Breaking News

Çocuklara Din Öğretiminde 10 Önemli Nokta

dua-cocuk

ilginc-bilgiler

İnsan, fıtratı gereği inanma ihtiyacı içerisindedir. İnanması için güvenmesi gerekir. Ünlü psikolog Maslow, bu gün hala geçerli olan kuramında, insanın sağlıklı bir ruhsal yapıya sahip olması için bir takım ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğini öne sürer. Bunlardan ilki fizyolojik ihtiyaçlardır ve hemen sonrasında güvenlik ihtiyacı gelir. Ait olma, değer, kendini gerçekleştirme diye devam eder. Biz bu yazıda güven, inanma ihtiyacı bağlamında dini eğitim konusunu ele alacağız.

faydali-bilgiler

 Sıfır-iki yaşta bir bebeğin ebeveyninden temel beklentisi doyurulmak, uykusunu almak, altının temiz olması… gibi fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Bütün bunlar olurken aynı zamanda bebek kendisini güven içinde hissetmek de ister. Bu dönemde çocuk anneyi kendisinden ayrı bir varlık olarak düşünemez. Annesi onun eli, kolu, gözü gibidir. O olmadığında sanki bir organı eksiktir. Bu nedenle her ağladığında ebeveynin onun yanında olması ve çocuğun kaygısını gidermesi gerekir. Böylece ilk güven duygusunun temeli atılmış olur. Yaşın ilerlemesi ile birlikte çocuk sadece kendisinin değil, ailesinin, çevresinin, toplumun da emniyette olduğunu bilmek ister. Ancak ebeveynlerinin her zaman bu kadarına gücü yetemediğini, onların da kendince bir takım kaygı ve korkuları olduğunu fark ettikçe daha güçlü bir varlığa inanma ihtiyacı duyar.

odevlere-yardimci-bilgiler

En büyük sorumluluk Anne Baba’nın

Bu geçiş, olması gereken bir aşamadır. Artık bebek olmadığı için bu konu ile ilgili kaygısını ağlayarak değil soru sorarak gidermeye çalışır. Ebeveyni tarafından temel güven duygusu tatmin edilen çocuğun, ileride yaratıcıya daha kolay güvenmesi yüksek ihtimaldir. Fakat güven ihtiyacı anne-baba tarafından karşılanmayan çocuk, bunu diğer otorite figürlerine genelleyip, Allah’ a da güvenmeyebilir. Mevzu bahsi çocuğun ruh sağlığı olduğunda elbette ki konunun ebeveyne gelmesi kaçınılmazdır. Burada da en büyük sorumluluk yine anne-babanındır.

enterasan-bilgiler

Allah nerede yaşar

Çocuğa din eğitimi verilirken ebeveynlerin özellikle dikkat etmesi gereken noktalar vardır. Öncelikle çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, hazıroluşluğuna, bireysel ihtiyaçlarına dikkat edilmelidir. 2-6 yaş çocuklar için yeni bir gelişim basamağıdır, “ilk çocukluk çağı” diye isimlendirilir. Bu dönemde çocukların etraflarındaki uyaranlara ilgisi artmış durumdadır. Konuşma becerisini kazanması kendini ifade etmesini kolaylaştırmıştır. Her şeyi merak etmekte, bu merek ettikleri şeyleri sorular sorarak öğrenmeye çalışmaktadırlar. Bu dönemde çocuğun dini konular ile ilgili soru sorması da beklenebilir. Sorular daha çok “Allah nerede yaşar, onu görebilir miyiz, cennet nasıldır…?” gibidir. Çocuğun sorularını cevaplandırırken net ve samimi olunmalı, sorduğu kadarına cevap verilmelidir. Fazlasını açıklamaya gerek yoktur, ihtiyaç duyarsa çocuk zaten soracaktır. Soru sormuyorsa eğer bunun için fırsat oluşturulmalıdır ancak ısrar edilmemelidir. Mesela bir kır gezisi yaptığımızda doğanın güzelliğinden, Allah’ın bizler için ne kadar güzel şeyler yarattığından bahsedebiliriz.

dua-eden-cocuk

ogrencilere-bilgiler

Sevdirerek

Diğer bir dikkat edilmesi gereken nokta, her eğitim türünde olduğu gibi, dini eğitimde de korkutmadan, sevdirerek vermektir. Ebeveynlerin sık yaptığı hatalardan biri Allah’ı kullanarak çocuğu korkutmaktır. “Böyle yaparsan Allah yakar/ Bak sözümü dinlemedin Allah da sana ceza verdi / Allah seni cennetine almayacak …” şeklindeki cümleler çocuğu Allah’a yaklaştırmaz, bilakis O’ndan soğutur. Çocuğa Allah sevgisini vermek istiyorsak öncelikle Allah’ın bizi koruyan, kollayan, affedeci olan, bizim için birçok nimeti yaratan, dualarımızı kabul eden taraflarını vurgulamalıyız. Kutsal mekanların sevdirilmesinde de aynı yöntemi izlemeliyiz. Ama maalesef çocuklar camii de azıcık ses yapsınlar, yanlışlıkla birinin önünden geçsinler, caminin avlusunda koşuştursunlar, şadırvandaki su ile oynasınlar hemen çatılmış kaşlarla ve kınayan cümlelerle karşılaşırlar.

Bu gibi durumlar çocukları camilerden soğutur. Oysa Efendimiz (S.A.V.) namaz kılarken torunlarının sırtında oynamalarına bile ses çıkarmazmış. Amaç çocukları camilere girmekten ya da ibadetten korkutmak değil, teşvik etmek olmalı. Hatta bunun için cami avlularında zaman zaman sosyal etkinlikler dahi düzenlenebilir.

her-konudan-bilgiler

Örnek Olmalıyız

Çocuğa din eğitimi verirken önemle üzerinde durulması gereken bir husus, çocuğun taklit yolu ile öğrendiğini aklımızdan çıkarmamamızdır.  İlk model aldıkları kişiler yakın çevresindekilerdir. 3-4 yaşındaki çocuğumuzun, biz namaz kılarken yanımıza seccadesini serip bizi taklit ettiğine çok sık şahit olmuşuzdur. O yüzden öncelikle biz yetişkinlerin kendi dini değerlerimize ne kadar ve ne şekilde uyduğumuzu gözden geçirmemiz gerekir. Biz başkasının hakkını önemsemezken, çocuğumuza bunu önemsemeyi öğretemeyiz. Biz yalan söylerken çocuğumuza yalanın kötü bir davranış olduğunu anlatamayız. Herşeyden önce, kendimiz onun için iyi bir örnek teşkil etmeye çabalamalıyız.

degisik-ve-ilginc-bilgiler

İlk çocukluk dönemindeki çocuklarda somut düşünce hakimdir. Bu yüzden onlara bir şey öğretirken sözel bilgilerden ziyade mümkün olduğunca göze, kulağa hitap edecek şekilde oyunların, günlük yaşam olaylarının, masalların, şarkıların, resimlerin kullanılması daha etkili olabilir. Çocuğa “Allah’ın her şeye gücü yeter, kullarının ihtiyacını bilir” dediğimizde onun bunu anlaması zor olabilir. Ancak sabah güneş doğduğunda, sokakta oyun oynarken Allah’ın bizim ısınmamız için ve de gündüz dışarıda güzelce oynamamız için güneşi yaratmış olduğunu; evde çilek yerken, bizim lezzet almamız için çeşit çeşit meyveleri yarattığını söylemek ve bu nimetler için teşekkür etmemizin Allah’ın hoşuna gideceğini dile getirmek çocuk için anlaşılması daha kolay olabilir.

en-kolay-bilgiler

6-11 yaş “son çocukluk çağı” olarak adlandırılır. Bu dönemde çocuklar artık soyut düşünmeye başlamışlardır. Öncesinde öğrenmesinin büyük kısmını ebeveyni taklit yolu ile sağlayan, ne görüyorsa ona inanan, her şeyi üzerine düşünmeden direkt olarak alan çocuk artık sadece ebeveyni değil, öğretmen ve arkadaşlarını da modellemekte, gözü ile görmese de bazı olayların gerçekleşeceğine, bazı şeylerin var olabileceğine inanmakta, olayları sorgulamaya başlamakta, okuma becerisi sayesinde bilgi edinme kaynaklarını genişletmektedir. Çocuk yavaş yavaş dini uygulamalar için teşvik edilebilir.

turkiyenin-bilgi-sitesi

Din eğitimi şansa bırakılamaz

Bazı ebeveynler, din konusunda herhangi bir eğitim vermemeyi, bu konuda yönlendirici olmamayı tercih edip, bunun zamanı geldiğinde çocuğun kendi iradesi ile vermesi gereken bir karar olduğunu düşünmektedirler. Ancak özellikle 0-6 yaş arası dönemin insanın gelecek yaşantısındaki gelişimini ve öğrenmelerini belirlemede çok kritik bir yere sahip olduğu aklımızdan çıkarmamamız gereken bir noktadır. Bu yaşta kazandığımız özellikler, öğrendiğimiz bilgiler, yaşadığımız deneyimler bizim bilinçaltımızın şekillenmesinde başat bir rol üstlenir.  Çocuğun din eğitimi ise bu bağlamda riske atılamayacak kadar ciddi bir konudur. Eğer ki biz bunu ihmal edersek, bir başkaları bu boşluğu memnuniyetle dolduracaktır. Yani her halükarda çocuğu şekillendiren birileri olacaktır. Hele ki günümüz şartlarında; internet sayesinde doğru yanlış her türlü bilginin elimizin altında olduğu, medyanın ahlakı değerler konusunda çarpık mesajlar verdiği bir zamanda din eğitimi şansa bırakılamaz.  Nasıl ki çocuğumuzun dünyevi gelişimi için ona elimizden geldiğince iyi bir rehberlik sunmaya çalışıyoruz, manevi gelişimi için de aynı rehberliği ondan esirgememeliyiz.

hepsi10numara-bilgi-sitesi

Önemli olan çocuğumuza eleştirel bakış açısını kazandırmaktır. Biz uygun rehberliği yapıp, fikirler üretme ve sorgulama ve olaylara eleştirel bakabilme konusunda çocuğumuzu geliştirirsek o zaten belli bir yaştan sonra kendi iradesi ile dinini sorgulayarak öğrenecektir. Son söz olarak; din eğitiminde mesele çocuklara öncelikli olarak bir takım emir ve yasakları öğretmek, kuralları ezberletmek, kusursuz ibadet ettirmek değildir. En temel hedef Allah sevgisini vermektir. Her koşulda kendisini koruyan, gözeten, sürekli onunla beraber olan, gücü her şeye yeten bir varlık olduğunu bilmek sadece çocuklar için değil, biz yetişkinler için de en önemli güven kaynağıdır.

*

allah-ve-cocuk

 

*

Psikolog Canan Cantürk

cananturk@gmail.com
 
www.hepsi10numara.com

Bir önceki yazımız olan Japon'lardan Almamız Gereken 10 Ders başlıklı makalemizde depremden korunma, depremi öğrenmek ve japon deprem hakkında bilgiler verilmektedir.

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir