Breaking News

Süper Beyin Dergisi’nden 10 Konu

Türkiye’nin en iyi Bireysel Gelişim / Bilinçaltı – Hafıza ve Zekâ Geliştirme / Eğitim Dergisi SÜPER BEYİN Şubat sayısı çıktı. 2013 yılında da sizi heyecanlandırıp hayatınıza anlam katacak, beyninizi daha etkin ve verimli kullanarak yaşam maratonunuza katacağınız birçok pratik yöntemler bulmanıza yardımcı olacak yine çok özel bir sayı okuyacaksınız.

Tek kelimeyle süper bir beynimiz var. O süper beyinle neler yapabileceğimizin ise sınırı yok. Ama tabii ki her şeyin de bir yolu yöntemi var. Süper Beyin Dergisi size pırıl pırıl bir beyin ve gün geçtikçe kapasitesi artan bir zekâ âlemi sunuyor.

super-beyin-subat2012-kapak

Süper Beyin Dergisi’nin bu ayki gündemi Aşk ve Beyin İlişkisi… Birbirinden güzel yazılarıyla yazarlarımız, aşkın beyinsel boyutunu ele aldı bu sayımızda…

Renkli harflerle beyninizi test edin, zihin gücünüzü kışkırtın… Süper bir beyne sahip olmak için gerekli 15 adım nasıl atılır? Sizin için hazırladığımız “İş Kurmaya Ne kadar Hazırlıksınız?” başlıklı kişilik testi yine Süper Beyin Dergisi’nde…

Ayrıca Süper Beyin’in dergi hediyesi de var. Bu da bitmedi. Süper Beyin alan herkese bir de e-kitap hediye…

SÜPER BEYİN, beyninizin kapasitesini % 100 arttırma garantisi ile… SÜPER BEYİN Şubat sayısıyla tüm bayilerde…

Beyninizin Kabuğunu Kırın!

Şubat 2013 – 31. Sayı Süper Beyin’den…

 

Aşk Zekâsı ve Biz

Biz, birisine kırıldığımızda “Aşk Olsun” diyen bir toplumuz. Birisinden bir şey rica ettiğimizde “Allah aşkına” deriz. Yüzyıllardan bu yana Yunus Emre, Mevlânâ gibi âşıklar yetiştirmişiz. Halk ozanlarımız birer âşıktır. Aşk için ölümü göze alan nadide toplumlardan biriyiz; hatta Şirin’i için dağları delen efsanelerin kralı Ferhat, bizim hamurumuzla yoğurulmuş bir kişiliktir.

Aşk’ın zekâsı olabilir mi? Elbette olur. Howard Gardner amcamızın ortaya koymuş olduğu “Çoklu Zekâ” teorisinden bu yana birçok zekâ çeşidi keşfedildi. Artık, matematiksel, sözel, sosyal, ritmik, duygusal gibi zekâ çeşitlerinin yanında, profesyonel, manyetik, ruhsal, varoluşsal gibi zekâ kavramlarından bahsediliyor. En son, Dr. Muhammed Bozdağ hocamız, “Sevgi Zekâsı” kavramını, aynı adlı kitabında kullandı. Beynin aşkı kullanabilme yetisine de Aşk Zekâsı demek herhalde yanlış olmaz artık…

Aşkın Gücü, Beynin Gizli Yeteneklerini Ortaya Çıkarır

Tıbbi araştırma merkezleri, gökyüzünden toprağa düşen yağmuru incelediklerinde, burada buna etken olan faktörün aşk ve sevgi olduğunu tespit etmişler. Ruhsal dalgalanmalar, eğer yeryüzünde sürekli haksızlık ve adaletsizliklere şahit oluyorsa, sevgi ve aşkın, güler yüzlülüğün, kucaklaşmanın, hoşgörünün olmadığı bu yerlerde yoğun olarak yavaş yavaş negatif hava yoğunlaşması meydana gelir ve ardından evrenin felaketleri baş gösterir.

Aşkın gücü ve tedavi edici özelliği o boyuttadır ki, cinsel aşkın birleştirici muhteşemliğinde beynin işlemeyen 8/9’luk kısmındaki gizli sırlar düzenli hale gelir, aşk ve sevginin gücüyle ise beynin bu gizli bölgelerinde duyumsamalar ve önemli ruhsal bilgiler açığa çıkar. Zaten ruhsal zekâ boyutunun merkezi de aşk odaklıdır.

Beyin Bedava… Peki, Düşünen Bir Beyin Kaça?

Nereden çıktı ise, özellikle gençlerimiz arasında bir deyim dolaşıp duruyor: “Beyin Bedava!” İlginçtir ki bunu söyleyen hiç kimse, beyin üzerine biraz düşünmüyor. Bilim adamlarının yıllar önce beyne değer biçmek için bir araya geldiğini okumuştum. Ve hesap yapılır, kitap yapılır, 3 aşağı 5 yukarı derken pazarlıklar yapılır, nihayetinde beynin fiyatı çıkarılır: 300 trilyon dolar. Bu parayı “‘beyni tekrar yapmaya kalksalar kaç lira para harcanması gerekir?” sorusundan hareketle yaparlar.

Biz her ne kadar böyle bol keseden atıp, beyin bedava desek de, işte bilim dünyası “hayır kardeşim, 300 trilyon dolar” diyor. Sıkı durun daha bitmedi. Bu, sıfır kilometre taze beynin fiyatı! Peki, içi kitaplarla, bilgilerle, hayallerle dolu beynin fiyatı kaç liradır? İşte bunun cevabını size bırakıyoruz…

Barış Manço’dan Kişisel Gelişim İlkeleri

Şubat ayı, onu kaybettiğimiz ay… Ancak, biz onu hiç kaybetmedik ve o hep aramızda… Öğrenilmesi gereken ilk dilin tatlı dil olması gerektiğini söyleyen uzun saçlı bilge, hayatı boyunca, şarkılarında bize hangi gelişim ilkelerini anlatmış? Süper Beyin Dergisi’nde…

2 Ocak 1943’te doğan ve 1 Şubat 1999’da hayata veda eden Barış Manço, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir âşık, bir halk ozanı kimliğiyle de bilgelik makamına erişmiş nadide insanlarımızdan birisiydi. 7’den 70’e tüm insanlara iyiyi, doğruyu, güzeli anlatan Manço ilginçtir ki, 80’li yılların en zor zamanlarında bile her kesimden insanın sevdiği ve sahiplendiği bir kişilik olmuş, hatta kişiliği aşarak bir Mançoloji felsefesi oluşturmuş ve böylece tüm insanları kucaklamıştır.

Helen Keller Beynini Nasıl Kullandı?

İnsan beyninin ne büyük mucizeler yarattığının canlı örneğiydi Helen Keller… 1880 yılında doğduğunda sağlıklı ve sevimli bir bebekti. Ancak henüz 19 aylıkken geçirdiği ve birkaç gün süren yüksek ateşli bir hastalık sonucunda görme, işitme ve konuşma yeteneklerini kaybetti. Görememek, duyamamak ve konuşamamak… İnsanı âdeta kara bir kuyuya hapseden bu rahatsızlık, onun dış dünyayla bağlantısını kopardı. 24 yaşına geldiğinde o artık üniversiteden mezun olan ilk sağır ve kör kişiydi. Mücadelesini, insan beyninin ve yüreğinin istenildiğinde neler başarabildiğini “Her Şey Su ile Başladı” isimli kitabında anlattı…

Çocuğumuzun Okul Başarısına Nasıl Katkıda Bulunabiliriz?

Çocuklarınızın çoğu, aileleri tarafından ders çalışmaya dair ikazlarının fazlalığından yakınmaktadırlar. Sürekli olarak “dersine çalış!” ikazı, olumsuz etki yapabileceği gibi, aynı zamanda çocuğunuzun çalışma azmini de kıracaktır. Çocuğunuzun programlı çalışmaya alıştırılması, dinlenme, eğlence saatlerinin planlanması için onu yönlendirilmesi, dersi öğrenmesi için çalışması gerektiği aşılanmalıdır. Aksi takdirde saatlerce bilinçsiz olarak çalışılan bir konu, sadece zaman israfıdır. Ders, öğrenmek için çalışılır; öğrenme de ancak bir başka öğrenilen bilgiye transfer edilirse pekişir. Ancak öğrenilen bilgi yaşamda uygulanabilir. Planlı çalışma ise her zaman düzeni ve bilgiyi oluşturur.

Meşhurların Dünyayı Değiştiren Mektupları

Yaşadığı sürece dünyaya hiçbir şekilde sesini duyuramamış olanlar kadar, yıllar, hatta yüzyıllar öncesinden günümüze kadar sesini duyurmuş ve tarihe olumlu ya da olumsuz iz bırakmış insanlar da bizim gibi mektuplar yazmışlar, duygu ve düşüncelerini karşı tarafa yazılı olarak ifade etmişler…

Şubat ayında Alexander Graham Bell, Benito Mussolini, ve Damat Mahmut Celâleddin Paşa’nın mektupları yer alıyor bu köşemizde…

Beyninizdeki Geri Dönüşüm Kutusunu Boşaltın

İnkâr edemem; aşk güzel bir duygudur. Bizi mutluluktan bebekler gibi zıplatır, kış ortasında bahar yaşatır, mutlu olmamızı sağlar. Vefa da güzeldir. Yaşanılmış olayları, insanları, ilişkileri, aşkları unutmamak gerekir. Peki, ama biz? Kendimize olan vefa borcumuz? Kendimize karşı yerine getirmemiz gereken görevlerimiz ve sorumluluklarımız?

Hayatımıza girdiği günden beri bilgisayarın bize sağlamış olduğu kolaylıklar saymakla bitmez. Ama “Geri Dönüşüm Kutusu” diye bir seçenek var ki, bu seçeneğe hep gizli bir hayranlık duymuşumdur. İşinize yarayan ne varsa bilgisayarınızda saklar; işe yaramayan, güncelliğini yitirmiş ne varsa bu kutuya atarsınız. Olmazsa, geri dönüşüm kutusunu da boşaltır, tüm işe yaramaz şeyleri bir defada uzay boşluğuna gönderiverir, bir daha yüzünü bile görmezsiniz.

Kuantum Dokunuş Nedir?

Kuantum Dokunuş, kâinatta var olan “Yaşam Gücü” enerjisini kullanarak, sağlıklı bir bedende olması gereken düzeyde iyileşme sağlayan doğal bir şifalandırma metodudur. Yaşam Gücü enerjisi, tüm canlılığın devamını sağlayan enerji akışıdır.

“Kuantum Dokunuş” ile oldukça geniş kullanım alanlarında, olağanüstü ve son derece şaşırtıcı sonuçlar elde ederiz. İnanılması güç iyileşmeleri sağlayan şey, “Yaşam Gücü” enerjisini olduğu gibi, doğal haliyle ve gücünü daha da arttırarak aktarabilmektir. İşte Kuantum Dokunuş, mucizevî sonuçları elde edebilmek için nasıl odaklanılması gerektiğini, enerjinin nasıl aktarılması gerektiğini öğretmektedir. Burada bedenimiz, yani biz Kuantum Dokunuş uygulayıcıları, sadece enerji dönüşümünü ve aktarılmasını sağlayan araç olarak görev yapmaktayız. Sözünü ettiğim dönüşüm, evrende var olan kaynak enerjinin, bizim aracılığımızla “şifa enerjisine” dönüşmesinden başka bir şey değil. Aslında bu kadar basit ve yalın… Kuantum Dokunuş teknikleri, çocukların bile öğrenebileceği kadar kolay olmasının yanında, doktorlar, fizik tedavi uzmanları ve diğer birçok sağlık uzmanlarını şaşırtabilecek kadar güçlü etkiler ortaya koyabilmektedir.

Unutulmayan Yüzler, Portreler: Ali Fuat Başgil

74 yıllık ömrünün ardında çok sayıda önemli eser ve büyük bir fazilet mücadelesinin hatıralarını bırakan Ord. Prof. Ali Fuat Başgil, en önemli eserlerinden birisi olan Demokrasi Yolunda adlı eserinde, demokrasinin bir sandık meselesi değil, zihniyet meselesi olduğunu, fert ve cemiyetçe demokrasi zihniyetini benimsememiş memleketlerde bu rejimin yerleşip kökleşemeyeceğini ifade etmiş, çalışmalarında demokrasi, fikir hürriyeti, insan hakları ve anayasa meselesini enine boyuna tahlil etmiştir.

*

Lilay Koradan

lilaykoradan@gmail.com

www.Hepsi10Numara.com

Bir önceki yazımız olan Genç Gelişim Dergisi'nden 10 Konu başlıklı makalemizde adem özbay, genç gelişim konuları ve kişisel gelişim dergileri konuları hakkında bilgiler verilmektedir.

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir