kur’an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:

    Sabır ve namazla Allah’a sığınıp yardım isteyin.

    Ey iman edenler, sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Çünkü Allah elbette sabredenlerle beraberdir.

    [Doğru kılınan] Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan, esrar, içki, zina, livata gibi her türlü kötülükten, günahtan] alıkoyar.

    Her sıkıntının ilacı beş vakit namazı doğru kılmaktır. Namaz doğru kılınırsa bütün sıkıntıları yok eder.

    Depresyon, çağımızın en sık rastlanan hastalıklarındandır. Bu hastalığa neden olan sıkıntı ya da günümüzde sıkça kullanılan deyimiyle stres, pek çok hastalığı beraberinde getirmekte, kalp hastalıkları benzeri pek çok hastalığa neden olabilmektedir. Bunun sebebi incelendiğinde, hücreler arasındaki hassas dengelerin sıkıntıdan direkt olarak etkilendiği görülmektedir.

    Örneğin bağışıklık sistemimiz bizi, kanser dahil pek çok hastalığa karşı korumaktadır. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi ancak stresten uzak bir yaşam tarzı ile mümkündür. Sıkıntı ve kuruntular olmadığında, lenfositlerimiz enfeksiyonlara, romatizmal hastalıklara ve hatta kansere karşı daha etkili bir mücadele vermekte ve başarı kazanmaktadırlar.

    Bunun için de dua ve tevekkül şarttır. Kuşkusuz Allah’a devamlı dua eden, başına gelen her olayın Allah’ın verdiği özel birer imtihan olduğunun farkında olan ve tevekkül eden bir mümin, sıkıntıdan daha çabuk kurtulacaktır. Yüce Rabbimiz’in sıkıntıları gideren ve duaya cevap veren sıfatları Kur’an’da şöyle bildirilmektedir:

    “O nesneler mi üstün yoksa, çaresiz kalıp Kendisine yalvaran insanın duasını kabul edip sıkıntısını gideren ve sizi dünyada halifeler yapan Allah mı? Hiç Allah ile beraber başka tanrı mı olur? Elbette olmaz! Ne de az düşünüyorsunuz!

    Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), sıkıntının hastalıklara yol açtığını şu hadisi şeriflerinde buyurmuşlardır:

    “Her kimin huyu kötü olsa, kendi nefsini sıkıntıda tutar ve her kimin kederi çok olsa, kendisini hasta eder.”

    “Çok türlü kaygılanmalar, çok türlü hastalıklar getirir.”

    “Hak Teâlâ’nın yarattığı mahlûkta kaygıdan daha kötü ve daha şiddetli birşey yoktur.”

    “Hak Teâlâ şifâsını yaratmadığı hiçbir türlü dert yaratmamıştır. Her kim o şifâyı bilirse İlâç edip kurtulur, her kim bilemezse o dertle kalır. Fakat ölümün dermanı yoktur.”

    Sıkıntılı -günümüz ifadesiyle stresli- yaşam, iman etmeyenlerin, imanın kazandırdığı güzel ahlaktan uzak yaşamalarının sonucudur Bugün doktorlar, stresin etkilerinden korunmak için huzurlu ve sakin bir yapıya, rahat, güvenli ve endişelerden uzak bir psikolojiye sahip olunması gerektiğini ifade etmektedirler. Huzurlu ve rahat bir psikoloji ise, ancak Kur’an ahlakının yaşanmasıyla mümkündür. Rabbimiz’in iman eden kulları için vaadi ise şöyle bildirilmektedir:

    “Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.”

    “De ki: “Ondan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarmaktadır…”

    Aslında “kişinin hedeflerini gerçekleştiremediği, sahip olduğu güzellikleri koruyamadığı veya bu tür kayıp ihtimâllerini fark ettiğinde düştüğü ümitsizlik hâli” olarak tarif edilen depresyon, sadece bu çağın değil, tarih boyunca tüm insanlığın derdi, hatta “kaderidir” bile denilebilir.

    Zira insan yaratılış itibariyle acizdir, fakirdir, fanidir, ölümlüdür ve hayvanın zıddına bunların farkındadır da. Her şeyi isteyen, ama hiçbir şeye gerçek anlamda sahip olamayan, her şeyden korkan, etkilenen, incinen ama hiçbirine gücü yetmeyen, en güzel zamanlarında bile fâni, geçici olduğunu, her şeyin bir gün biteceğini bilen bir insanın depresyona girmesi değil, girmemesi ilginçtir bence.

    Bu da çoğunlukla gaflet sayesinde mümkün olur. Korktuğu şeyleri düşünmemeye çalışır, zahiren sahip olabildikleri ile kendini teselli eder, ölümü ve ayrılığı hatırına getirmemeye çalışır. Ama bazı “tevil edilemez” olaylar gaflet perdesini yırttığında o güne dek ertelenmiş korkular, ümitsizlikler bir sel gibi benliği sarar ve depresyon gelir.

    Depresyon neredeyse insan olmanın doğal bir sonucu gibi görünmektedir. Nitekim yapılan araştırmalar depresif bulguların uyku bozukluğu, yaygın sebepsiz fiziksel şikayetler, sık ağlama, gelecekten ümitsiz olma, kendine güven eksikliği, hâlsizlik, hayatından zevk alamama vb. insanların %60’ında değişik düzeylerde bulunduğunu göstermektedir. Bir psikiyatrist olarak, yeni tanıştığım insanların pek çoğunun şaka yollu da olsa “aslında benim de size görünmem lâzım” demeleri, bu gerçeğin belli-belirsiz itirafı gibi gelir bana.

    Peki bu denli yaygın ve umumî bir belâ olan depresyonla başa çıkmak mümkün değil midir acaba? Yok mudur bu acizlik, fakirlik, fânilik dertlerinin ilâcı? Vardır tabii, arayan bulur da, ararsa eğer. Zaten insanların en ziyade yanıldıkları, ilk anda çok rahatsız edici olan bu acizlik, fakirlik ve fâniliği çözümsüz zannedip düşünmemeye çalışmaları, yok farz etmeleridir aslında.

    Zira bir dert açığa çıksa hâlli mümkündür, ama gözünü kapayıp kendini hayallerle avutan birisinin gerçek bir çözüm bulması tabii ki imkânsızdır. “Erkekçesine ölümün yüzüne gül, dinle bak ne ister?” ikazını dinleyen, “Evet, ben acizim, fakirim, fâniyim, bunlar beni çok incitiyor. Peki ama bu dertlerin çaresi nerede olabilir?” diyebilen insan ancak çözüme yakınlaşabilir. Bu da muhakkak ki az-çok çile çekmek demektir. Ama “zahmetsiz rahmet” yoktur ki.

    Başka türlü soralım: Depresyona girmiş ve “her şey boş, istediklerim olmuyor, ters giden olaylar beni yıkıyor, zaten sonunda öleceğiz, bu hayat çok anlamsız” diyen bir “hasta” mı, yoksa “boş ver bunları, kafana hiçbir şey takmayacaksın, ayağını sıcak tut başını serin, takma bir şey kafana, düşünme derin” diyen tesellici mi daha tutarlıdır acaba? Deve kuşu mantığı kullanan bu kişilerin “kafaları duvara çarptığında” aynı depresyon kuyusuna yuvarlanmaları kaçınılmaz değil midir?

    Aslında hepimiz “duvarları aynadan” küçücük bir odada değil miyiz? Tüm duvarlar ayna olduğundan iç içe geçmiş görüntüler bize geniş bir yerdeymişiz hissi verir ama, ufacık bir musibetin ikazı ile kafamızı çok uzak sandığımız o duvara çarptığımızda, aslında daracık bir zindanda olduğumuzu fark etmez miyiz? Hayaller uçup, uykular kaçmaz mı? En tatlı haller bile bize acı vermez mi? Kurduğumuz yalancı dünya cennetinin cilâsı her ölümle, her kayıpla, her hüzünle çatlamaz mı?

    Eskide bir gazetenin magazin ekinde okuduğum bir haberi hiç unutmam. Bir grup sanatçı “felekten bir gün çalalım” diye toplanıp pikniğe gitmişler. Akşama kadar süren eğlenceyi uzun uzun anlatan yazı şu cümle ile bitiyordu: “Gün bittiğinde herkes çok üzgündü, çünkü çok güzel bir gün geride kalmıştı.” Ne garip değil mi? En güzel şeyler bile sadece yaşanırken lezzet verip, bitiminde yerine elem bırakıyor. Zira “zeval-i lezzet (lezzetin kaybı) elemdir”.

    Yine hatırlarım, gençliğimde sevdiğim takımın maçlarını radyodan heyecan ve zevkle dinlerken en nefret ettiğim şey, spikerin ikide bir “maçın son 15 dk.sı”, “son 10 dk.ya girdik” vb. demesiydi. O denli zevk aldığım şeyin az sonra sona ereceğini duymak acı veriyordu bana. Güzellikler daha yaşanırken bile, biteceklerini bilmek, o an alınan zevki bozuyordu. Zira “zeval-i lezzetin tasavvuru (lezzetin kaybını düşünmek) dahi elemdir.”

    Belki “tamam kabul, uzatma, biliyorsan bir çare öner” diyen olabilir, ama problemleri yarım yamalak dile getirip işin ciddiyetini tam kavramadan çabuk çözümler aramanın tehlikeli bir aldatmaca olduğunu unutmamalıyız. O yüzden biraz daha devam edelim bence. Ve bir genci düşünelim. Dünyalar kadar sevdiği biri var ve onunla mutlu bir gelecek hayal ediyor. Oysa fark ediyor ki “sonsuza dek beraber olacağız sevgilim” lafı tam bir yalan. Ne sonsuzu, gelecek yıla çıkacakları bile şüpheli. O denli sevdiği kişiden er veya geç bir gün ebediyen kopacak. O zamana kadar da muhtemelen hayallerine, ideallerine tam uymayan problemli, yarım yamalak bir beraberlikle yetinecek. Ve bunları görmezden gelip tüm kalbini ona bağlayıp kendini teselli etmeye çalışıyor. Nereye kadar?

    Bir de anne hayal edelim. Uğruna canını bile verebileceği evladı her an bir hastalıkla, bir musibetle karşılaşabilir. Tüm gün yanında bekçilik yapsa bile bir minicik mikrop o ciğerparesini yatağa düşürebilir, sakat bırakabilir veya ebediyen elinden alabilir. Ne yapabilir bu anne? Şefkat ateşini neyle söndürebilir? Kaybetme korkusunu nasıl unutabilir? Hangi aldatmaca ile kendini teselli edebilir? Konuşsun, cevap versin prof.lar, filozoflar!

    Ama yok! Onların diyeceği; “bunlar hayatın acı gerçekleridir, kabulleneceksin. Başka şeylerle meşgul ol, hobiler edin. Başarabildiklerine, sahip olabildiklerine bak, mutlu olmaya çalış, kendini gerçekleştir vs. vs.”

    Biz de Bediüzzaman’ın ağzıyla soruyoruz: İdama mahkûm birisi, zindanın süslenmesinden zevk alabilir mi? Ebedi bir aşk isteyen bir kalbi fâni sevgiler tatmin eder mi? Dünya kadar bir cennetle ancak tatmin olan bir ruh, suyu-elektriği bile kesilebilen uyduruk villalarla kandırılabilir mi?

    Ama iman gözlüğü ile bakan bir insan için, âyetteki ifade ile “lâ havfün aleyhim ve la hüm yahzenun” geçerlidir. Onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.

    Çünkü gerçek iman sahibi, sevdiğini Allah için sever. Sevgilisi Allah’ın rahmet ve cemalinin bir yansımasıdır. Ve ebedi hayatta hiç ayrılmadan sonsuz ve huzurlu bir beraberlik yaşayacakları ümidini taşır.

    Sevdikleri elinden alındığında “ayrılık geçicidir” diye teselli bulur. Şefkat ettiklerini “hayrul-hafizin” ve “erhamür-rahimin” olan Allah’ın rahmet ve korumasına emanet eder.

    Kur’an’ın dersi ile musibetleri, felaketleri, hastalıkları İlâhî birer ikaz, birer keffaret-üz zünub (günah temizleyicisi) bilir.

    Dünya malını, makamını kazandığında da, kaybettiğinde de “veren de O, vermeyen de” der, esas bakî mal ve mertebe olan uhrevî makamları ve ebedî sevapları hedefler.

    “Madem bu dünya geçici bir imtihan meydanıdır, imtihanda rahat olmaz.” deyip geçici sıkıntıları, zahmetleri hoş karşılar.

    “Bu dünya bir karalama defteridir.” der, düzeltemediği pislik ve karışıklıklarla zihnini bulaştırmaz, kendi amel defterini temiz tutmakla meşgûl olur.

    “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.” der, pencerelerden seyreder, içlerine girmez.

    Günah, gaflet ve isyana düşmüşse bile “Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez.” der, daima açık olan tövbe kapısından girip yeni bir beyaz sayfa açar. Bu dünyada da hakiki huzur ve saadeti bulur.

  9. Eğer hava soğuk ve kar yagiyorsa sıcak çikolata yapıp pencerenin önüne oturup izleyin ve eger hava sicak ise yine soğuk bir şeyler alın ve gökyüzüne bakin bunlar cok iyi gelecekdir

  10. Sanırım canı sıkılan bir tek ben değilim. Bazen yardıma ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Sonra etrafıma baktığımda yardım edecek kimsenin olmadığını farkediyorum. Evet, doğru düşündünüz. Ben YALNIZIM. Ne bir ailem, ne bir eşim, nede arkadaşlarım var. Hiç kimsem yok. Şu kocaman sandığım, aslında küçücük olan dünyada ben yalnızım, hemde YAPAYALNIZ. Bazen konuşmaya o kadar çok ihtiyacım var ki…

  11. en iyisi burdan benim gibi sıkılanlara yazmak .. sıkılmak acıtır , nedeni olmadan sıkıldığını düşünürsün , nedeni olmadığı için sıkılırsın , üzülürsün , dayanamazsın ve ağlarsın sonra neye ağladığını düşünürsün ve bir nedeni yoktur . nedeni olmadığı içini acıtır , yakar , söndüremez kimse o yangını çünkü yanında biri yoktur , yanında ‘kimse’ yoktur . annen baban sadakat gösterir ama severlermi bilinmez . bağırırlar çağırırlar . ailenden kimse yanında olmaz . dostluk biter , dost dediğin gider çünkü kural böyle .. kim ne derse desin sana bağlı biri yoktur olamaz sebebi sensindir bunun sebebi senin böyle düşünmendir yalnızsındır .. çaresizsindir ben çaresizim , yapamıyorum bu büyük yerde yapamıyorum küçüçükmüş gibi hissediyorum .. nefes alamıyorum sanki .. ölüyorum. benden tüm yalnızlara gelsin .. https://www.youtube.com/watch?v=6ie6-s6EdH8

  12. Bunların Hiçbirisi fayda etmiyo eyer bir dostun yoksa gidebileceğin yada o sana Çat kapı gelecek sıkıldığında kendini Dışarıya atacak kime gitsem diye düşünüyorsan ve gidecek Kafanı dağıtacak kimse yok sa Can’ın sıkıntısı geçmeyecektir

    1. Ya o kadar sıkìntiliyim ki anlatamam. Çok da dertliyim gercekten hayatim cok degisti. Ve bu gercekten cok canimi sıkíyor. Bazen basa çikamiyorum ve bu beni sinirkendiriyor. Sinirden ağladigimi biliyorum. Neyse oyle iste icimi dokeyim dedim can sıkıntısından ne yapacağımı bilmiyorum.???

  13. ya bune bokluk yaaaa bn diyorumki yanınıza para alın çıkın en yakın markete veya bakkala gidin istediniz herşeyi alın bir yere oyurup zıkkımlanın sonra bakın bakalım nasılda can sıkıntınız geçiyor

    1. Benimde canim skiliyor hatta iyi seyler yapmoyorum ama risalei nur okumak iyi bir yontem ve dunyanin aldatici bir menfeaat yeri oldugunu dusunmek selamun aleykum

  14. hiç biri olmadı patladım sıkıntıdan!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

  15. Can sıkıntısı en büyük bela hepimizin canı sıkılıyor bütün gün evde tek başınıza oturuyoruz
    Kimimiz evde televizyon izliyo,kimimiz bilgiseyar oynuyor,kimimiz tabletle oynuyo
    kimimiz telefonu ile oynuyo ama bunkardan bir kaç saat sonra bıkıyoruz .Artık buna bir çözüm bulmalıyız ama çözümler işe yaramıyo.Evden dışarı çıkmak istesek annelerimiz kızıyo.Dışarı çıksak arkadaş bulamıyoruz.Ne yapsak diye düşünüyoruz arkadaşlar bu sömestr tatilinde ne de olsa hepimiz can sıkıntısından patlıyor .Hadi hep beraber mutfağa gidip bişeyler yapalım ama sorun erkeklere gelince erkekler mutfakta bişey yapamayacağı için bir kaç arkadaş bulup parklarda futbol oynayabilirsiniz ama hava kötü ise arkadaşlarınıza haber verip facebooktan mesaj atıp onlarla eğlenebilirsiniz ama bir süre sonra tekrardan canınız sıkılır ne yapalım bizde böyle can sıkıntısından patlaya patlaya otururuz.

  16. Bence yapacak hiç bir şey yok.Bir şeyi yapmak istiyosun iki dakika sonra hevesmeves bisi kalmiyo

  17. DÜŞÜNCELER,

    *CAN SIKINTISI İLAÇLARI

    **ÖNCELİKLE KAFANIZDAKİ TÜM OLUMSUZ ŞEYLERİ ATIN BOŞALTIN.
    **KAFANINA POZİTİF DÜŞÜNCELERLE DEPOLAYIN ,GÜZEL BİR TATİL, CARİYER GİBİ,
    **BAH BAHÇE İŞLERİYLE UĞRASIN
    **MUZİK AÇIN
    **SPOR YAPIN.

    ***SİZDEN DAHA KÖTÜ DURUMDA OLANLARI DÜŞÜNÜN HARCI BIRÇU OLANLARI KANSER HASTALARI,

    **YADA 1 AYLIK ÖMRÜ KALMIŞ ÜMİTSİZ AĞIR HASTALARI,KURTULMAK İÇİN DÜNYAYI VERİRİM DİYEN HASTALARI DÜŞÜNÜN
    **HALİNE LŞÜKRETİN, BENİM RABBİM VAR DEYİN.!1

  18. Atın kendinizi bir sinemaya ve isiklar kapandiği andan itibaren atin aklinizdan geçenleri kesin dunyayla baglantinizi ve sadece filme oadaklanin aradada tıkının tabi . Yalnız olsanız bile sinemada yalnızlık iyidir bence .Daha özel hissettirir.

  19. canim cok sikiliyorki ne yapsam olmuyor sonunda doktora gitmek mecburiyetind kaldim debresyondasin dedi ilac falan verdi ama sikintimi gidermedi daha neyapim

  20. İnternet yok, pc yok, kardeş yok+ annem var , 55 ekran tüplü tv var , 3 oda bi salon 1 banyo 1 wc halı perde vs . Hadi 10 a böl değerlendir

  21. Çok saçma bence aslında yapılacak daha iyi şeyler var mesela dışarı çıkıp biraz hava alıp gez ve sigara iç
    Veya git biraz uyumya çalış hem çalışırken zaman geçer hemde uyursun öyle zaman geçer
    Bence bunlar olabilir ve olduda denedim

  22. Sıkıntıya yüklediğiniz anlam,rüzgar karşısındaki yelken gibidir.Onunla ilerleyebilir veya devrilebilirsiniz.

  23. Namaz kılmak insana her yönden huzur veriyor. 5 vakit kılmak yapamıyorsan 4 vakit kılıp 5 vakit kılmaya çalışmak zaten seni mutlu ediyo. Ben namaz kılmayınca canım sıkılıo. Not: namazı sırf canınız sıkılıo diye kılmayın faydası olmaz. Ya Tam Ya Hiç…

  24. Mustan gelin geldim antalyaya kimsem yok hiç arkadaşım yok çok daraldim bunaldim sanki bogulacak gibiyimm

  25. Ay yani yeter Biz Arabistan’dayiz bugün Cuma ve tatil ben tatili hiç sevmem ben çalıskanim sizin gibi tembel diyilim hahahahahah?

  26. Bence hazirlayin piknik mazemeleri gidin piknige caniniz sikilmaz veya piknikde gezin pek biseyyiniz kalmaz yada guzel hanfendilerlele konusun o daha bir iyi markettteki kizlari yerci edin

  27. -Diziye basla breaking bad mesela
    -Online oyunlar olabilir
    -eski filmler güzel oluyor goodfeals filab
    -en iyi taktik bu tuvalete girip 30 dakika düsünmek (hayatì dersleri memleketi iliskileri)
    -kitaplar guzel oluyo az once bitirdigim kitap erabos beni baya sardì okuyabirsiniz
    Klavye ingilicce oldugu icin bazi sesli sessiz harflerimiz yanlis cikmis idare edin artik ~P

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir