İlk kitabı KAPAN AĞZI Eylül’de raflarda yer alacak olan, üniversite öğrencisi Muhammed Şimşek büyük hedefleri olan bir yazar!’
Söyle söylüyor hedefini: : “Ben yazacağım kitapların çok beğenileceğine ve kendime olan inancımla bu meslekte zirve yapacağıma inanıyorum. Çok zor bir hedef olabilir. Fakat imkansız olmadığını ve kolay olmayacağını biliyorum.”
Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?
MUHAMMED ŞİMŞEK- 20 yaşındayım. Mersin doğumluyum. Adım Muhammet ŞİMŞEK .Üç çocuklu, dünyalar tatlısı, evlatlarından tek beklentileri onların başarısı olan bir anne ve babanın en büyük evladıyım. İlkokul birinci sınıfı Mersin’ de okuduktan sonra, İstanbul’da ilkokul ve lise eğitimini tamamladım. Öğrenimine devam etmekte olduğum, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’ nde İşletme ve İstanbul Üniversitesi’ nde de felsefe bölümlerinde öğrenim hayatımı sürdürmekteyim.İleri seviyede ingilizce öğrendim. Boş zamanlarımda zihnimi rahatlatacak aktiviteler yapmaktan zevk alırım. Gitar çalmak, şarkı söylemek, bilardo oynamak, film izlemek ,kitap okumak başlıca aktivitelerimdendir.
İlk kitabım olan ‘Kapan Ağzı’nı nasıl yazmaya başladın?
Eğitim sürem boyunca birçok projelere imza atarak, bir çoğunda başarılı oldum ve kendimi geliştirme fırsatı buldum. Bilgi ve becerilerimi okumaya olan sevdam ve tutkum ile birleştirip beynimde tasarladığım ve hissederek yaşadığım duygu dolu anlarımı, kaleme dökmeye karar verdim. Açıkçası nasıl olduğu hakkında hiç bir fikrim olmadan, bir gün kendimi bilgisayarın başına geçmiş bir şeyler yazarken buldum. Zaman ilerledikçe yazdıklarımın hem beni hem kısa özetlerini aktardığım insanları heyecanlandırdığını fark ettim. “KAPAN AĞZI” romanını yazarak hem başarılarıma bir başarı daha kazandırma, hem de kendimi kanıtlama fırsatım oldu. Yaşadığım süre zarfında insanlara faydalı olmak en büyük gayelerimden biri olmuştur.
Kitap yazma düşüncesi kaç yaşında başladı? “Kapan Ağzı” nı ne kadar zamanda yazdınız ve yayınlandınız?
Kitap okumayı çok seviyorum. Yazma tutkumsa iki yıl önce başladı. Bendeki o heyecan ve tutku “Kapan Ağzı”nı yazmamı sağladı. İki yıldır yazıyorum. İnşallah eylül ayında, 2016′ da, kitabım Az Kitap Yayınları aracılığı ile tüm kitapçılarda olacak.
Ailenizden bahseder misiniz? Ailenizin size desteği çok galiba. Bunun avantajlarını nasıl yaşadınız?
Üç kardeşiz. Biri kız, diğer ikimiz erkek. Ailenin en büyük çocuğu benim. Babam İstanbul’ da restoran işletmeciliği yapıyor. Annem ev hanımı. Ailemin ( babamın, annemin ve kardeşlerimin ) bana kitap yazma konusunda destekleri çok fazla. Onları yanımda görmek, projeme verdikleri destek ve öz güvenle kendimi daha iyi hissediyorum. Kitabımın reklam çalışmalarına daha bir öz güven ile zaman ayırıyorum.
“Kapan Ağzı”nın konusu nedir? Kitabınıza nasıl bir ilgi bekliyorsunuz?
“Kapan Ağzı” aksiyon üzerine tasarlanmış bir roman. Romanım ustalıkla inanılmazı gerçekçi kılmayı başarıyor. Kitabı okuyucuların elinden bırakamayacaklarını ve devamında neler olduğunu öğrenmek için sabırsızlanacağını düşünüyorum. Kitabımı on yedi ve üstü bütün yaş gruplarının severek ve hissederek okuyacak. Bu konuda eserimin beğenileceğine inanıyorum.
Çoğu genç, okul hayatında bile zorlanıyor. Siz hem okuyor hem de kitap yazıyorsunuz. Bu zorlukları nasıl aştınız?
Evet, hem genç olmam, hem de öğrenci olmam normal şartlarda benim yaşımdaki kuşakları zorlamaya yeterli bir sebep. Fakat ben hedefleri ve idealleri olan bir kimliğe sahibim. Hedeflerime ulaşmanın her türlü zorluğun üstesinden gelmekten geçtiğini bildiğim için hedeflerime olan inançlarım beni hırslandırıyor. Herkesin zorlandığı bir süreçten ben keyif alarak, haz duyuyorum. Hedeflerime kararlı, istikrarlı ve emin adımlarla yol alıyorum. Bu da beni mutlu ediyor.
İletişime çok önem veren bir insansınız. Çoğu gencin aksine bunun faydası ne oluyor hayatta?
İletişime çok önem veriyorum. Çünkü beğeni itici bir güçtür. Yaptığınız işi veya eseri raflarda tutarak yada çok büyük bir olaymış gibi büyüklenerek değil de insanlara mütevazi bir yaklaşımla iletişime geçmek, konuyu veya işi anlamalarını sağlamayarak ve aslında algı operasyonu ile ürünü okutmadan önce de okuyucuların ruhuna temas ederek, ikili iletişime geçerek, hem sosyal ilişkilerimi geliştiriyorum, hem de yaptığım işin beğeni kazanmasını sağlıyorum. Bunun faydası da değerli insanlarla tanışıyor, onlardan hayatıma bir şeyler daha kazandırıyorum. Hayatı öğrenmek en büyük fayda değil midir sizce? Bakın “Kapan Ağzı” eserim sizinle tanışmamıza ve siz değerli üstadlarımdan bir şeyler öğrenmeme vesile oldu. Bu en büyük fayda değil midir sizce?
Yazar kariyerinde nerelere gelmek istersiniz?
Genç ve istekli olmamın kimseyi ilk önce de beni yanıltmayacağına inanıyorum. Benim bu işi bir heves yada zaman öldürmek için yapmadığım aşikar. Kitap okumak bir sanat ise kitap yazmak, yazdıklarımı aktarabilmek de ben de bir tutku ve bir heyecan. Bu yüzden yazarlık kariyerim e değerli üstadlarımın hayatlarını araştırıyor mütevazi kimliklerini öğrenmeye de çalışıyorum. Ben yazacağım kitapların çok beğenileceğine ve kendime olan inancımla bu meslekte zirve yapacağıma inanıyorum. Çok zor bir hedef, fakat imkansız olmadığını ve kolay olmayacağını biliyorum.
Siz çok okuyorsunuz.Çoğu genç yazmaya hevesli ama okumuyor. Bu ne kaybettirir onlara?
Evet yazmaya hevesli birçok arkadaşımız var, fakat okumak başlı başına bir sanattır. İnsanın beyinsel ve sosyal düşüncelerini dengelemeye ve alacağı kararlarda daha tedbirli olmaya bir teşviktir. Şöyle örneklendirelim. Herkesin kendine göre doğruları var. Okuyarak birçok insanın aynı soru üzerinden doğrularını öğrenip doğrunun da doğrusunu çözmek bir kazanç. Hayata bakış açının değişmesini sağlayıp daha istikrarlı kararlar almamızı sağlamaya bir sebep. Okumayanların kazandığı bir şey olmadığı gibi hayatlarından bi çok şeyden ödün verdiklerinin de kanaatindeyim. Çünkü okuyan bilir.
Sizin çabalarınıza okul ve mahalle arkadaşlarınızın bakışı nedir?
Okulum bu konudan çok hoşnut. Tabii ki çevremdeki bakış açıları güven verici ve verdikleri destekler ise çok mutluluk verici. Hepsine teşekkür ederim.
İyi yazar nasıl olunur? Bunun cevabını ilk kitabını çıkaracak sizden öğrenmek isterdik.
Yazar olmak için tek bir şey (aslında iki şey) yapmak gerekiyor.
Bunlardan birincisi yazmak. Yazın! Birinci kural bu. Yazmadan, yalnızca “Ben yazar olacağım” diyerek yazar olamazsınız. O yüzden yazar olma hülyalarına dalmak yerine oturup her gün yazın. İnsanlara, yalnızca ve yalnızca yazıyor oldukları için yazar denilir.İkinci kural ise yazmaktan daha fazla okuyan insanların yazma yetenekleri ve hayal dünyalarında düşünce ve fikirleri artmaktadır. Tabi yaşım genç, bu doğrultuda üstadlarıma tavsiyede değil de fikirlerimi beyan etmem gerekirse çok okuyun ve yazacaklarınızı hissederek ve hissettireceğinize inanarak yazın.
*
Muhammed kardeş daha ilk kitabını yayınlamamış bir insan olarak sizden kırk yıllık yazar kadar bilgiler öğrendik. Size yazarlık hayatınızda üstün başarılar dileriz. Yolunuz açık olsun. Hayatınızın her zaman usta yazarlardan faydalanarak geçmesini temenni ederim.
*
Turan Yalçın
Bir önceki yazımız olan 10 Soru ile Allah'a Firar Eden İnsan başlıklı makalemizde allaha firar etmek, fatih özkan ve röpartaj hakkında bilgiler verilmektedir.