Erkeklere oranla kadınlarda dört kat daha fazla karşılaşılan varise, ailesinde varis sorunu olanlarda rastlanma riski çok daha yüksek. Emsey Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Güler’den bu konudaki görüşlerini aldık. Hamilelerin, aşırı kilolu olanların, ileri yaştakiler risk grubundadır ve daha özenli dikkat etmeleri gerekir.
Varis nedir?
Varis, toplardamarların düzensiz biçimde genişleyip uzaması ve kıvrımlar oluşturmasıdır. Tüm toplardamarlarda oluşabilmekle birlikte, en sık bacak damarlarında ortaya çıkar. Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görevli iki ana toplardamar sistemi bulunmaktadır. Yüzeyel ve derin sistem olarak adlandırılan toplardamarlar, birbirlerine perforan adı verilen bağlantılarla bağlıdır. Atardamarlarda kanın ilerlemesini sağlayan kuvvetli bir kalp pompası etkisi varken, maalesef toplardamarlarda böyle bir basınç desteği yoktur. Kirli kan, kasların hareketleri ve toplardamarlardaki kapakçıklar sayesinde yerçekimine karşı kalbin vakum etkisiyle sağ kalbe ulaşır. Çeşitli faktörlerle damarların yapısı bozulduğunda damarlar esner, genişler ve varisler oluşur.
Nedenleri nelerdir?
Varis oluşumunda genetik olarak damar duvarı zayıflığı ve kapakçıklarda bozukluk olmak üzere, iki önemli neden söz konusudur. Damar duvarındaki elastinin azalması ve parçalanması yapısal bozukluğun sebebidir. Bunun yanında, ana toplardamarlarda tıkanmalar veya tümör gibi bası nedeniyle ana toplardamarda tıkanıklık, bunun sonucunda da varisler ortaya çıkabilmektedir.
Maddeler halinde sıralayacak olursak:
– Genetik yatkınlık,
– Uzun süreli ayakta kalmayı gerektiren öğretmenlik, cerrahlık, polislik, hosteslik gibi meslekler,
– Gebelik veya çok doğum yapmış olmak,
– İleri yaş,
– Doğum kontrol hapları veya hormon tedavisi görmek,
– Aşırı kilolu olmak,
– Derin toplardamarların tıkalı olması,
– Geçirilmiş yüzeyel damar iltihaplan ve flebit,
– Travma (Geçirilmiş trafik kazaları veya ameliyatlar) varisin nedenleri arasında yer alır.
Belirtileri nelerdir?
Şişlik, ödem: Özellikle uzun süreli ayakta kalmalarda ödem, şişlik olabilmektedir. İleri dönemlerde ödem, hem miktar olarak artar hem de istirahatla azalmaz hale gelir.
Ağrı: Hemen hemen tüm varis hastalarında olabilmektedir. Bacaklarda yanma ve sıcaklık hissi, hastaların en çok tarif ettikleri yakınmadır.
Genişlemiş ve kıvrımlı damarların ortaya çıkması: Bazen herhangi bir şikâyet olmadan da başlayabilir.
– Kaşıntı
– İleri dönemlerde bacaklarda renk değişiklikleri
Yaraların açılması: Özellikle tedavi edilmeyen ileri dönem varislerde, ayak bileğinde kapanmayan yaralar oluşabilmektedir.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Varis şikâyeti olan hasta öncelikle iyi bir fizik muayene ile değerlendirilmeli, daha sonra da ayrıntılı bir renkli venöz doppler ultrasonografiyle damarların durumuna bakılmalıdır. Yüzeyel kılcal damar varisleri, genellikle lazer uygulamalarıyla yok edilebilir. Bunlardan biraz daha büyük retiküler tip varislerde ise, sklerozan tedavi veya köpük tedavisi uygulanabilir. Ana toplardamar varislerinde ise, iki yol izlenmektedir. Birincisi, klasik cerrahi yöntemle varisli damarların alınmasıdır. Hasta aynı gün ya da bir gün hastanede yatıp taburcu olur.
İkinci yöntem, endovenöz lazer uygulamasıdır. Hasta bu tedavi ile aynı gün işine dönebilir. Cerrahi tedavi endikasyonları olmayan hastalar ise, ilaç tedavisi ve gerek görülen durumlarda varis çorabı uygulamalarıyla takip edilmelidir.
Varisten korunmak için neler yapılabilir?
Varis oluşumunu önlemek isteyenlerin ve varisi olanların, günlük hayatta dikkat etmeleri gereken bazı konular vardır.
– Egzersiz yapılmalıdır. Uzun süre hareketsiz ayakta kalmak veya oturmak varis oluşumunun en önemli nedenlerinden biridir. Yürüyüş, bisiklete binmek ve yüzmek gibi sporlar tavsiye edilen aktivitelerdir.
– Fazla kilolardan kurtulmak gerekir. Beslenmeye dikkat edilmeli, lifli besinler tüketilmeli ve tuz kesilmelidir. Tuz vücutta ödemi artırır.
– Çok sıcak suyla banyo yapılmamalıdır, direkt güneşe maruz kalınmamalıdır.
– Sigara bırakılmalıdır. Sigaranın oluşturduğu serbest radikaller damar duvarına hasar vererek, varis oluşumuna neden olmaktadır.
– Bol su tüketilmelidir.
– Yüksek topuklu ayakkabı giyilmemelidir.
– Akşamları soğuk suyla duş ve masaj faydalıdır.
– Ayaklar yukarı kaldırılarak dinlendirilmelidir.
– Bel ve kasık çevresini sıkan giysilerden kaçınılmalıdır.
*
Kadın ve Kadın
Bir önceki yazımız olan Migreni Tetikleyen 10 Şey başlıklı makalemizde migren, migren çözümü ve migren nedir hakkında bilgiler verilmektedir.