Artık finale geldik sayılır. Onca denilenleri uygulayıp, başarıyı yakaladığınızı varsayarak, aynadaki görüntünüzle baş başa kaldığınızı düşünüyorum. Göz bebekleriniz bile gülüyor. Her şeyin bittiğini sanmayın. Bu anda en zor kapıdan içeri girmek durumuyla karşı karşıya olduğunuzun bilincinde olmalısınız. “Başardım bitti!” mantığı sizden uzak olmalıdır. Başarınızı hep o dorukta ve canlı tutmak zorundasınız. Tabi devamını istiyorsanız!
Mutlusunuz, kendinizi beğeniyorsunuz ve kendinizi başarma duygusuyla, aşırı şekilde takdir ediyorsunuz. Bu sizin en doğal hakkınız. Eğer bu hakla ve duyguyla yetinmeye kalkışırsanız, tembellik tuzağına düşer, yakaladığınız noktada, yerinizde saymaya başlarsınız. Yerinizde koşar gibi görünmemelisiniz. Koşarak mesafe kat etmeye devam etmelisiniz. Hayat oyuncularının yaşam gereğidir bu… Tabii başarının devamı adına da… Şunu asla unutmamalısınız: Başarınızın dışında da, yeni başarılar vardır. Hep olmuştur. Hep olacaktır.
Hal böyle olunca, başardığınız noktada durmak, o noktada kalmak mantığı, sizi yıkabilir. Hatta giderek yok edebilir. Yeni yeni oluşacak konulara, yepyeni ve güçlü tavrınızla ayak uydurmak, o duruşu almak zorundasınız. Olayların kendiliğinden bir yola kanalize olabileceğini asla düşünmemelisiniz. Bugün her şey güzel olabilir ama yarını aynı şekilde garanti edemeyeceğinizi bilmelisiniz. Dolayısıyla kendinizle, maddeleri doğru olan mukaveleler yazıp, imzalayarak, şu ana kadar yazdıklarımı uygulayıp, imzaladığınız mukavele maddelerini yerine getirme çabasında olmalısınız. Sürekli başarılı olduğunuz konularda, aynaya tebessümle bakarken, “Neyi doğru yaptım da bu sonucu elde ettim?” diye kendinize soru sormalısınız. Eğer kendinize doğru yanıt verirseniz, sizi gerçekten başarıya ulaştıran her şeyin nerede, nasıl, hangi şartlarda olduğunu bileceksiniz. Doğal olarak yarın yaratacaklarınız veya uygulayacaklarınıza ışık tutmuş olacaksınız. Bu da sıkı, dürüst ve disiplinli çabalarınızın karşılığının göstergesidir. John Milton şöyle diyor: “Akıl kendi mekanında cenneti cehennem, cehennemi cennet yapabilir…”
Başarıyı yakaladıktan sonra, hangi yolları kat ederek oralara geldiğini unutarak, başarı yolunda ayaklarını yerden kesenler, çabalarından uzaklaşmaya, çalışmalarını uykuya yatırmaya kalkıştıklarında, ölüm öpücüğünü hak ettiklerini bilmelidir.
Bundan kaçışın tek yolu, başarıyı elde ettikten sonra, mükemmelliğinizi korumanızdır. Madem dağa zorlukla tırmanıp doruğa ulaştınız, niçin hemen aşağılara inmek isteyesiniz ki? Unutmayınız doruğa çıkana dek, birçok deneyiminiz oldu. Tecrübe kazandınız. Niye gücünüz yettiğince dorukta kalmayı düşünmeyesiniz? İnanıyorum ki hayat oyuncuları, o yerde, yani bulundukları o dorukta, yeni yöntemler bulup, o yöntemleri geliştirerek, kendi doruklarında uzun süre kalmayı başaracaklardır başarı, yaratıcı olanlarındır. Orda bulunmak isteyenler de, yeni yaratıcılık güçlerin kullanmak zorundadır. Hep daha iyi olmak, başarı yoluna sapanların görevi olmalıdır. Aksi halde birileri gelip sizi geçecektir. “Bu kadar yeter” diye bir anlamsızlığa asla düşmemelisiniz. O mantık, elde ettiklerinizi yitirtir, ömrünüzü kısaltır. Aman dikkat! Aynadaki mutluluğunuz bir anda yok olabilir…
Sevgili hayat oyuncuları, hadi gelin birlikte şu satırları noktalayalım.
Sonuç olarak, rüyaların bitmesi, bizler için söz konusu edilemez. Başarılı olmak yetmiyor, daha başarılı olmak sanki görev oluyor yaşamda. Güzel, iyi, çok güzel, mükemmel, fevkalade, olağanüstü, inanılmaz… Yani başarıların sonsuzluk olgusu olduğunu bilmek zorundayız. Başarı yolu siz dünyadan ayrılmadıkça bitmiyor. Eğer o yolun bittiğine inanırsanız, sallanıp, tökezlenip, düşebilirsiniz… O yolda sallanıp, tökezlenip düşmemek için, kat ettiğiniz mesafe süresinde, neler yaptığınızı, nelere katlandığınızı unutmamalısınız. Başarınızın doğru uyguladığınız yöntemlerde saklı olduğunu bilmelisiniz. Ve tabii bunu asla unutmamalısınız. Ayrıca şanslarınızı çabalarınızla yarattığınızı da… Başarıdaki mükemmellik mücadele sürecinde hep vardır, var olacaktır. Hareketsiz kalmayın.
Beyninizi üretken, yüreğinizi çarpım çarpım, dilinizi doğru ve mantıklı ifadelerden uzak tutmayın. Ürünün elde edilmesi süreç ister. Unutmayın…
*
Kazım Eryüksel
‘Doğru’ kitabından…
Bir önceki yazımız olan Erdem Karagöz ile 10 Soruda Kişisel Gelişim başlıklı makalemizde genç gelişim, hakan birol ve kişisel gelişim hakkında bilgiler verilmektedir.